<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaSabancı yatırımlarıyla yükselişte----

Sabancı yatırımlarıyla yükselişte

Sabancı yatırımlarıyla yükselişte
02 Mayıs 2014 - 14:38 www.finansingundemi.com

Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Mehmet N. Pekarun, grubun 2013 performansını değerlendirdi, yatırım hamlelerini ve hedeflerini anlattı

Sabancı Holding, “ En Beğenilen Şirketler” araştırmasında öne çıkan kuruluşlardan. ”En Beğenilen 10 Şirket” listesinde altıncı sırada yer alan holding, farklı birçok kategoride ön sıralardaki konumuyla dikkat çekti. Uzun vadeli yatırımların değeri, mali istikrarlılık, yetenek yönetimi, çevre ve toplum bilinci, şirket varlıklarının etkin kullanımı, operasyonlarını küresel ölçekte gerçekleştirme kriterlerine göre “ en beğenilenler” arasında yer alan Sabancı, aynı zamanda holdingler kategorisinde en beğenilen üç kuruluştan biri oldu. Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Mehmet N. Pekarun, Fortune Türkiye’den Şule Laleli’ye grubun 2013 yılı performansını değerlendirdi, 2014 stratejisini ve hedeflerini anlattı.
 
-Sabancı Holding Sanayi Grubu 2013’te nasıl sonuçlar aldı?
2013’ün çok başarılı geçtiğini söyleyebilirim. 2012 yılında değişen pazar dinamiklerine hızla adepte olarak faaliyetlerimizi sürdürdük. Pazarlarımızı çeşitlendirdik ve verimliliğe odaklandık. 2013 yılında ciromuzu yüzde 8 artırdık ve net karımızı iki katına çıkardık. Sanayi grubumuzu köklü, yenilikçi ve girişimci, yatırımlarına devam eden lider şirketler olarak tanımlayabiliriz. Başarılarımızın arkasında “ sürdürülebilir karlı büyüme” hedefi çerçevesinde öncülük yaptığımız” sürekli yenilenme” yaklaşımımız var. Şirketlerimizde, dört ortak alanda mükemmellik hedefliyoruz: Yenilikçilik, girişiöcilik, operasyonel alanlar ve İK, ticaret faaliyetler.
 
-Grup çatısı altındaki şirketlere baktığımızda, Kordsa Global’in 2013’te yeni geliştirdiği ürünler ve global pazarlardaki başarısı cirodaki büyümeyi nasıl etkiledi?
Endüstriyel naylon, polyester ve kord bezi üretiminde dünya lideriyiz. Kordsa Global, Türkiye patent liginde ilk 10’da yer alıyor. 2013 yılında piyasaya sunduğumuz yeni ürün sayısı 12 oldu. 26 milyon dolar ciro elde ettik. Kordsa Global’in 2017 hedefi, 17 yeni üründen 150 milyon dolar ciro elde etmek. Ciromuzdaki oran açısından değerlendirdiğimizde ise, yurtiçinin toplam ciro elde ettik. Kordsa Global’in 2017 hedefi, 17 yeni üründen 150 milyon dolar ciro elde etmek. Ciromuzdaki oran açısından değerlendirdiğimizde ise, yurtiçinin toplam ciro içindeki payı yüzde 20. Yaklaşık yedi sene önce yapılandırılan Ar-Ge çalışmalarımızın meyvelerini topluyoruz. Çok yakın zamanda Almanya’daki uluslararası bir duvarda, Kordsa Global olarak yeni bir ürünün duyurusunu yaptık. İçinde zararlı kimyasal bulunmayan, tamamen çevreci kord bezini ürettik. Bilim Sanayi Teknoloji Bakanlığı tarafından Türkiye’de en iyi Ar-Ge performansı olan ikinci şirketiz. Bu sektörde doğru teknoloji yatırımı önemli. Endonezya’da 2014 sonunda açılacak polyester iplik ve kord bezi yatırımımız devreye girecek. İzmit’teki tesislerimizde genişleme yatırımı yaptık ve şu anda dünyadaki en rekabetçi naylon 6.6 iplik tesisi, Türkiye’deki bu yatırımla gerçekleşmiş oldu. Kordsa Global olarak Asya’da önemli bir Pazar payımız var.
 
