Putin AB'ye yaklaşıyor

Kırım'ın ilhakı sonrası Batı'nın Rusya'ya uyguladığı yaptıtrımlar 4. yılına girerken, artık özellikle AB cephesinde "gevşeme" emareleri gittikçe artıyor. Trump rejiminin Avrupa'da tepki alan politikalarının da etkisiyle Rusya ile AB arasında yakınlaşma başlarken, "Rusya'ya yaptırımlar kaldırılsın" diyen ülkelerin sesi daha gür çıkmaya başladı. 

"Putin, Avrupa'nın dostu ve güvenilir partneri olarak popülerliğini artırıyor. Avrupa'nın Rusya'ya yönelik yaptırımları kaldırması ihtimali artık daha yakın." 

Bu yorum ve öngörü ABD'li The New York Times gazetesinden geldi.

ABD Başkanı Donald Trump, Avrupalı müttefiklerine rakip olarak yaklaşırken, Putin'in ise aynı ülkeler için dost ve güvenilir partner olarak görüldüğü yorumu yapılan yazıda, "AB, ABD'ye karşı hamleye hazırlanıyor. ABD ürünleri için yeni gümrük tarifeleri temmuz ayından itibaren yürürlüğe girecek" denildi.

Putin'in yapacağı Avusturya ziyaretini Rusya ile AB'nin ilişkilerini düzeltme adımı olarak yorumlayan gazete, "Putin, Avrupa'nın dostu ve güvenilir partneri olarak popülerliğini artırıyor. Trump yönetimi ise Avrupa ülkelerine stratejik ve ekonomik rakip olarak yaklaşıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Macaristan'dan Çekya'ya, Bulgaristan'dan İtalya'ya kadar pek çok AB ülkesinde siyasilerin "Rusya'ya yaptırımlar kaldırılsın" çağrıları güçlenerek devam ediyor.

Avrupa'ya bir yıllık aradan sonra ilk ziyaretini gerçekleştiren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Avusturya'da önemli mesajlar vermişti. Avusturya Devlet Başkanı Alexander Van der Bellen ile görüşen Rus lider, Avrupa Birliği'nin genişlemesine dair "tüm sıkıntıları aştıklarını" açıkladı. Avrupa Birliği'nin Rusya'ya uyguladığı mali yaptırımlar konusundaki soruları da yanıtlayan Putin, bu uygulamaların tüm taraflara zarar verdiğini ve yaptırımların kaldırılmasının her iki tarafın da çıkarına olacağını dile getirmişti.

Batı'nın baskısı karşısında geri adım atmayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD ve diğer ülkelerin Rusya'ya yönelik olası yaptırımlarına cevap verme imkanı tanıyan yasa tasarısını hafta başında imzalamıştı. 

Putin tarafından imzalanan yasa tasarısına göre, hükümet, ABD ve diğer ülkelerin Rusya'ya yönelik yaptırım kararlarına karşı önlemler alabilecek.

Yasayla bazı alanlarda uluslararası iş birlikleri kısıtlanabilecek veya askıya alınabilecek ayrıca mal ve ham madde ithalat veya ihracatı, özelleştirme ve devlet ihalelerine katılım yasaklanabilecek.

ABD Hazine Bakanlığı, 6 Nisan'da aldığı kararla, 7 Rus oligark, bu kişilerin kontrol ettiği 12 şirket, 17 üst düzey Rus hükümet yetkilisi, Rus devletine ait bir silah ticaret şirketi ve ona bağlı bir bankayı yaptırımlar listesine dahil etmişti.

ABD'nin Rusya'ya yaptırım kararları alması üzerine mayıs ayında Rus Parlamentosunun alt kanadı Duma'ya getirilen "karşı yaptırım" yasa tasarısı, genel kurula ilk sunulduğunda 16 önlem maddesi içeriyordu. Ancak ikinci oturumda Rus şirketlerinin zarar görme ihtimaline karşı yapılan değişikliklerle bu önlemler 6'ya düşürülmüştü.

ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Nikki Haley, BM Güvenlik Konseyinin Ukrayna'daki gelişmeleri görüştüğü toplantıda yaptığı konuşmada, ''Rusya, Kırım'ı Ukrayna'ya bırakıp, Ukrayna'nın doğusundan çekilip, Minsk Anlaşması'nı uygulayıncaya kadar yaptırımlarımız devam edecek.'' demişti.

Dünya Bankası'nın verilerine göre, Rusya'nın gayri safi yurtiçi hasılası (GSYH) yaptırımlar başlamadan önce 2013 yılında 2,231 trilyon dolar seviyesindeydi.

ABD ve AB'nin 2014 yılının mart ayında uygulamaya koydukları yaptırımlar, Rusya'nın GSYH'sinin 2,064 trilyon dolara düşmesine neden oldu. Bu ülke ekonomisinin 2009 yılından beri ilk daralışı olarak kayıtlara geçti.

2015 ve 2016 yılları ise ağırlaşan yaptırımlarla birlikte petrol fiyatlarındaki düşüşün Rusya ekonomisini dibe çektiği yıllar oldu. Ülke ekonomisi, düşen petrol gelirleri ve rubledeki değer kaybıyla çökerken, GSYH 2015 yılında 1,366 trilyon ve 2016 yılında 1,283 trilyon dolara geriledi.

Ülke ekonomisinin 2017 yılında ise baz etkisi sayesinde yüzde 1,5 büyüdüğü tahmin ediliyor.