Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Son yayınlanan istihdam raporu, ekonomistlere göre, ABD ekonomisi için işlerin iyi gitmediğine dair önemli işaretler içeriyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, iki üst düzey ekonomist, Çalışma İstatistikleri Bürosu'nun Haziran ayı istihdam raporunda, resesyonun geldiğine dair iki önemli sinyalin kendini göstermeye başladığını tespit ediyor.
Resesyon yılın ikinci yarısında
Fortune’dan Shawn Tully’nin haberine göre, Çalışma İstatistikleri Bürosu'nun Haziran ayı istihdam raporu, ABD ekonomisinin dönüş yaptığına ve bir durgunluğa doğru gittiğine dair ilk ikna edici sayıları içeriyor. Bu, biri Wall Street'ten, diğeri akademiden olmak üzere istihdam rakamlarını ve aynı zamanda Fed'in tasarladığı para arzı daralmasıyla artan faiz oranlarını sürdürme kararlılığını yakından izleyen iki üst düzey iktisatçının görüşü olarak öne çıkıyor.
Raymond James'in baş ekonomisti Eugenio Aleman, “Bu istihdam raporu, ABD ekonomisinin çok yavaşlayacağına ve tahminimize göre 2023'ün ikinci yarısında bir resesyona gireceğine dair ilk göstergeyi barındırıyordu” diyor. Florida Atlantic Üniversitesi'nde ekonomi profesörü olan Will Luther ise, “İstihdam rakamları aniden zayıflığa ve hızla düşen enflasyona işaret ettiğinde, Fed'in aşırı sıkılaştırmaya devam etme planları ekonomiyi tehlikeli bir zemine sokuyor” diye ekliyor.
Belediye ve kamu istihdamındaki artış, en önemli alandaki yumuşaklığı maskeliyor: Özel sektör istihdamı
Her iki ekonomist için de, 7 Temmuz'da yayınlanan Çalışma İstatistikleri Bürosu istatistiklerindeki büyük uyarı işareti, istikrarlı bir düşüş eğilimini sürdüren özel sektör istihdamındaki ılımlı artıştı. Haziran ayının manşet sayısı, toplam 209.000 pozisyonluk oldukça sağlam bir kazanç gibi görünen rakam olarak öne çıktı. Ancak alışılmadık derecede büyük bir katkı, toplam artışın yaklaşık yüzde 30'unu temsil eden kamu sektöründeki 60.000 kişilik yeni istihdam artışı oldu. Aslında, neredeyse tamamen eyalet ve yerel düzeylerde oluşturulan devlet işe alımları, 2023'te şimdiden 371.000 kişiye ulaştı. Bu, 2022’nin tamamına ilişkin rakamdan yüzde 36 daha fazla ve 2019'un tüm yıl sayımından yüzde 90 daha fazla istihdam anlamına geliyor. Pandemi öncesi son yılda, yeni istihdam edilen sekiz Amerikalıdan biri kamu sektöründe çalışmaya başlamışken, bu rakam Haziran ayı için üç kişiden birine yükseldi.
Buna karşılık, irili ufaklı işletmeler Haziran ayında yalnızca 149.000 yeni çalışan ekledi. Bu rakam, 2022'de 344.000 ve 2019'da 216.000'lik ortalama aylık ilerlemelere kıyasla düşük seyretti. Bu noktada, kademli düşüş, ekonomiye dair aydınlatıcı fikirler sunuyor. Özel sektörün personel sayısı, Şubat ayında 180.000'e inmeden önce Ocak ayında yaşanan son patlamada 461.000 artmıştı. O zamandan beri, rakamlar çoğunlukla her ay düşüyor. Ancak hükümetin yeni iş alım listesi sürekli olarak güçlü seyrediyor. Sonuç: Devlet şişkinliğini çıkardıktan sonra, özel iş yaratma rakamlarının zayıf olduğu ve bu zayıflığın giderek şiddetlendiği gözleniyor.
