<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaYaşam-MagazinSağlığın milyarder kraliçesi----

Sağlığın milyarder kraliçesi

Sağlığın milyarder kraliçesi
26 Ağustos 2014 - 09:16 www.finansingundemi.com

Bugünlerde ABD’de herkes Elizabeth Holmes’in başarısını konuşuyor

Sağlık hizmetlerinin devlet tekelinde olduğu dönem çoktan geçti. Özel sektör hastaneler, klinikler açarak bu alandaki hizmetlerde devletin egemenliğine son verdi. Günümüzde artık sağlık hizmetlerinin bir adım daha öteye gittiğini görüyoruz.

Sağlıktaki bu devrim, tahmin edeceğiniz gibi Silikon Vadisi’nden çıktı. Herkes bu vadide, bilgisayar dünyasına bir yenilik getirebilmek, bir fark yaratabilmek, için çaba sarf ederken 30 yaşında bir kadın, insanların sağlık meraklarını paraya çevirmeyi başardı. Hem de milyarder olacak kadar. Piyasaya çıkan yeni elektronik  cihazların öncelikle ve sıklıkla kullandığı yer, elbette ki Silikon Vadisi, Burada vücut fonksiyonlarını kaydeden, verileri cep telefonuyla hastaneye gönderen, sonuçlarını alıp sağlıklı yaşamaya çalışan on binlerce kişi mevcut. Doktorlar için gerekli olan, olmayan yüzlerce veri, mobil elektronik cihazlarla toplanıyor. Bu veriler içinde doktorların ihtiyaç duymayacağı bilgiler de var.

SIFIRDAN 9 MİLYAR DOLARA

Bu veri kargaşasını bir düzene koymayı düşünen Elizabeth Holmes, sıfırdan kurduğu şirketi, kısa sürede 9 milyar dolarlık bir kuruluş haline getirmeyi başardı. Fakat Holmes’un başarısı çabuk ve kolay olmadı. Okuduğu Stanford Üniversitesi’nin kampüsünde 11 yıl önce projesini geliştirmeye başladı. Teknolojinin ve iletişimin böylesine yoğun olduğu bir dünyada insanlar hastalıklarını önceden öğrenemez miydi? Daha doğrusu, hastalanmayı önleyecek tedbirleri, sağlıklıyken alamazmıydı? Arkadadaşları o yıllarda henüz yeni yeni ortaya çıkan Facebook’la ilgilenirken Holmes, bir köşede ‘sağlık gözlem projesi?ni şekillendirmeye başlamıştı bile.

STEVE JOBS’U ÖRNEK ALDI

Kendine Apple’ın efsane ismi Steve Jobs’u örnek aldı. Onun dikkat çekme gücü ve kendine olan güvenini aynen iş dünyasında uyguladı. Hatta Jobs gibi hep siyah giyindi. Jobs, bilgisayarlardan çok fazla anlamıyordu. O bir pazarlama dâhisiydi. Holmes da tıp okumamıştı. Ama yapacağı işi Jobs taktikleriyle pazarlayacaktı. Bunda öyle başarılı oldu ki kurduğu şirkete ağır topları ortak olarak almayı başardı. Kimler yoktu ki bu ağır toplar içinde.

ABD’nin duayen dışişleri bakanlarından, Vietnam savaşını bitirdiği için Nobel Barış Ödülü alan ve politikaları kendisinden sonraki dışişleri bakanlarına ve ABD başkanlarına örnek olan Henry Kissinger. Eski savunma bakanı, matematikçi, mühendis ve işadamı William James Perry. Yine eski dışişleri ve savunma bakanı, ekonomist, devlet adamı ve iş adamı George Shultz. Kendini, dünyayı nükleer, kimyasal ve biyolojik silah tehdidinden arındırmaya adamış, hukukçu ve politikacı Sam Nunn. Ve birkaç nüfuslu işadamı daha…

Piyasa gözlemcileri, Holmes’un 91 yaşındaki Kissinger’ı ortak almasının bile çok büyük başarı olduğu konusunda fikir birliği içinde.

MİLYARDER OLAN EN GENÇ KADIN

Elizabeth Holmes, aklına düşen bu fikirle o kadar heyecanlanmıştı ki mühendislik okuduğu üniversiteyi bırakarak şirketini kurdu. Adını da ‘Theranos’ koydu. Şirketini 20’li yaşlarda yönetti ve büyüttü. Yine, önemli isimleri şirketine ortak etmeye 20’li yaşlarda ikna etti.

Theranos’un bu kadar büyüyeceğini Holmes da tahmin edememişti. Kendisi Bill Gates gibi,’’30’uma gelmeden ilk milyonumu kazanacağım’’ hırsındaydı. Ama Holmes, daha 25’ine gelmeden ilk milyarını kazanmıştı. Amerikan iş çevrelerinin etkin dergisi Forbes’a göre Holmes, iş dünyasında bugüne kadar sıfırdan milyarder olan en genç kadın.

