"Rus şirketleri 20 milyar dolar zarar edebilir"

AYÇA KARACA – FINANSGUNDEM.COM
 
Avrupa Komisyonu Rusya Delegasyonu tarafından hazırlanan özel raporda Rusya’nın Suriye’ye düzenlediği askeri operasyon çerçevesindeki gelişmeler ve  Rus medyasındaki yorumlar yer alıyor. Raporda Suriye operasyonu sonrası Moskova ile Ankara arasında gerilen ilişkilerin Rus şirketlerini 20 milyar dolara kadar zarara uğratabileceği yorumuna yer veriliyor.

Rus medya kaynakları Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Perşembe günü Rusya’nın Suriye’deki hareketlerinin Rusya ile Türkiye arasındaki gaz ve nükleer enerji alanlarındaki enerji projelerini tehlikeye soktuğu uyarısına geniş yer verdi. Nezavisiyama Gazeta gazetesi ise “Ankara blöf yapmıyorsa, Rus şirketleri 20 milyar dolara kadar zarar edebilir” yorumuna yer verdi.
 
IŞİD hedeflerine 30 Eylül’den bu yana 112 saldırı
Rusya Savunma Bakanı Shoigu Çarşamba günü 30 Eylül’den bu yana Rus Hava Kuvvetleri IŞİD, EL Nusra ve diğer terörist grup  hedeflerine 112 saldırı gerçekleştirdiğini açıkladı. Kommerstant gazetesi ise  Bağdat yönetiminin de Irak’tak IŞİD hedeflerine karşı destek isteyebileceği yorumunda bulundu. Nezavisimaya Gazeta gazetesi IŞİD’in askeri yeteneklerinin fazla abartıldığı görüşüne yer verdi. RBK Daily gazetesi ise Putin’in 22 Ekim’de Soçi’de düzenlenecek Valdai Klübü toplantısında Suriye harekatına ilişkin açıklamalarda bulunmasını bekliyor.

Aynı zamanda basında yer alan haberlerde ABD’nin Suriye’deki IŞİD pozisyonlarına ilişkin istihbarat raporlarını paylaşmayı reddettiği Washington’un Rusya’nın stratejisinin “trajik bir şekilde kusurlu” olduğu görüşünde olduğu kaydediliyor. ABD Moskova’yı IŞİD yerine ılımlı Suriye muhalefetine saldırıda bulunmakla suçluyor. NATO Savunma Bakanları’nın Perşembe günü Brüksel’de gerçekleşen toplantısında NATO Genel Sekreteri General Stoltenberg’de Rusya’nın Suriye’de artan askeri aktivitelerine ilişkin kaygılarını dile getirdi.
Bu kapsamda Perşembe günü Rus Dışişleri Bakanı Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı Kerry arasında gerçekleşen telefon konuşmasında diğer konuların yanısıra Suriye krizinin de tartışıldığı ve “Suriye hava sahasındaki herhangi bir kazanın önlenmesi, IŞİD’e karşı savaşın koordine edilmesi ve Suriye’de politik uzlaşmanın sağlanmasının desteklenmesinin” ele alındığı da Rus Dışişleri Bakanlığı tarafından açıklandı. 
 
Rusların %70’inden fazlası IŞİD’e karşı yürütülen askeri operasyonu destekliyor
Rusların %70’i Suriye’de IŞİD hedeflerine karşı yürütülen askeri operasyonu destekliyor. Levada Centre  kamuoyu araştırma şirketi tarafından düzenlenen ankete göre Rusların %72’si Suriye’deki askeri operasyonu desteklerken %14’ü hava saldırılarına karşı olumsuz yaklaşıyor. Araştırma ayrıca katılımcıların %46’sının Rusların Suriye’deki varlığının “yeni bir Afganistan”a yol açabileceği olasılığını reddetmediğini, %38’inin ise bu olasılığı mümkün görmediklerini  ortaya koyuyor.
 
Ruble güçleniyor, Brent petrol yükseliyor…
Ruble hafta başından beri art arda 3 gün değer kazandı. Hafta başından beri doların rubleye karşı %3,77, euro’nun ise %4,16 değer kaybettiği kaydediliyor. Perşembe günü dolar 62 rubleye yakın bir düzeyde euro ise 70 rublenin altında işlem gördü. Dünya petrol fiyatları da Salı gününden beri artıyor. Perşembe günü Kasım ayında teslim edilecek  Brent petrolün varil fiyatı 53 dolara yükseldi. Bazı yorumcular Rusya’nın Suriye’ye müdahele etmesinin asıl nedeninin petrol fiyatlarını arttırmak olduğunu ileri sürüyor. Hafta ortasında Rusya IŞİD tarafından kontrol edilen petrol altyapı tesislerini bombalamaya başladı. Vedomosti ve BFM gazetelerinde yazan bazı ünlü finansal yorumcular petrolün varil fiyatının  yıl sonunda  100 dolara dönebileceği tahmininde bulunuyor. 
 
“Uluslararası ilişkilerde yeni bir dönem”
Gazeta Ru gazetesinde  Fyodor Lukyanov tarafından yayınlanan görüşte Rusya’nın perestroyka öncesi eski küresel politikasına döndüğü yorumu yapılıyor. Bu çerçevede savaşların artık sadece zafer için –rejim değişikliği, genişleyen topraklar veya doğal kaynakların sömürülmesi için - yapılmadığını ve politik alanda eşitliği sağlama amacı güttüğü ileri sürülüyor.

Yazar acımasız bir şekilde bütün politik aktörlerin nükleer silahlara sahip olduğu bir ortamda kitle savaşının bir olasılık olmaktan çıktığını ve daha küçük yerel savaşların küresel statükoda eşitliği sağlama amacı güttüğünü ifade ediyor. Pasifik Serbest Ticaret Anlaşması’nın imzalanmasının ve Rusya’nın Suriye’deki iç savaşa müdahelesinin bu yeni konseptin iki boyutu olduğu vurgulanıyor.

Washington ve Moskova’nın askeri hava gücünün Soğuk Savaşın sona ermesinden beri yakın düzeyde olmadığı ancak şimdi güçlerinin askeri hataları ve kazara çarpışmaları minimize edecek düzeyde olduğu da kaydediliyor.