TEMSA OTOBÜS ABD VE AVRUPA YOLLARINDA

-Sanayi grubumuzda bir diğer öne çıkan şirket Temsa. Temsa’da ne gibi yenilikler söz konusu?
Temsa Otobüs ile 2013’te dokuz ürün lansmanı yaptık. Bu yeni ürünler bize yeni pazarlar açtı. Bu sayede beş sene önce toplam ciro içerisindeki payı sıfır olan ABD’nin payı yüzde 20’lere çıktı. Toplam 356 adet Temsa otobüsümüz ABD yollarında. Burada yüzde 8 Pazar payı elde ettik. Temsa Otobüs ile 2014 yılı içinde ABD pazarına 60 milyon dolar ihracat hedefliyoruz. Temsa Global, sadece Fransa’da, yaklaşık 4 bin adet Temsa markalı otobüsle yollarda. Fransa dışında Almanya, İtalya, Avusturya, İşveç, Litvanya ve Benelüks ülkeleri Avrupa’daki önemli pazarlarımız. İhracatımızın yüzde 90’ını Batı Avrupa ve Amerika’ya geri kalanı da Doğu Avrupa ve Türk Cumhuriyetleri’ne gerçekleştiriyoruz. Özellikle Avrupa’da da güçlü bir pozisyonumuz var. Şimdi Euro 6 geçişine adapte ettiğimiz yeni ürünlerle Avrupa’da da senenin ikinci yarısından itibaren pazarın geri gelişiyle iddialı olacağız. Amerika pazarına yönelik yeni ürünler geliştiriyoruz. Kısa vadede yatırım asla yapmıyoruz. Orta uzun vadede her şeyi kurguluyoruz. Temsa’yı geçen yıl yeniden yapılandırarak, ayrı şirketler olarak üç ana iş alanına odakladık. Temsa Otobüs, Temsa İş Makinaları ve Temsa Motorlu Araçlar. Bu üç şirketimizle değer yaratıyoruz.
 
-ABD pazarına açılma kararı nasıl alındı? Bu hamle neler getirdi?
Temsa Otobüs ile ABD pazarında niş segment görerek bu alana yatırım yaptık. Lüks segment otobüste iddialıydık. O yüzden risk aldık. Beş sene önce bu fırsatı gördük. Avrupa ve Yakındığu’nun fırsat daralmasını yaşarken, girişimci kimliğimizle ABD pazarına yöneldik. Gelişmekte olan pazarlarla, gelişmiş pazarlarda oyuncu olmak arasında çok fark var. Kalite, servis, hizmet beklentileri farklı. ABD’de belli açılardan iyi olamazsanız, pazara adım aramazsınız. Yaptım, başardım ve sattım değil amaç. Yeni ürünler geliştirmek ve pazarı iyi takip etmek şart. Global oyuncu olmanın yolu buradan geçiyor.
 
-Grup bünyesindeki bir diğer önemli şirket Brisa. Dört senedir Brisa’da devam eden yatırım planlarınız mevcut. Bu yatırımlardan nasıl sonuçlar elde ettiniz?
Brisa’nın İzmit’teki tesislerinde teknolojik lastikler üretmeye yönelik dört sene boyunca yatırım programı uyguladık. Aksaray’da 300 milyon dolarlık ikinci fabrika yatırımını duyurduk. 2018 ‘den önce fabrikayı hayata geçirmeyi planlıyoruz. Lastik pazarı Türkiye’de iyi bir gelişim yakaladı. Hem araç parkurunun büyümesi, hem otomotivdeki yatırımlar pazara destek oluyor. Lastik ebatlarının büyümesi daha kaliteli, daha üst segmentteki lastiklerin Türkiye’de satışını beraberinde getirdi. Kış lastiği regülasyonu ile Pazar desteklendi. Teşviklerin de desteğiyle yatırımların devamını planlıyoruz.
 
-Sanayi Grubu’nun gelişmekte olan pazarlardaki durumunu değerlendirir misiniz?
Kordsa Global, Asya’da büyüyor, üretim merkezlerimiz olan Endonezya ve Tayland’da çok başarılıyız. 2007 yılında girdik ve Pazar payımızı büyüttük. Kordsa Global, ilk fabrikasını 1993 yılında Mısır’da açtı. Üretimde bu ülkelerdeki yerimizi sağlamlaştırdık. Rekabetçi iş modelini iyi kurguladık. Pazarları çeşitlendirdik. Kordsa Global, Brisia, Yünsa ve Temsa şirketlerinin her biri 60’ın üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.
 
-Yünsa da 2013 yılını nasıl tamamladı?
Yünsa, erkek giyimde yünlü kumaş üretim lideri. Yünsa’nın ürün gamının büyük bir bölümü yüzde 100 yünlü kumaşlardan oluşuyor. Geri kalan ürünler ise yün ile kaşmir, ipek, likra polyester ve viskon karışımından geliştiriliyor. Erkek , bayan, döşemelik ve üniformanlık kumaş ana segmentlerinde kumaş kompozisyonlarına sahibiz. İngiltere ve Almanya’da satış ofislerimiz, Türkiye ve İtalya’da ise tasarım ofislerimiz bulunuyor.  Yünsa, 60’tan fazla ülkeye ihracat yapıyor. Yünlü kumaş üreticisi unvanıyla kendi alanında dünyanın ilk beş firması arasında yer alıyor. Geçen iki sene Avrupa pazarında yavaşlama varken Yünsa Avrupa’da cirosunu büyüttü ve karlılığını artırdı. Çünkü üst segmentler daha karlı ve biz de bu kategorilerde stratejiler geliştiriyoruz. 2013’te üretim kapasitemizi artırmaya devam ettik. 2010’da 11 milyon metre olan kapasitemiz 2013’te 14,5 milyon metreye ulaştı. Yünsa’nın ana pazarı Avrupa. Avrupa büyümese de 2013’te biz büyüdük. Tasarım ürümnlerimizi üst segmentteki markalara sattık.
 
AR-GE’YE 60 MİLYON TL BÜTÇE

-Sabancı Holding Sanayi Grubu olarak inovatiflik ve sürdürülebilirlik çerçevesinde gelirlerinizden Ar-Ge’ye ayırdığınız pay nedir?
60 milyon TL’ye yakın bir bütçeyi Ar-Ge’ye ayırıyoruz. Üç sertifikalı Ar-Ge merkezimiz var.
 
-Sabancı Sanayi Grubu’nun 2014 ve sonrası için ana stratejilerinden bahseder misiniz?
Şirketlerimiz, sektörlerinizde lider ve yatırım yapan şirketler. Sektörlerinde liderlik konumumuzu güçlendirecek stratejik yatırımlara devam ediyoruz. Ciro olarak çift haneli büyüme, karlılık olarak yüzde 30’larda toplam iyileşme bekliyoruz. Üç ayda bir şirket liderleriyle bir araya geliyoruz. Değişken bir dönemdeyiz. Bu değişkenliği yönetmek, risk yönetimi önemli. İstihdam açısından bakıldığında, 2014 sonunda bütün sanayi şirketlerinin toplamında 11 bin 700’ün üzerinde çalışan sayısına ulaşacağız. Yabancı ortaklarımız Türkiye pazarına inanıyorlar. Kapasitesini daha iyi kullanmak istediğimiz işler var. Mesela otobüs işi. Temsa’nın Adana’da güçlü bir fabrikası var , buradaki kapasitemizi daha etkin kullanacağız. Konrdsa Global’in “Naylon 6.6” genişleme yatırımı İzmit’te hayata geçti. Global pazarlarda büyümeye devam edeceğiz. Tema İş Makinaları olarak İstanbul, İzmir, Ankara’da direkt servis yatırımlarımız olacak. 2014 ve sonrası bazı alanlarda hızlanma dönemlerimiz olacak. Sanayi Grubu olarak yenilikçi ve girişimci kaslarımızı geliştirip mevcut işlemlerimizin hedef pazarını büyüterek, yepyeni iş kollarına yatırım yapmayı düşünüyoruz. “Sürekli yenilenme” ana stratejimiz. Örneğin, Kordsa Global’de Ar-Ge ve teknolojide güçlü olmanın getirdiği farklılığa sahibiz. Kordsa Global’in ana pazarı takviye malzemeleri. Bu Pazar 8 milyar dolar civarında büyüklüğe sahip. Kordsa Global’in ana pazarı takviye malzemeleri. Bu Pazar 8 milyar dolar civarında büyüklüğe sahip. Biz bunun yüzde 12’sine sahibiz. Ancak daha geniş bakarsak, teknik iplikler pazarı 80 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip. Pazarın yüzde 1,2 payı bizim. Bu perspektiften bakınca fırsat çok büyük. Yatırım yaptığımız iş alanlarından biri de kompozit malzemeler, bu alanda da büyümek istiyoruz.
 
