Resesyon, finansal bir krizden daha yıkıcı olabilir

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Ekonomik bir gerileme noktasında büyük oranda hemfikir olan CEO’lar, gerilemenin uzunluğu, derinliği ve ciddiyeti noktasında ise farklı fikirlere sahipler.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, ABD ekonomisinin resesyona gireceğine tüm uzmanlar gibi CEO’lar da katılıyor. Ancak yaşanacak ekonomik gerilemenin ılımlı bir yavaşlama mı yoksa kalıcı bir durgunluk mu olacağı noktasında CEO’lar arasında fikir ayrılığı yaşanıyor.

Kovid kaynaklı riskler etkisini yitiriyor

Ernst & Young Global Danışmanlık, Strateji ve Ticari İşlemler Medya İlişkileri ve Sosyal Medya Direktör Yardımcısı Konstantinos Makrygiannis’in analizine göre, CEO'ların çoğu, durgunluğun mali krizden daha kötü olabileceğinden korkuyor.

CEO'ların yüzde 98 oranında ezici bir çoğunluğu jeopolitik gerilimler, tedarik zinciri kesintileri ve devam eden Koivd-19’la ilgili belirsizliklerle karakterize edilen bir ekonomik gerilemeye hazırlanıyor. Ancak CEO’lar bu gerilemenin uzunluğu, derinliği ve ciddiyeti konusunda bölünmüş görünüyor. Bulgular, 2023'te iş ortamını tanımlayacak gibi görünen belirsizliğin altını çizen, Ocak 2023 tarihli EY CEO Outlook Pulse anketinden.

Dünya çapında 1.200 CEO'nun ekonomideki beklentiler, zorluklar ve fırsatlar hakkındaki görüşlerinin kaydedildiği anket, CEO’ların yüzde 48'inin küresel ekonomide ılımlı bir yavaşlama öngördüğünü, yüzde 55 ile yarısından fazlasının ise uzunluğu ve şiddeti açısından 2007-08 küresel finans krizinden daha kötü bir durgunluğa ve kalıcı bir gerileme korkusuna hazırlandıklarını ortaya koyuyor.

CEO'ların yüzde 98 oranında ezici bir çoğunluğu jeopolitik gerilimler, tedarik zinciri kesintileri ve devam eden Koivd-19’la ilgili belirsizliklerle karakterize edilen bir ekonomik gerilemeye hazırlanıyor.

2020 yılında gerçekleştirilen ilk CEO Outlook anketinden bu yana ilk kez, kısıtlayıcı düzenleme, ticaret ve yatırım politikaları yüzde 28 ile CEO'ların yatırım planlarını değiştirmesinin temel nedeni olarak Kovid-19 ile ilgili sorunların yerini alıyor. CEO’ların 2020 yılında yatırım planlarını etkileyen başlıca faktör olan pandeminin olumsuz etkilerine bu yıl CEO’lar yüzde 19’luk bir pay biçiyor.

Şiddetlenen jeopolitik zorlukların bir sonucu olarak, katılımcıların yüzde 97'si planlarını gözden geçiriyor, yüzde 44'ü planlanan bir yatırımı erteliyor ve yüzde 32’yle neredeyse üçte biri ise planlanan yatırımlarını tamamen durduruyor.

Ankete katılanların neredeyse yüzde 32’si para politikasının yönü hakkındaki belirsizliği ve sermaye maliyetindeki artışları işletmelerinin gelecekteki büyümesine yönelik en büyük riskler olarak görüyor. Kovid-19’un yarattığı belirsizliklerle ilgili endişeler azalırken, CEO'ların yüzde 32’si bunu işleri için önemli bir risk olarak görmeye devam ediyor. Kovid’le ilişkili endişelerin oranı, 2022 yılı Ekim ayındaki ankette yüzde 43'te seyrediyordu.

