Rektör: Bu şerefsizliği yapmadım
Rize'deki Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin Rektörü Prof. Dr. Arif Yılmaz, görevinden istifa ettiğini açıkladı
Prof. Dr. Yılmaz, Üniversite Sosyal Tesisleri'nde akademik personelin katılımı ile düzenlediği basın toplantısında, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin rektörü olarak hesap verebilir, mesai arkadaşlarına karşı her zaman açık olduğunu belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın isminin üniversiteye 11 Nisan 2012 tarihinde Senato'nun oybirliğiyle aldığı karar doğrultusunda verildiğini kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti:
"Başbakanımız bizi arayıp 'üniversiteye ismimi verin' demedi. Başbakanımızın bizden böyle bir ricası olmadı. Kim hizmet ediyorsa gelsin onun ismini koyalım. Sağlığında ismin koyacaksın ki mürvetini görsün. Ondan sonra soruyorlar 'bu adam kim?' Sonra kabul gördü, Başbakanımıza fahri doktora verdik."
Şimdi de 'Kadrolara isim soyisimle eleman alıyorsunuz' dediler. Ben bugüne kadar 10 alım gerçekleştirdim. Benden önce de Nazmi Turan Okumuşoğlu hoca da o kadar aldı. Öğretim elemanı nasıl alınır bellidir. Bunun teknik çalışmasını personel dairesi yapar. Üniversitenin yönetimi akademik takvime göre eleman kadrolarını belirler. Gelecek kadroların özelliklerini belirler. Cerrah alacaksam hep bağırsak ameliyatı yapan cerrahı almam. Genel cerrahın da alanlarda tecrübesini isterim. Eleman alımı böyle olur. YÖK'ten izin alınır, ilana çıkılır, ilana çıkma bellidir. Bir yazı Basın İlan Kurumu'na, bir yazı YÖK'e gönderirsiniz. İsim yazamazsınız. Zinhar isim de yazılmamıştır. Hiçbir üniversiteden yapılmaz, bu hatayı çocuk yapmaz. Bizim büro bir hata yaptı. Bu hata bu yaptığımız her şeyi batırdı."
BU ŞEREFSİZLİĞİ YAPMADIM
Akademik kadro alımında iki şeye baktığını ve liyakat dışı kimseyi almadığını kaydeden Yılmaz, "Bu şerefsizliği yapmadım. Vatan haini almadım. Bu arkadaşların hepsi vatanperverdir. Aksini söyleyenin alnını karışlarım. Ben kimsenin siyasi görüşüne, gözünün rengine bakmam. Ben yaptıklarımın hesabını Allah'a veririm. Bu kul hakkına girer" diyerek öğretim üyelerine "Aksi uygulamama şahit misiniz" diye sordu.
Yılmaz, altında imzası olduğu ilan metnini basın mensuplarına göstererek, aynı yazıyı YÖK'e de gönderdiğini, ispatının YÖK olduğunu söyledi.
Yılmaz, gazetede yayımlanan ilan metninde ismi geçen personelin ana ilanda isimlerinin olmadığını vurgulayarak, adı geçen kişilerin zaten üniversitede çalıştığını belirtti. Yılmaz, bu sırada ilanda adı geçenleri ayağa kaldırarak, kaç yıldır üniversitede çalıştığını sordu.
Basın İlan Kurumu'nun yazıyı yayımlatmaması gerektiğini ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti: "Basın İlan Kurumu ile görüştük. Bize personel hatası olduğunu söylediler. Ne geldiyse başımıza bu sehvenden geldi. Bir adam bunu yanlışlıkla gönderdiyse yapacak bir şey yok. Soruşturmaya gerek yok ama çok da aptal değilim. Buna mutlaka bir nokta koyacağız. Benim imzamla Basın İlan Kurumu'na giden iki yazım var. İkinci listede bir profesörü belli nedenle listeden çıkardık. YÖK genelgesi ile belli şeyleri kısıtladık."
"Üniversitemiz daha fazla yıpranmasın"
Günlerdir olayın gazetelerde yer aldığını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Biz üç rektör yardımcısı ile çalışıyorduk. Adnan Midilli 'Ben Ar-Ge yapacağım. Başka işlerden, avraktan anlamam' dedi. Belkide bu işler başına gelecekti. Rektör Yardımcısı Osman Karamustafa'yı göreve getirdik. İlerleyen zamanlarda bizi takmamaya başladı. Bizim yaptığımız işleri beğenmemeye başladı. Yollarımızı ayırdıktan sonra bu olaylar patlak vermeye başladı.
Ben bu üniversitenin önünü açmak için seçim sandığına işareti göstermek zorundayım. Çözüm seçimdir. Bir rektörün nasıl seçileceği Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında bellidir. Seçim zamanı gelir, gider çalışırsın, seçilir, seçilemezsin. Beni bu kalabalık rektör seçti. Ben bunları konuşmak, üniversitenin önünü açmak zorundayım. Bu kadar çalışmaya, bu kadar emeğe halel getiremeyiz, zarar veremeyiz, ben bu açıklamaları yapmak zorundayım. Üniversitemiz daha fazla yıpranmasın. Demokrasiye inanmışsak seçim sandığını göstermek zorundayım. Teveccühünüzle rektor seçildim ama üniversitemiz daha fazla yıpranmasın. Üniversitemiz hizipleşmenin olduğu üniversite olmasın. Dedikodulara son vermek, sandığın yolunu göstermek, çok istekli olan arkadaşlarımın yolunu açmak amacıyla görevimden ayrılıyorum. Ben de bunu isteyerek yapmıyorum ama yapmak zorundayız. Demokrasiye inanmışsak dedikodu ile üniversite yönetemeyiz. Siz doğrusunu yapacaksınız. Rektör kimin olduğu önemli değil. Üniversite doğru yolda gidecek. Bunun kararını vereceksiniz.
Benim bu söylediklerim temiz toplum için yapılmıştır. Beni bu göreve atayan Sayın Abdullah Gül'e, çalışmalarında hep desteğini gördüğüm üniversitelerin önünü açan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ne kadar teşekkür etsem azdır."
Rektör Yılmaz açıklaması sonrası gözyaşlarını tutamadı. Akademik kadro ise büyük şaşkınlık yaşadı. Öğretim üyeleri Yılmaz'ı salondan ayrılırken teselli etmeye çalıştı.
Rektör Yılmaz’ın istifa kararıyla ilgili basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor.