Rengin Ekmekçioğlu turizme atıldı

Kauçuk aşkı, finans sektörünün deneyimli isimlerinden Rengin Ekmekçioğlu'nu turizmci yaptı. Halen Fortis Commercial Finans Türkiye'de genel müdür ve yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan Ekmekçioğlu'nun hayatında 1987 yılında Antalya Kaleiçi'nde tatil yaparken gördüğü tarihi ev, yeni bir sayfa açtı. Evin bahçesindeki görkemli kauçuk ağacını aklından çıkaramayan Ekmekçioğulu, önce evi satın alarak "aşkı" ile kavuşuyor. Ekmekçioğlu, 1997 yılında satın aldıktan sonra kendi evi olarak kullandığı tarihi binayı şimdi de otele dönüştürdü. Otel projesini hayata geçirebilmek için 2000 yılında babasından kalan miras ile yanındaki tarihi binayı da satın alan Ekmekçioğlu, otelin adını da "Kauçuk Butik Otel" koyduklarını söylüyor. Ekmekçioğlu, yeni tanıştığı sektördeki hedefini "Tarihi dokuda özel gruplara farklı bir tatil yaşatmak" olarak açıklıyor. Virane ev saray gibi göründü Washington DC American University'de lisansüstü eğitimini tamamlayan Ekmekçioğlu, 1982 yılında Türkiye Sınai Kalkınma Bankası'nda işe başlıyor. Ardından İktisat Bankası, Fakto Finans, Yapı Kredi Faktoring, Eurobank Tekfen gibi şirketlerde genel müdürlük ve üst düzey yöneticilik yapan Ekmekçioğlu, 1999-2004 yılları arasında da Türkiye Faktoring Derneği Başkanlığı ve Factors Chain International (FCI) Dünya Başkan Yardımcılığı yapıyor. 1987 yılında geçen yoğun çalışma temposunda bayram vesilesiyle yarattığı bir tatil molası, Ekmekçioğlu'nu girişimci yapan yolu açıyor. Ekmekçioğlu, o günleri şöyle anlatıyor: "1987 yılının mart ayında bayram tatilinde Kapadokya'ya gittik. Ardından Antalya'ya geçtik ve Kaleiçi'nde kalmaya karar verdik. Konakladığımız yerin önünde harap, neredeyse yıkılmaya yüz tutmuş bir ev vardı. Bahçesinde de ait olduğu evi adeta kucaklayan kocaman bir kauçuk ağacı. Ağaç o kadar görkemli ve çekiciydi ki 2. derece tarihi eser olan bu virane evi saray gibi gösteriyordu. Bu ağaca aşık olmuştum. İşte Kauçuk hikayesi böyle başladı. O günden beridir uzun süren çabalardan sonra, kauçuk ve minik ev bizim oldu. Daha doğrusu birbirimize kavuştuk." Kauçuk'u yapmak kolay olmadı Restore ettirdiği ve 1997'den beri ev olarak kullandıkları Kaleiçi Kauçuk'ta İstanbul'da yoğun iş hayatından arta kalan zamanlarda ailesi ve arkadaşlarıyla kaldığını söyleyen Ekmekçioğlu, 2000 yılında yan evi de babasından kalan mirasla satın aldığını söylüyor. Her iki evin de restorasyonunun kolay olmadığını ifade eden Ekmekçioğlu, "Tarihi veya eski eser binaların aslına sadık kalarak günümüz kullanımına uyarlanması, proje aşamasından malzeme seçimine kadar zevkli ve bir o kadar da külfetli bir işmiş, öğrendim. Bugün Kauçuk için "Butik Ev" veya "Butik Otel" diyebiliyorsak bu daha ilk çivisi çakılırken kendine özgü bir anlayışla yapıldığı içindir. Kauçukta, tüm ahşap işleri el yapımı. Ustalarımız İstanbul'dan gelip günlerce Kaleiçi'nde kaldı" diyor. Her odaya özel isim Kauçuk Butik Otel'de 11 oda bulunuyor. Bunların 8'i Pembe Ev'de ve diğer 3'ü ise Yeşil Ev'de. Oteldeki odaların her birinin ayrı bir isim ve hikayesi var. Odalar, Ekmekçioğlu'nun hayatındaki önemli kadın ve çocukların isimlerini taşıyor. Annesi "Handan" hanım odasının yanı sıra diğer odaların isimlerini Washington'da uzun süre yanında kaldığı bayan Angela, yeğeni Suna, genç kızlık arkadaşı Işık, Ömer ile Behice, Cara, Verda, Vivianne oluşturuyor. Kauçuk'un tasarımını dostlarla konaklanabilecek bir şekilde yaptıklarını kaydeden Ekmekçioğlu, "Seyahati seven biri olarak hem de işim icabı tüm dünyayı geziyorum. Burayı konukevi konseptiyle işletmeyi düşünüyoruz. Örneğin insanlar artık yıldönümlerini, doğum günlerini, özel günlerini, tatillerini arkadaşlarıyla bir arada geçirmek için otel kapatıyorlar. Pek çok dostum tatillerini en yakın arkadaşlarıyla birlikte geçirmek istiyor. İşte, biz de Kauçuk'ta bu olanağı sunacağız. 12 ay çalışmayı planlıyoruz. Özel grup ve arkadaşların zaman geçireceği bir mekan yarattık" diyor. Mehmet Ali Kantarcı-Referans