Hükümet işe almaları neden sona yaklaşıyor ve özel sektör işe alımları neden giderek zayıflıyor?
Kamu sektörünün işe alım çılgınlığının geçici olması öngörülüyor. Bunun temel bir nedeni bulunuyor. Hükümetler, çöken vergi gelirlerini dengelemek için pandemi sırasında yürürlüğe giren keskin kesintilerin ardından 'yakalama oyunu' oynuyor. 2020'nin başından 2021'in ortalarına kadar birleşik eyaletin ve yerel ve federal kadroların 1,5 milyon kişi azaldığı görülüyor. O zamandan beri, hükümet payı kademeli ve istikrarlı bir şekilde zemin kazanıyor. Ancak Haziran ayı son istihdam raporunun bildirdiği gibi, rakamlar Şubat 2020 döneminin yüzde 0,7 altında seyrediyor. Luther, “Bu yıl 2021 ve 2022 trendinin tersine döndüğünü gördük. Kamu bordroları arttı ve özel bordrolar oldukça yavaşladı” diyor.
Luther, ayrıca, ekonomi pandeminin tahribatından kurtulurken, şirketlerin maaşları hükümetten çok daha hızlı artırma yeteneğinin, özel sektöre çalışanları çekmede avantaj sağladığını açıklıyor. Luther, “Daha yüksek ücret, özel sektörün 2021 ve 2022'de aslan payını almasını sağladı. Özel sektör pandemi öncesi rakamlara geri dönmek için yarışırken, kamu sektörü şimdi bu ayarlamayı gecikmeli olarak yapıyor” şeklinde konuşuyor.
Luther, kamuda işe almadaki patlamanın sona yaklaştığının altını çiziyor ve ekliyor: “Büyük rakamlar birkaç ay daha devam edebilir. Ancak halka açık rakamlar 2020'nin başlarında bulundukları yere yaklaştıkça, yavaşlama önemli ölçüde artacaktır.”
Aleman için, yükselen ve gerileyen istihdam kategorilerinin karışımı, solmakta olan bir görünüme işaret ediyor. Aleman, “Yavaşlama dönemlerinde büyüyen ana alanlar sağlık hizmetleri ve sosyal hizmetlerdir ve Haziran ayında en çok istihdam yaratan sektörler bunlar oldu” diyor. Gerçekten de iki sektörün toplam kazancın yüzde 44'ünü oluşturduğu görülüyor. Aleman, “Güçlü bir ekonominin göstergesi değiller. Yükselen bir ekonomide iyi performans gösteren perakende ticaret, toptan ticaret, nakliye ve depolama bölümlerine bakarsanız, nispeten kötü performans gösterdiklerini görürsünüz. Tabii ki, bu zayıflığın çoğu, hükümetin işe alma oranlarının aşırı derecede yüksek olması nedeniyle genel rakamlarda hafife alındı” şeklinde konuşuyor.
İstihdam rakamları yaklaşmakta olan bir durgunluğa işaret ediyor
Haziran ayı için zayıf özel sektör okuması, iki ekonomist için de resesyonun çok önemli bir habercisi olarak kabul ediliyor. Aleman, “ABD'nin 2023'ün ikinci yarısında çok yavaşlayacağının ilk göstergesi. Ekonominin en zayıf halkası istihdam tarafıdır” diyor. Aleman, hükümet de dahil olmak üzere genel iş büyümesinin gelecek aylarda 100.000 seviyesinin altına düşmesini bekliyor ve ekliyor: “Ekonominin yüzde 2,2 büyüdüğü 2019'da yaratılan işlerin yüzde 85'ini şimdiden yarattık. Ekonomi hızlanmadıkça, daha fazla işçi çalıştırmanın bir anlamı yok.”