-Liderlik konusunda nasıl bir anlayışa sahipsiniz?
Artık herkesin yöneticilik yapmaktan çok, liderlik etmesi gereken bir dönemdeyiz. Çok önemsediğim konulardan biri, “ sağlık huzursuzluk” meselesi. General Electric (GE) Amerika’da işe başladığımda, şirketin CFO’su Bob Swan bana bir liderlik tavsiyesinde bulunmuştur. O gün bugündür, beni derinden etkileyen ve hala uygulaması üzerinde emekle çalıştığım birkaç yaşam tavsiyesinden biri olarak söyleyebilirim. Amerikan kültürünün temelinde. GE gibi yüzyılı aşkın süre başarıyla var olmuş ve benzeri kültürdeki şirketlerin yönetim anlayışında, sürekli daha iyisini yapmak var. Bir başka deyişle, mevcut durumda kalmaktan huzursuz olmak meselesi. İş dünyasından uzun dönem başarılı şirketlere ve liderlere baktığımızda, 3M, Nestle gibi geleneksel şirketlerden yeni teknolojici Apple’a kadar, hepsinin yenilikçiliği ve gelişimlerini sürekli kıldıklarını görüyoruz. Liderleri, ekipleri huzursuz çünkü. Sağlıklı huzursuzluk, hep daha iyisi yapma ve gelişim odaklıdır. Hedeflere önem verse de, bunun gelişim yolculuğunun önüne geçmesine izin vermez. Huzursuzluğu, arzulu ve istekli olarak olumlu yaşar.
Ben 15 yıllık GE kariyerimde bu iki ucu da yaşadım. Sağlıklı huzursuzluk dönemlerinde inanılmaz üst seviyede bir enerji, kariyer gelişimi, aidiyet ve ekip çalışmasının keyfini yaşadım. Sağlıksız huzursuzluk dönemlerinde ise eksiklik, dengesizlik, hedeflere ulaşınca bile tatminsizlik hissettim. Bu iki arasında farkı çok iyi değerlendirdim. Ekibime de tavsiye ettim.

Bunların dışında, iyi bir liderin eğitim alma sürecini uzatması gerekir. Genelde tepe yöneticiler belirli bir konuma geldikten sonra kendilerine eğitim programı olarak yatırım yapmıyor. Kendimde bunu aşmaya çalıştım. İki yılda bir seçtiğim  bir eğitime gidiyorum. Yönetim yaklaşımlarıyla ilgili kitaplar okuyor ve ekibimle paylaşıyorum. Bugünü ve geleceği birarada yönetmek lazım. Ekibimle oturup 10 yıl sonrasını hayal ediyoruz. 10 yıl sonrasının iş trendlerini ve buna göre iş modellerimizi kurguluyoruz. Açık iletişime değer veriyorum. Sabancı Holding, yöneticilerini motive eden bir grup. Biz büyük bir şirketler topluluğuyuz. Toplamda bir transatlantik kadar büyüğüz, şirketlerimiz seviyesinde daha esnek ve girişimci olmayı hedefliyoruz. Büyük olmamıza rağmen daha esnek ve girişimci yönümüz bizi farklı kılıyor.
 
-Kriz yönetmek ve uzun vadede değişkenliği yönetmek arasında nasıl bir fark var?
Şirketlerde iki tip yönetici tipi vardır. Mevcut işi iyileştiren yöneticiler ve girişimci yöneticiler. Biz bu dönemde özellikle girişimci yöneticileri geliştirmeyi hedefliyoruz. Yepyeni işleri hayata geçirmekten mutluluk duyacak kişileri keşfediyoruz. Sektörde kısa vadede her zaman değişkenlik olabilir. Yatırım planları mutlaka orta ve uzun vadeli kurgulanmalı. Sabancı Holding olarak Türkiye’nin potansiyeline inanıyoruz. İş dünyası öngörü sahibi olabilmeli. Öngöremediğiniz zaman, daha büyük belirsizliği yönetmeniz gerekiyor. Kriz yönetme Türk şirketlerinin güçlü yönü. Tabii ki her şeyin istikrarlı olduğu, ekonomik göstergelerin net olduğu bir ortamda yatırım daha hızlı ve kolay yapılır.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)