Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) eski başekonomistlerinden Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenneth Rogoff, Türkiye’nin ciddi bir faiz artırımına gitmeden enflasyonu aşağı çekebilmesinin çok zor olduğunu, faiz oranlarının daha erken yükseltilmemesi ve hükümetin merkez bankası yöneticilerini ardı ardına görevden alarak kredibiliteye zarar vermesi nedeniyle, enflasyonun kontrol altına alınmasının gerçekten sancılı olacağını söyledi. Dünya'da Elif Karaca imzalı haberde soruları yanıtlayan Rogoff, Türkiye’nin yirmi yıl öncesinde yaşanandan daha kötü bir ekonomik krize doğru yol alabileceğini, ancak savaşa rağmen küresel büyüme ve Faiz ortamı uygunken ekonominin sert bir iniş yapmasını önlemek için hala zaman olduğunu belirtti. Küresel ekonomi ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) adımlarına ilişkin görüşlerini de paylaşan Rogoff, Türkiye'nin büyük ticaret ortaklarında yaşanacak bir resesyonun ihracat gelirleri ve cari denge için olumsuz olacağını ve ekonominin belirgin bir yavaşlamadan kaçınmasının neredeyse imkansız olduğunu da ekledi.
Fed beklendiği gibi Mart ayında faiz artırımlarına başladı. Bu adım, yüksek enflasyonla mücadele için yeterli olacak mı? Ukrayna'daki savaşın etkileri ve Rusya'ya uygulanan yaptırımlar göz önüne alındığında küresel enflasyon görünümü hakkında neler söylersiniz?
Fed, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden önce de enflasyon konusunda çok gecikmişti ve şimdi işler daha da kötü. Savaş, bu yıl ve gelecek yıl ABD’de büyümeyi en az %0,5 düşürüp, enflasyonda en az %1 artışa neden olacak. Daha kötüsü de mümkün. Büyük bir durgunluğa neden olmadan enflasyonu önümüzdeki iki yıl içinde %2'ye geri getirmenin çok zor olduğu bir noktadayız. Fed hedeflerinin epey gerisinde kalabilir ve enflasyon 2023 sonunda bile %3,5-4 aralığında kalabilir. İki yıl içinde enflasyonun %2'lere çekilebilmesi için, faiz oranlarının %4-5'e yükseltilmesi gerekecek. Bu, ABD ekonomisi üzerindeki ağır etkilerinin yanı sıra, borç ödeme maliyetini de önemli miktarda artıracak. Enflasyon %8'e yakın seyrederken Fed’in faizi %2,5'ten fazla artırma eğiliminde olacağından şüpheliyim.
Türkiye, Ukrayna'daki savaştan en çok etkilenen ekonomilerden biri. Bunun ne gibi etkilerini göreceğiz?
Pandemi sonrası düzensiz toparlanma, ABD’de faiz oranlarında artış beklentisiyle birleştiğinde önümüzdeki iki yıl içinde gelişmekte olan ülkelerde finansal krizlerinde artış görülme ihtimali çok yüksek. Borç temerrüdü, bankacılık krizi yada her ikisi birden mümkün. En çok baskı altında olanlar gelişmekte olan ekonomiler ve düşük gelirli ülkeler. Merkez bankası bağımsızlığına zarar veren yoğun siyasi etki nedeniyle Türkiye de Ukrayna öncesinde de zaten izleme listesindeydi. Avrupa'da artan resesyon riski, savaşın yarattığı belirsizlik ve Türkiye'nin önemli ticaret ortaklarının risk altında olması nedeniyle şimdi tehdit daha da büyük.
ABD ve AB'nin enflasyonla mücadele adımlarının Türkiye için ne gibi yansımaları olur?
ABD, resesyon yaşanmadan enflasyonun 12-18 ayda düşürülebileceği noktayı geride bıraktı. Avrupa özellikle de Almanya ve İtalya, yaptırımların Rusya'dan enerji arzının kesilmesine yol açması durumunda büyük bir resesyon riski altında. Yaptırımlar daha fazla artmasa bile, Avrupa’da çok daha yavaş bir büyüme (%1,5 ila %2 daha düşük) söz konusu olacak. Türkiye'nin büyük ticaret ortaklarında resesyon, ihracat gelirleri ve cari denge için olumsuz olacaktır. Böyle bir ortamda Türkiye'nin de keskin bir yavaşlamadan kaçınması pek mümkün görünmüyor.
Türkiye enflasyonla mücadelesinde nasıl bir strateji izlemeli?
Bu noktada Türkiye’nin ciddi bir faiz artırımına gitmeden enflasyonu aşağı çekebilmesi çok zor. Faiz oranlarının daha erken yükseltilmemesi ve merkez bankası yöneticileri tekrar tekrar görevden alınarak kredibiliteye zarar verilmesi nedeniyle enflasyonun kontrol altına alınması gerçekten sancılı olacak. Türkiye yirmi yıl öncesinde yaşanandan daha kötü bir ekonomik krize doğru yol alabilir, ancak savaşa rağmen küresel büyüme ve faiz ortamı hala yeterince uygunken, ekonominin sert bir iniş yapmasını önlemek için yine de zaman var.
Bunu aylar yıllar öncesinden cehalete ortacag zihniyetine yüzlerce kez söyledik faizleri indirmeyin ilimle bilimle inatlaşmayın gittiniz yol yanlış ülkeyi piyasaları ekonomik krize sokar perişan eder dış güçler faiz lobisi gibi saçma sapan aslı astarı olmayan hayali düşmanların gerçek olmadıgı defalarca söylendi faizlerin yükselmesi ülke ekonomisinin gün itibari ile gerçek olduğu apacıkken tersini yaparak bugünkü krize girildi
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.