Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 64,45 | -1,00 | 335.140.000.000,00 |
ALBRK | 6,59 | -0,90 | 16.475.000.000,00 |
GARAN | 128,60 | -1,30 | 540.120.000.000,00 |
HALKB | 18,90 | -1,36 | 135.792.304.993,80 |
ICBCT | 12,64 | -2,24 | 10.870.400.000,00 |
ISCTR | 14,34 | 0,77 | 358.499.569.800,00 |
SKBNK | 3,74 | -2,09 | 9.350.000.000,00 |
TSKB | 12,14 | -0,90 | 33.992.000.000,00 |
VAKBN | 25,08 | -0,87 | 248.691.311.796,84 |
YKBNK | 28,22 | -1,19 | 238.375.787.234,48 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) perşembe günü açıklayacağı faiz kararına çevrilirken, Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi ve Merkez Bankası eski başekonomisti olan Prof Dr. Hakan Kara dikkat çeken bir analiz yayınladı.
Prof Dr. Hakan Kara, sosyal medya hesabından kendi hazırladığı sanayi üretimi ve perakende satışlar grafiğiyle yaptığı kıyasla, sanayi üretiminin, tüketimin çok gerisinde kaldığına vurgu yaptı.
Kara, "Veriler daha çok sıkılaştırma diye bağırıyor" uyarısında bulunarak, "Sıkılaşma ile sadece faiz artışı anlayanlar aşağıdaki paylaşımımı da okuyabilirlerse sevinirim" ifadesini kullandı.
Veriler "daha fazla sıkılaşma" diye bağırıyor. pic.twitter.com/jn8t2naTJe
— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) April 22, 2024
Ekonomim'de yer alan habere göre Kara, "Buradan nasıl çıkılır? Durum tespiti ve çözüm önerisi" başlıkla kaleme aldığı yazısını işaret ederek, Türkiye'nin ekonomik sorunlarından çıkış yollarını aktardı.
Kara'nın paylaştığı yazı şöyle:
"Geçen seçimlerden bu yana, bir önceki dönemin hasarını azaltma konusunda ekonomide doğru yönde bazı adımlar atıldı. Yine de faizleri olması gereken yere çekmek için geç kalınması, para-maliye politikası koordinasyonunda seçim kaynaklı aksamalar ve eski hastalığımız olan seçim öncesi faiz artır(a)mama gibi nedenlerle süreç olması gerektiğinden daha maliyetli ilerliyor. Şu anda enflasyonu ve döviz talebini zapt etmek için gereken faiz epey yukarı çıktı.
Büyük bir maliyet yaşamadan buradan çıkmak zor
Gelinen noktada faizlerin daha yükseğe gitmesi gerekiyor ancak çok yükseltilirse kredi kartları ve KOBİ vb tarafında çıkabilecek sıkıntılarla finansal sistem kötü bir sarmala girebilir. Bu da hareket alanını daraltıyor. Ekonomide büyük bir maliyet yaşamadan buradan çıkmak oldukça zorlaşıyor.
Zor ama imkânsız değil. İlk planda şunlar yapılabilirse önemli bir rahatlama sağlanır ve zaman kazanılır:
Öncelikle TCMB kanunu değiştirilerek üst düzey yöneticilerin görev süresi güvence altına alınmalı. 3-4 yıllık gerçekçi enflasyon hedefleri belirlenmeli. İlk fırsatta faiz artırılıp kur kademeli olarak serbest bırakılmalı. TCMB elinin titremediğini göstermeli ve ne gerekiyorsa yapılacağını ifade etmeli.
Bunlar yapılırsa kur makul dengeyi bulur...
Eş zamanlı olarak, verimsiz kamu harcamalarında kesintiler ve (dolaysız) vergi ayarlamaları yapılmalı. Dolaylı vergilere artık pek dokunulmamalı. Vergi harcamaları, teşvik ve destekler kapsamlı olarak gözden geçirilmeli ve sadeleştirilmeli. Yönetilen fiyat ayarlamalarında öngörülebilirliği artıracak ve geçmişe endekslemeyi azaltacak düzenlemeler yapılmalı.
Kredi ve kur piyasasındaki artık kimsenin takip edemediği karmaşık düzenlemeler kademeli olarak geri çekilmeli. Seçici kredi uygulamaları TCMB ve ticari bankalar üzerinden değil bütçe ile ilişkilendirilerek KGF ve kalkınma bankaları üzerinden yapılmalı.
Bunlar yapılırsa kur önce biraz artar sonra makul bir dengeyi bulur. Faizlerin çok yükselmesi gerekmez. Gereksiz karmaşık işlerden ve KKM'den çıkılabilir. Kredi piyasası rahatlar. Rezervler birikir. Enflasyon beklentileri ve dövize hücum kontrol altına alınır. Kur ve altın piyasasını bastırmaya gerek kalmaz. Risk primindeki düşüşle giren uzun vadeli sermaye büyümedeki durgunluğun boyutunu sınırlar.
Daha da önemlisi, her gün kur-faiz konuşmaktan çıkıp enerjimizi daha anlamlı konulara verebiliriz.
Yüzde 35 faizde bu iş dönebilirdi!
Bunları geçen seçimden sonra hızlıca yapabilseydik en fazla %35 faizle bu iş dönerdi. Şu anda faiz indirimini konuşuyor olurduk. Finansal istikrar sorunu yaşamadan, sert bir daralma olmadan enflasyon kontrol altına alınabilirdi.
Şimdi en iyi senaryoda dahi (Avrupa talebinin toparlanması, Fed'in faiz indirmeye başlaması, jeopolitik bir şokun yaşanmaması), bir durgunluk yaşanmadan enflasyon belasından kurtulmak mümkün olmayacak gibi görünüyor.
Vakit aleyhimize işlese de yukarıda tarif ettiğime benzer bir çerçeve ile maliyeti düşürmek mümkün. Zararın neresinden dönülürse kardır."
Prof. Dr. Hakan Kara’dan Dünya Bankası kredi anlaşmasına dair kritik yorum
Prof. Dr. Hakan Kara: Merkez faiz artırmayacak
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.