<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkRiskliliğin artmasını bekleyenler azaldı----

Riskliliğin artmasını bekleyenler azaldı

Riskliliğin artmasını bekleyenler azaldı
16 Nisan 2012 - 19:30 www.finansgundem.com

Anket katılımcılarından yüzde 86'sı GSMH'da artış beklerken, cari açık ve bütçe açığında beklentiler azalma veya aynı kalma yönünde oldu

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 2012 yılı Nisan-Haziran 2012 dönemine ilişkin Bankacılık Sektörü Yönetici Kesimi Beklenti Anketi'nde katılımcılardan yüzde 86'sı GSMH'da artış beklerken, cari açık ve bütçe açığında beklentiler azalma veya aynı kalma yönünde oldu.
BDDK, Nisan-Haziran 2012 dönemine ait ''Bankacılık Sektörü Yönetici Kesimi Beklenti Anketi''ni açıkladı. 67 üst düzey yönetici tarafından cevaplanan ankete göre, önceki anket dönemine göre olumlu beklentilerde artış yaşandığı görüldü.
Makroekonomik göstergelere ilişkin beklentiler incelendiğinde TÜFE haricinde olumlu beklentiler öne çıktı. Ankete katılanlardan yüzde 86'sı GSMH'da artış beklerken, cari açık ve bütçe açığında beklentiler azalış veya aynı kalacağı yönünde oldu. Diğer yandan, TÜFE'nin artacağına ilişkin beklentiler, Ocak-Mart döneminde yüzde 62 iken bu dönemde yüzde 40 seviyesine geriledi.
ABD dolar kuru için ise yüzde 45 seviyesinde olan artacak yönündeki beklentiler yüzde 19'a düşerken, aynı kalma yönündeki beklentiler ise yüzde 70 seviyesine çıktı. Makroekonomik göstergeler arasında en büyük değişiklik iç borçlanma faiz oranlarında görüldü. Bir önceki dönemde yüzde 80 seviyesinde olan iç borçlanma faiz oranının artacağına dair beklenti bu anket döneminde yüzde 24'e gerilerken, aynı kalacağı yönündeki beklenti ise yüzde 17'den yüzde 55'e çıktı.
Ankette yer alan Faiz oranlarının gelişimine ilişkin sorulara bakıldığında, hem fon kaynaklarının hem de kredilerin faiz oranlarının düşmesi veya aynı kalması yönünde beklentilerin arttığı görüldü. İleriki üç aylık dönemde faiz oranlarının aynı kalması yönündeki beklenti 3 ay vadeli TL mevduat oranında yüzde 48, DTH'da ve TCMB bankalararası gecelik faiz oranlarında yüzde 64 ile yurtdışı borçlanma faiz spreadlerinde ise yüzde 73 oldu.
Diğer taraftan, faiz oranlarındaki azalış beklentisi ise 3 ay vadeli TL mevduat oranında yüzde 33, DTH'da yüzde 22 ve TCMB bankalararası gecelik faiz oranlarında yüzde 21 ve yurtdışı borçlanma faiz spreadlerinde ise yüzde 1 olarak gerçekleşti. Faiz oranındaki azalış beklentisi önceki anket dönemine göre yükselmiş olmakla birlikte, ağırlıklı beklentinin fon kaynaklarının faiz oranlarında önemli bir değişiklik olmaması yönünde olduğu görüldü.
-Riskliliğin artmasını bekleyenler azaldı-
Ankette öne çıkan önemli diğer bir sonuç, bankacılık sektörünün riskliliğine ilişkin beklenti oldu. Bir önceki anket döneminde katılımcıların yüzde 82'si sektörün riskliliğinin artmasını beklerken, bu anket döneminde riskliliğin artmasını bekleyen katılımcı oranı yüzde 46'ya düştü. Önümüzdeki üç aylık dönemde katılımcıların yüzde 51'i sektörün riskliliğinin aynı kalacağını ifade etmişti. Ayrıca, en önemli risk kaynağı olarak önceki dönemlerde olduğu gibi kredi riski gösterildi.
