ABD'nin İran'a yönelik olarak bu ayın başında yürürlüğe giren yeni yaptırımları Türkiye'nin yaptığı doğalgaz ödemeleri karşılığında altın alarak ülkesine götürmesi şeklinde ilerleyen ticaretin fiilen sonu anlamına gelirken, Halkbank'ın üçüncü ülkelerin enerji ödemelerini kabul edebilmesinin de önüne geçiyor. ABD yetkilileri, Türkiye'nin İran'a artan altın ihracatını, nükleer programı nedeniyle büyük ölçüde global
finans sisteminin dışına itilen Tahran'a mali destek sağladığı gerekçesiyle endişe verici bulduklarını belirtiyorlardı.
Türkiye, en büyük ikinci doğalgaz tedarikçisi olan İran'a ithal etiği doğalgazın bedelini Halkbank'taki hesaplarına lira olarak ödüyor. İranlılar ise bu nakdi kullanarak Türkiye'den altın alıyor ve geçen yılın ilk yarısında doğrudan, Temmuz'daki ABD yaptırımları sonrasında ise Dubai üzerinden ülkesine sokuyordu. Halkbank, 6 Şubat'ta devreye giren yaptırımlar öncesinde Hindistan'ın İran'dan aldığı petrolün ödemelerinin bir kısmını da kabul edebiliyordu. Ancak yeni yaptırımlar, İran'a değerli madenlerin satışını zorlaştırırken, Halkbank'ın üçüncü ülkelerin İran'a yapacağı ödemeleri kabulünü de engelledi. Üst düzey bir bankacı, "Halkbank artık sadece Türkiye'nin İran'dan aldığı petrol ve doğalgazın ödemelerini kabul edebilir ve İran bunun karşılığında yalnızca gıda, ilaç ve endüstriyel ürünler alabilir. Yeni yaptırımları sonrası enerji ödemeleri karşılığı altın ticareti çok zor. İranlılar ne aldıklarını belgelemeden parayı bankadan çekemezler... Altın ihracatı kesinlikle azalacak" dedi. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, geçen hafta yaptığı açıklamada, geçen yıl rekor seviyelere ulaşan altın ihracatının talebin hangi ülkeden geldiğine bakılmaksızın devam edeceğini belirterek, ABD'nin İran'a dönük mali yaptırımlarının artmasına rağmen, Halkbank'ın mevcut işlemlerine devam edeceğini söylemiş ancak İran'ın altın talebinin bu yıl düşmesini beklediğini eklemişti. Batılı bir diplomat, "Halkbank'a giren miktar kadar çıkan miktar olmuyor; yani ABD'nin amacına ulaştığını söyleyebiliriz. Eğer Türkiye İran'dan enerji ithalatına devam edecekse, altın ve enerji dışı (ambargoya konu olanlar dışında) ticarete yönelmekten başka çare görünmüyor" dedi.
YENİ ALTERNATİFLER?
İran'ın nükleer programının parasal kaynaklarını kısmak amacıyla giderek sertleşen yaptırımlar uygulanıyor. ABD ve diğer Batılı ülkeler İran'ın uranyum zenginleştirme çalışmasının amacının silah yapımı olduğunu savunuyorlar. İran ise bu iddiayı reddediyor. Başka bir üst düzey bankacı, "6 Şubat yaptırımları çok daha sert. Transit ticareti de engelliyor. Başka ülke üzerinden gelen malların geçişine de izin vermiyor. İran Türkiye'den ilaç ve gıda alabilir, sanayi ürünü alabilir ama altın ticareti artık zor hatta mümkün değil" dedi ve ekledi: "Ticaret Rusya ve Çin'e kayabilir ancak Rusya'ya kayması daha düşük bir ihtimal çünkü onların bankaları global sistemin içinde, Çin'e kayma olabilir. Türkiye için altın ihracatı bitti diyebiliriz." Altın üretimi sınırlı olan Türkiye 2011 yılında kıymetli veya yarı kıymetli taşlar, kıymetli metallerde net ithalatçı konumundayken, 2012 yılında net ihracatçı konumuna geçti. Analistler, ithalat ve ihracat talebinin büyük ölçüde İran'dan kaynaklandığını belirtiyorlar. Türkiye'nin İran'a yaptığı altın ihracatı geçen yıl bir önceki yıla göre 10 kattan fazla artarak 6.5 milyar dolar olurken, Birleşik Arap Emirlikleri'ne ihracat 2011'deki 280 milyon dolardan 4.6 milyar dolara yükseldi. İran'a altın ihracatı altın ticaretinin dikkat çekmesi ve Temmuz ayındaki ABD yaptırımları ardından hızla azalıp geçen yılın Temmuz ayından itibaren Dubai'ye kayarken, yılın son çeyreğinde toplamda da hızla azalmaya başladı. TÜİK verilerine göre Kasım ayında 15.2 ton olan altın ihracatı, Aralık ayında 10.5 tona geriledi. (REUTERS)