Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
TCMB’nin faiz indiriminden sonra yaptığı açıklamada ‘makul bir reel getiri’den bahsetmesi bu getirinin seviyesinin ne olacağı konusunda tartışma başlatmıştır.
Gerek kredi alırken, gerekse mevduat veya fona para yatırırken, getiriler hep nominal faiz üzerinden konuşulur. Çünkü bu oran kesin ve net. Borç alırsanız ödeyeceğiniz farkı anlatırken, mevduat veya fonda getiriyi net bir şekilde gösterir. Kredilerde yıllık bazda dikkate alınan gün sayısı 360 iken, mevduat veya getiri sağlayan enstrümanlarda gün 365 olarak hesaplanır. Kısacası bankalar aynı oranla bile para alıp verseler, 5 günün faizini otomatikman cebe indirirler.
TCMB’nin Faiz indiriminden sonra yaptığı açıklamada ‘makul bir reel getiri’den bahsetmesi bu getirinin seviyesinin ne olacağı konusunda tartışma başlatmıştır.
Bu durumda bazı kavramlara netlik kazandırmamız gerekiyor.
Enflasyon o güne kadar fiyatlar genel seviyesinde artışı ifade ettiğinden geçmiş dönemi içeren bir veridir. Oysa para alırken veya verirken konuşulan faiz veya verim oranları geleceğe yönelik ve nominal dediğimiz ana para üzerine konulan rakamın tamamını kapsar.
Devlet tahvillerinde bile açıklanan faiz oranları piyasada işlem gördüğü ve bugünden vadesine kadar olan verimi yansıtır. Yani gelecekle alakası yok.
Reel getiri dediğimizde bugünden vadeye kadar olan dönemde enflasyonun üzerinde elde edilecek getiriden bahsederiz. Yani nominal faiz oranından (en başta konuşulan faiz veya verim oranı) o dönem yaşanan enflasyon oranını düştüğümüzde elde edilen reel getiriyi buluruz.
Örneğin yıllık yüzde 15 enflasyon oranı bekleniyorsa, yıllık yüzde 15 nominal getirili bir tahvilin reel getirisinin sıfır olması bekleniyor demek.
Reel getiri enflasyonist bir ortamda paranın değerini korumak için önemli. Yabancılar için daha çok kaç dolar ile pozisyon aldığı ve sonuçta kaç dolar ile çıktığı önemli. Kısacası dolar bazında getiriye bakarlar.
Reel getiri ise daha çok TL kazanç hedefleyen yurtiçi yatırımcı için önemli. Tabi konuyla ilgili gelişmeler yabancı traderların fırsat sağlayıcı trendler oluşturup para kazanmalarına da zemin hazırlar.
Reel getiri yurtiçi yatırımcının dövizdeki oynaklığı dikkate alarak parasına elde edeceği enflasyon üzeri getiri olmalı. Bu getirinin altına inildikçe Türk Lirası’ndan dövize kaymalar, hatta yurtdışı yatırımlara yönelmeler görmemiz mümkün. Reel getiri için önemli kriter CDS denilen ülkenin risk durumunun fiyatlandığı kontratlar. Reel faizi düşürmek için önce risk priminin düşmesi gerekiyor. Oynaklık beklentisinin azalması, paranın güvenli liman olması şart. Bir günde 2 TL yükselen bir USD/TL paritesi yakın geçmişte yüzümüze çarparken, bu iş pek de kolay olmayacak. Bu tür hareketler gelecekte bu tür oynaklıkların mümkün olabileceğini gösterdiğinden risk primi hep yüksek kalacak. O yüzden altını çizerek döviz oynaklığına engel olunması gerektiğini sesimiz yettiğince duyurmaya çalışmıştık. Geçmişteki oynaklıklar gelecekle ilgili fiyatlamalara delil teşkil ediyor.
TCMB yılsonu enflasyon beklentilerini 13.90’a çekmiş. Bu ne kadar gerçekçi bilemiyoruz. Ancak kurlarda 1 günde oluşacak bir oynamanın bu hedefleri nasıl altüst ettiğini çok iyi gördük. O yüzden yoğurdun üflenerek yenileceğini net bir şekilde söyleyebiliriz.
Yılsonuna kadar 300 puanlık faiz indiriminden 1 yılda 800 puana kadar indirim olacağına kadar bir sürü spekülasyon yapılıyor. Bunlar ne kadar gerçekçi hep beraber göreceğiz.
TÜİK tarafından yayınlanan en son enflasyon verisi yüzde 15.72 olup, enflasyon seyri aşağı yöndedir. Yılsonunda ise yüzde 13.90’a düşmesi bekleniyor. Faizler ise 15-17 arasında. Aradaki fark reel getiriyi anlatıyor. O da beklenti gerçekleşirse.
Piyasayı faizler ciddi düşecek beklentisine sokmak, birilerinin tahvil portföyünü boşaltmasına zemin hazırlıyor. Akabinde de asıl parası olan dolara yönelebileceği riskli bir sürecin düğmesine basılabilir. O yüzden açıklamalar manipülasyona zemin hazırlayacak tarzda olmamalı. Şu anki faizler ve beklenen enflasyona göre aşırı bir reel getiri söz konusu değil. Bu durumda enflasyonda kalıcı düşüş sağlanmadan faizler daha fazla düşürülmemeli. Aksi halde yine bir oyunun içine çekilme ihtimalimiz çok yüksek olacak. Bu arada kolay kredi bulmak için faizlerde düşüş bir çözüm değil.
Hikmet Baydar / İto Haber
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.