Ruhsat çilesine son

Şirketlerin yapı izin belgesi alabilmesi için yapı denetim raporu yeterli olacak. Belgeler sadeleştirilecek.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yaklaşan dev kentsel dönüşüm hamlesi öncesi yatırımların daha hızlı, yapı takibinin daha kolay yapılmasını sağlamak amacıyla "Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'nde" değişikliğe gitti. Değişiklikle, idarenin keyfi uygulamalarının önüne geçilmesi de hedefleniyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, yaptığı açıklamada değiştirilen yeni yönetmelikle, yapı kullanma izin süreçlerinde evrak bakımından sadeleşme ve zamandan tasarruf sağlanacağını söyledi. Bakan Bayraktar, "Bakanlık olarak bürokrasinin azaltılması, işlemlerin hızlandırılması ve kolaylaştırılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çerçevede yaptığımız değişiklikle zamandan tasarruf sağlanacak, yapı denetimi kolaylaşacak ve yatırımlar hızlanacaktır" dedi. Kayıtlarda veya elektronik ortamda bulunan belgelerin yatırımcıdan yeniden istenmesinin engelleneceğini ifade eden Bayraktar, bu sayede zamandan tasarruf sağlanarak bürokrasinin ortadan kaldırılacağını bildirdi.
KEYFİ UYGULAMALARA SON
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesindeki Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'ndeki değişikliğinde yapılan en önemli değişiklikle yapı kullanma izin başvurularında fenni mesul veya yapı denetim kuruluşu raporları dışında herhangi bir belge istenmeyecek. Böylece evrak kullanımı azalacak, zamandan tasarruf sağlanacak ve idarenin keyfi uygulamalarının önüne geçilecek. Yönetmelik değişikliği ile elektrik, telefon ve doğalgaz tesisat projelerinin yapı ruhsatı verilmesi aşamasında idareye sunulması zorunlu olmayacak. Ruhsat alındıktan sonra ilgili fenni mesul veya yapı denetim kuruluşunca 30 gün içinde onaylanarak ruhsat vermeye yetkili ida- reye sunacak. Böylece yapının inşasına bir an önce başlan- masına imkân tanınacak.
MÜTEKABİLİYETE KOMİSYON VİZESİ
TBMM Adalet Komisyonu, yabancılara mülk satışına ilişkin tasarıyı kabul etti. Tasarı, müzakerelerin ardından yapılan bazı değişikliklerle kabul edildi. Tasarıya göre, ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde, yabancı kişiler Türkiye'de taşınmaz edinebilecek. Bu taşınmazların toplamı, ilçe yüzölçümünün yüzde 10'unu, ülke genelinde ise kişi başına 30 hektarı geçemeyecek.