Söz konusu dönemdeki anket sonuçlarından, ileri ki üç aylık dönemde fon kaynaklarının, kredilerin ve iç borçlanma faiz oranlarının aynı kalmasının, GSMH, aktif büyüklüğü, kredi hacimlerinin ve enflasyon oranının artmasının beklenildiği, sektör risklilik düzeyinin aynı kalacağı yönündeki beklentilerin ağırlık kazandığı ve önceki dönemlerde var olan olumlu beklentilerin devam ettiği sonuçları elde edildi.
Kredi faiz oranlarında da fon kaynaklarında olduğu gibi ağırlıklı beklenti aynı kalma yönünde olurken, faiz oranlarının aynı kalacağı beklentisi konut kredilerinde yüzde 61, diğer tüketici kredilerinde yüzde 67, ticari kredi faiz oranlarında yüzde 55 ve kredi kartı faiz oranlarında yüzde 78 oldu.
-Sektörün karlılığı aynı kalacak diyenler arttı-
Kredi hacimlerinin artacağına yönelik beklentilerin ileriki üç aylık dönemde de bir miktar artışla devam ettiği görüldü. Kredi hacimlerindeki artış beklentisi faiz oranlarındaki aynı kalma ve azalma yönündeki beklentilerde meydana gelen artış ile paralellik arz etti.
Kredi hacimlerine bakıldığında artış beklentilerinin toplam nakdi krediler için yüzde 79, gayri nakdi krediler için yüzde 75, ticari kredilerde yüzde 79, KOBİ kredilerinde yüzde 85, konut kredilerinde yüzde 63, taşıt kredilerinde yüzde 34 ve kredi kartlarında yüzde 76 seviyesinde gerçekleştiği görüldü. Kredi hacimlerindeki artışa rağmen, takipteki ticari kredilerin artacağına dair beklentilerin oranının yüzde 83'ten yüzde 73'e, takibe düşen tüketici kredilerinin oranının ise yüzde 83'ten yüzde 69'a gerileyerek nispi bir iyileşme gösterdiği dikkat çekti.
Kredi hacimlerini etkileyen faktörlerin sorulduğu sorularda katılımcılar önceki dönemlerde olduğu gibi ticari kredi hacmi için ticari iç talepteki artma/azalma ve tüketici kredisi hacmi için tüketici talebindeki artma ve azalmayı en önemli faktörler olarak gösterdi. Ankette, bankacılık sektörü aktiflerinin büyüyeceği yönünde bir önceki dönemde yaygın olan beklentinin ileri ki üç aylık dönem için de devam ettiği görüldü. Aktif büyüklüğünün artmasını bekleyen katılımcı oranı yüzde 88 olarak gerçekleşti.
Ayrıca, sektörün karlılığına ilişkin azalma yöndeki beklentilerin yerini aynı kalma yönündeki beklentilere bıraktığı dikkati çekti. Karlılığın azalacağını bekleyen katılımcı oranı bir önceki anket döneminde yüzde 59 olmuşken, söz konusu anket döneminde yüzde 19'a gerildi. Aynı kalma yönünde beklentiye sahip katılımcı oranı ise yüzde 32'den yüzde 58'e çıktı. Sektör karlılığını etkileyecek en önemli faktör olarak katılımcıların yüzde 61'i faiz marjlarını gösterildi.
Ankette, geçen dönem olduğu gibi söz konusu dönemde de yabancı sermaye payında bir değişiklik olmayacağı görüşü hakim oldu. Makroekonomik gelişmelerin önümüzdeki üç aylık dönemde bankacılık sektörünü etkileyecek en önemli faktör olduğu görüşü katılımcıların yüzde 70'i tarafından paylaşıldı. AA

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)