Bu durgunluk farklı olacak

EY Global Strateji ve Ticari İşlemler Başkan Yardımcısı Andrea Guerzoni, “CEO'lar ister ılımlı ister şiddetli bir gerileme bekliyor olsun, bu durgunluğun farklı olacağını biliyorlar. Jeopolitiğin yeniden hizalanmasından küresel tedarik zincirlerinin yeniden değerlendirilmesine kadar değişen yeni faktörlerin bir kombinasyonu önceden var olan sorunları tamamlıyor ve yatırım planlarını tehdit ediyor. CEO'lar bu yavaşlamadan kurtulmak için hangi finansal temayülleri kullanacaklarını düşünürken, mali ve düzenleyici politikaların ön planda olması bekleniyor” şeklinde konuşuyor.

Büyüme rotaları sürdürülebilirlik merkezli yatırım ve anlaşmaların yanı sıra insan

Olumsuz görünüme rağmen, CEO'lar rekabet avantajı elde etme fırsatlarını kollamayı sürdürüyor. Gelecek 12 ay içinde katılımcıların yüzde 89’u şu veya bu şekilde yeni anlaşmalar yapmayı birincil öncelik olarak belirtirken, ankete yanıt verenlerin yüzde 46’yla neredeyse yarısı şirket birleşmeleriyle, yüzde 58'i ortak girişim veya stratejik ittifaklarla ve yüzde 34'ü de elden çıkarmalarla ilerlemeyi planladığını ifade ediyor.

Ezber bozmak ve krizden daha güçlü ve daha rekabetçi çıkmak için, katılımcıların yüzde 39'u, net sıfır emisyon ve diğer çevresel ve toplumsal öncelikler dahil olmak üzere, stratejilerinin ve tekliflerinin temel bir yönü olarak sürdürülebilirliğe yatırımı artırmayı planlıyor. Buna ek olarak, yüzde 36 ile CEO’ların üçte birinden fazlası iş gücü refahı ve beceri geliştirme de dahil olmak üzere yeteneğe yatırımlarını artırmayı planlıyor. CEO'ların yüzde 70 ile büyük çoğunluğu ise esnek çalışmanın çalışan kaybını azaltmak ve yeni yetenekleri çekmek için kritik öneme sahip olacağı konusunda hemfikir.

Guerzoni şöyle diyor: “Proaktif CEO'lar, işletmelerini dönüştürmek ve onları gelecekteki büyüme için konumlandırmak amacıyla yeni stratejiler arıyor. 2023'teki satın almaların ana odak noktası, CEO'ların mevcut portföylerini geliştirmelerine, yeni yeteneklere erişmelerine veya yeni pazarlara girmelerine yardımcı olacak erken aşamadaki işletmeler olacak. Ayrıca CEO'lar, markalarını güçlendirmek ve çalışanlar, müşteriler ve topluluklar dahil olmak üzere kilit paydaşlarla güven oluşturmak için sürdürülebilirliği stratejik planlamalarına dahil etmenin kritik bir avantaj olduğunu düşünüyor. İşletmelerini pandemi sonrası dünyada resesyondan daha fazla korumak için CEO'lar, ellerindeki yetenekleri kaybetme ve sıcak bir iş gücü piyasasında işe alım yapmak zorunda kalma noktasındaki son acı deneyimlerini, yeteneği elde tutmanın, yetenek havuzunu genişletmenin ve ortaya çıkan yeni çalışma uygulamalarını benimsemenin temel yollarına odaklanarak telafi etmeye odaklanıyor.”

CEO’lar ‘Ocak Sendromu’nu nasıl atlatıyor?

2022'nin en kötü teknoloji CEO'ları

Enerji sektörü CEO'ları resesyon bekliyor

4 Amerikan şirketi CEO’sundan resesyon tahmini

Goldman Sach CEO’su: Resesyon ihtimali yakın

Kripto CEO’ları en kötü senaryoya mı hazırlanıyor?