Putin’in nükleer kozu ne kadar inandırıcı? Rusya’nın nükleer kapasitesi bunun için yeterli mi?

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Rus lider Vladimir Putin nükleer tehdidini yeniden gündeme getiriyor. Rusya Ukrayna'yı ilk işgal ettiğinde, Başkan Putin Batı'yı nükleer yetenekleri konusunda uyarmış ve nükleer güçlerinin yüksek alarma geçirilmesini emretmişti. Bunun üzerine BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, bir zamanlar düşünülemez olan nükleer çatışmanın şimdi olasılık alanına geri döndüğünü ifade etmişti.

ABC News’ten Emily Sakzewski’nin haberine göre, Ukrayna Savaşı’nın başlamasından yedi aydan fazla bir süre geçti ve Rusya Ukrayna kuvvetlerine karşı ele geçirdiği toprakların kontrolünü sürdürmek için mücadele ederken, Putin bir kez daha nükleer kozunu masaya sürdü.

Referandum çıkmazı

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, Rusya, Ukrayna sakinlerine Rusya'ya katılmak isteyip istemediklerini soran referandumlar düzenleyerek şu anda sahip olduğu Ukrayna bölgelerini Rus topraklarına katmayı planlıyor. Batı, bunun uluslararası hukukun ihlali olduğunu söylerken, Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda sonucun oylamayla değil Kremlin'de kararlaştırılacağını söylüyor.

Yine de, referandum kabul edilemez görülmesine rağmen, Ukrayna'nın bazı bölgelerine Rus toprağı muamelesi yapmak, Putin'e elini yükseltmek için ihtiyaç duyduğu gerekçeyi veriyor olabilir. Geçen hafta televizyonda yayınlanan ulusal bir konuşmada Putin, Rus topraklarını elindeki tüm araçlarla savunacağını söyleyerek bunu gösterdi. Putin, “Ülkemizin toprak bütünlüğü tehdit edilirse, halkımızı korumak için mevcut tüm araçları kullanırız; bu bir blöf değildir” şeklinde konuştu.

Rusya'nın nükleer yetenekleri

Rusya, dünyadaki en baskın nükleer güçlerden biri konumunda bulunuyor. Kar amacı gütmeyen bir araştırma grubu olan The Federation of American Scientists (FAS), Rusya'nın diğer tüm ülkelerden daha fazla nükleer savaş başlığına sahip olduğunu tahmin ediyor. Bu nükleer savaş başlıklarından 1.500’ünün atıl durumda olduğu ya da sökülmeyi beklediği not ediliyor. Bu başlıklardan 1.588'inin ise konuşlandırılmış ve kullanıma hazır olduğu kabul ediliyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin ise 1.644 adet nükleer savaş başlığı bulunuyor. Rusya'nın füzeleri karadan, denizden ve havadan ateşlenebiliyor.

Rusya'nın nükleer cephaneliği

2022 yılı başlarında FAS, Rusya'nın uzun menzilli stratejik roket fırlatıcılar ve daha kısa menzilli taktik nükleer kuvvetler için tahsis edilmiş, kullanıma hazır yaklaşık 4.477 nükleer savaş başlığı stoğuna sahip olduğunu tahmin ediyor. Bunlardan yaklaşık 1.588 stratejik savaş başlığı balistik füzelerde ve ağır bombardıman üslerinde konuşlandırılırken, yaklaşık 977 ek stratejik savaş başlığı ve 1.912 adet stratejik olmayan savaş başlığının da yedekte tutulduğu öngörülüyor.

FAS, Rusya'nın 11 tümeninde, bazıları 16.000 kilometreye kadar menzile sahip 306 nükleer silahlı kıtalararası balistik füze rampasına sahip olduğunu tahmin ediyor. Bu tümenlerin en büyüğünün, 60 kıtalararası balistik füze fırlatıcısının da üssü olan Saraytov olduğu belirtiliyor.

Rusya nükleer silahlarını gerçekten kullanacak mı?

Putin'in ne yapıp ne yapmayacağını kesin olarak söylemek elbette mümkün değil.

Putin’in, Ağustos ayında, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması için Onuncu Gözden Geçirme Konferansı'nda “Nükleer savaşın kazananı olamaz ve asla serbest bırakılmamalıdır" diye yazdığı düşünülürse, durumun pek de güvenle alakası olmadığı daha iyi anlaşılabilir. Putin, bununla da kalmayarak yayınladığı güven verici notta, Rusya’yı sorumlu bir nükleer güç olarak tanımlamıştı.

Rusya, son olarak, 2021 yılı Mart ayında ABD ile yaptığı ‘New START’ anlaşmasını da uzatmıştı. 2026'da sona erecek olan anlaşma, her ülkenin konuşlandırabileceği stratejik nükleer savaş başlığı sayısını ve bunları teslim etmek için kara ve denizaltı tabanlı füzeleri ve bombardıman uçaklarını sınırlandırıyor.

Flinders Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Öğretim Görevlisi olan Jessica Genauer, Rusya'nın nükleer silahlarını kullanma olasılığının göz ardı edilemeyeceğini, ancak bunun pek olası olmadığını söylüyor. Genauer, Putin'in nükleer silah kullanmanın ciddi bir gerilime neden olacağını ve Ukrayna'nın Batılı müttefikleri tarafından aynı şekilde karşılanacağını bildiğini belirtiyor. Genauer ayrıca, Putin’in Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin Rusya için kısa ve kesin bir askeri zafer olmayacağı netleştiğinden beri, neredeyse her fırsatta nükleer silah tehdidinden yararlandığının altını çiziyor.

Putin ciddiye alınmalı

Genauer şunları ekliyor: “Son zamanlarda Rusya'da ‘kısmi askeri seferberlik' ilanı, Putin'in bir çıkış stratejisi bulmaya çalışmak yerine Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini ikiye katlamayı seçtiğini açıkça ortaya koyuyor. Rusya'nın askeri anlamdaki zayıf durumu ve halihazırda uygulanan yaptırımların genişliği göz önüne alındığında, Putin'in Batı dünyasının nükleer bir saldırıya vereceği yanıtı riske atmak istemesi ise pek olası görünmüyor.”

Yine de birçok kişi Putin'in tehditlerinin ciddiye alınması gerektiğini söylüyor. Avrupa Birliği Dış Politika Sorumlusu Josep Borrell, Rus ordusunun ‘bir köşeye itilmesi’ nedeniyle şu an ‘tehlikeli bir aktör’ olduğunu söylüyor. Borrell, Putin'in nükleer tehditlerinin ciddiye alınması gerektiğini belirtiyor ve Rusya Devlet Başkanı'nı bir barış anlaşması müzakere etmeye davet ediyor. Borrell, o zamana kadar AB'nin Rusya'ya baskı yapmaya ise devam edeceğini altını çiziyor.

Rus sunucudan nükleer tehdit: Bizi yok etmeye çalışırsanız...

ABD yönetiminin Moskova'yı Ukrayna'da nükleer silah kullanmaya karşı uyardığı ileri sürüldü

NATO: Putin nükleer savaşı kazanamaz

Zelenskiy: Nükleer silah kullanacağına inanmıyorum

Putin nükleer savaşla mı tehdit etti?

Kazakistan Cumhurbaşkanı: Dünya nükleer silah kullanma ihtimaliyle karşı karşıya