Aleman, bunun yerine, ileride, çökmekte olan bir iş gücü piyasasının gerilemeyi yönlendirdiği zor zamanlar görüyor. Aleman'ın görünümüne göre, GSYİH, 1. çeyrekteki yüzde 2,1'lik artışın ve ikinci çeyrekteki tahminine göre yüzde 1,3'ün ardından, mevcut çeyrekte yalnızca yüzde 0,2 oranında genişleyecek. Aleman, bunun ardından da, ABD'nin dördüncü çeyrekte yüzde 1,1 oranında negatif bir büyümeyle bir gerileme dönemine girmesini bekliyor.
Luther, Fed'in yanlış yönlendirilmiş politikalarının özel sektör iş gücü piyasasındaki gerilemeyi hızlandırdığını düşünüyor. Luther, Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele önlemlerinin aşırı derecede şiddetli olduğunu ve gereksiz bir durgunluk riski taşıdığını iddia ediyor ve şöyle diyor: “Fed, Temmuz ayında faiz oranlarını 25 baz puan artıracağını ve ardından 25 baz puanlık daha Faiz artırımına gideceğini açıkça belirtti. Bu nedenle, 'nominal' oranları bugünkü yüzde 5 seviyesinden yüzde 5,25'e yükseltmeye gerçekten kararlılar. Ama enflasyon da düşüyor. Bu yüzden Fed, oranları olduğu yerde bıraktı, 'reel' veya enflasyona göre ayarlanmış oran, enflasyon oranı düştükçe yükselmeye devam edecek” şeklinde konuşuyor.
Luther, düşen bir TÜFE'nin reel oranları yükseltmesine izin vermek yerine, Fed'in resmi oranı da yükselterek abartılı, çift namlulu bir yaklaşım izlediğini iddia ediyor ve ekliyor: “Net etki, iki kaldıraç olan Fed'in faiz artırması ve düşen enflasyonun devreye girmesiyle gerçek oranların çok daha yüksek olacağıdır.”
Fed'in gıda ve enerjiyi dışlayan ve barınma maliyetlerinden büyük ölçüde etkilenen mevcut 'çekirdek enflasyon' ölçütlerine aşırı derecede konsantre olması Luther'i özellikle korkutuyor. Luther, “Fed, bir yıldan daha eski olan kiralama ölçütlerini kullanıyor. Mevcut maliyetlerden çok daha yüksek olan eski kiralama maliyetlerini gösteriyor. Bu nedenle, Fed güncel olmayan ve çok yüksek olan enflasyon verilerine güveniyor. Bu da bugün için enflasyonu abarttıkları anlanına geliyor” diyor.
Luther, doğru yolun bu olduğuna inansa da, Fed'in aniden rotasını değiştirmesi durumunda odağından kopabileceğini düşünüyor. Luther, “Fed, resmi enflasyon rakamları yüksek kaldığı için sonuna kadar gideceği sinyalini vermesi gerektiğini düşünüyor olabilir. Asıl endişe ise, Fed'in şu anda ihtiyatlı olduğunu göstermemesi halinde enflasyon beklentilerinin yükselip sağlamlaşabileceği” diyor. Ancak Luther bu stratejinin dezavantajının aşırı derecede maliyetli olmak olduğunu söylüyor. Luther, “Aşırı sıkılaştırmanın tümü, durgunluğu çok daha olası hale getiriyor” diyor.
Basitçe söylemek gerekirse, Haziran ayı özel sektör istihdam rakamları, enflasyon ve büyümenin düştüğüne dair belki de en iyi kanıtı sağlıyor. Fed zaten işini yapmış görünüyor. Ama şimdi, enflasyonu ehlileştirme ve belki de derin bir durgunluğun etrafından dolanma, Fed’in görevini iki katına çıkarıyor. Ve Fed’in olası hamleleri, bu misyonun yerine getirilememesi riski taşıyor.
Yellen: ABD ekonomisinde resesyon olasılığını dışlamak için erken
Piyasalarda enflasyon ve resesyon endişesi
Büyüme tahminleri resesyon senaryolarını yalancı çıkarıyor
Yellen: ABD'nin resesyon olasılığı düştü
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.