Sağlık sisteminde küçük bir değişiklik yaratmak için yola çıkan Holmes, ‘’Amacım, insanların yaşantısını, anlamlı bir şekilde etkilemek’’ diyor. Pek çok ortağı olmakla birlikte, 500 kişinin çalıştığı şirketin yarıdan fazlası hala Holmes’un elinde. Theranos, çok bilinen bir şirket olmamakla birlikte veri tabanında milyonlarca müşteri var.

KAN TAHLİLİ İLE İŞE BAŞLADI

Gelelim Theranos’un ne yaptığına. ABD’de doktora muayene olan milyonlarca hastadan önce kan tahlili isteniyor. Çünkü kan tahlili, hastalıkların haritasını çıkaracak kadar önemli. Bilgiler içeriyor. Ama bu tahliller çok pahalı. Hastaların yüzde 80’i bu tahlillerden kaçınıyor. İyileşmeyi zamana bırakıyor ya da eczaneden alacağı reçetesiz ilaçlardan medet umuyor. Theranos’ta, kan örneği şırıngayla değil parmağa batırılan iğne ile alınıyor. İleri teknoloji ürünü cihazlarla donatılmış laboratuvarlarda çok çabuk analiz ediliyor. Sonuçları ise piyasaya oranla yüzde 70 daha ucuz bir bedel karşılığı hastaya, 24 saat içinde e-postayla bildiriliyor. Klasik tahlillerde sonuçlar üç günden önce alınamıyor.

Tahlil yaptırmak için hasta olmanız da gerekmiyor. Kan örneğini verdikten sonra, nasıl sağlıklı kalmanız gerektiği, ne yiyip ne yiyemeyeceğiniz size bildiriliyor.

Sağlıklı mısınız, hastalığa eğilimli misiniz, tahlilde bazı kalemlerin yüksek ya da düşük oluşu beslenmenizde ne anlama geliyor? Bunları düşük bir bedel karşılığı öğrenmek istemez miydiniz? Kolestrol seviyesi için kan tahlilinin fiyatı 2.99 dolar. Tam kan tahlili için ise fiyat 9.90 dolar.

SESSİZ VE DERİNDEN

Theranos, ABD’nin en büyük ilaç zinciri Wallgreen ile de anlaşmış. Bu anlaşma çerçevesinde hastalar, ihtiyaç duydukları ilaçları kolaylıkla temin edebiliyor. Çünkü Wallgreen’in ülke çapında 8 bin 500 mağazası bulunuyor. Her Amerikalı, en fazla beş kilometrelik mesafede mutlaka bir Wallgreen şubesine ulaşabiliyor.

Şirket, müşterileri kadar, ilaç şirketlerinden de iyi para kazanıyor. Ar-Ge departmanının belirlediği yeni ilaçların yapım bilgisi, ilaç şirketlerine satılıyor.

Theranos, Eliizabeth Holmes tarafından 2003 yılında, Kaliforniya eyaletinin Palo Alto kentinde kuruldu. Holmes, kimya mühendisliği okuduğu sıralarda, SARS gibi Uzakdoğu’ya özgü hastalıkların teşhis ve tedavisi üzerine çalışmalar yaptı. Hocası Profesör Channing Robertson’ın desteğiyle yüksek teknolojili kan tahlili yapmak üzere küçük bir krediyle şirketini oluşturdu. İşlerini o kadar gizli yürüttü ki basının da, kamuoyunun da haberi olmadı. Şirketin varlığı, 2007’de Santa Clara’da mahkemelik olduğunda ortaya çıktı. Bir şirket çalışanı, bilgi çalmakla ortaya çıktı. Bir şirket çalışanı, bilgi çalmakla suçlanmıştı. Bu ve daha sonra 2012’de bir hukuk firması aleyhine açılan davalar düştü. Geçen yıl Wall Street Journal’da çıkan Holmes röportajından sonra  Theranos, daha  fazla gizli kalamazdı.

Şirket 2006’da 16 milyon doalr fon oluştururken, adı bilinmeyen bir yatırımcı 45 milyon dolarla şirketin sermayesinde katkıda bulundu. Yatırımcıları arasında, çılgın yaşantısıyla hep basının ilgi odağı olduğu Oracle’ın CEO’su Larry Ellison da vardı.

ELİZABETH HOLMES

Elizabeth Holmes, 1984’te Washington DC’de doğdu. Annesi ve babası, hükümetin yardım kuruluşlarında aktif olarak çalışıyordu. Cerrah, mühendis, mucit ve Birinci Dünya Savaş kahramanı olan büyük büyük babasının hikayesinden çok etkilendi. Daha dokuz yaşındayken insanların iğne korkusunu fark etti. Kan tahlillerinde iğneden başka bir yöntem kullanılabileceği fikri üzerine kafa yordu. Üniversitedeyken tam bir ‘’sofomor’’du. Yani sürekli ders çalışmak zorunda olduğunu hisseden öğrenci. Holmes’un kendi adına ABD içinde 18, ülke dışında da 66 patenti bulunuyor. Bu kadar işinin arasında evlenmeye fırsat bulamamış. Para Dergisi
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)