<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaPiyasaları nasıl bir hafta bekliyor----

Piyasaları nasıl bir hafta bekliyor

Piyasaları nasıl bir hafta bekliyor
23 Kasım 2014 - 03:22 www.finansingundemi.com

Türkiye ekonomisi yüksek faiz sarmalıyla boğuşurken dışarıda son haftalarda petrol fiyatlarının 76 dolara gerilemesiyle piyasalar destek buldu...

Türkiye ekonomisi durgunluk yaşıyor. Türkiye ekonomisi yüksek enflasyon dolayısıyla yüksek faiz sarmalı ile boğuşurken dışarıda son  haftalarda petrol fiyatlarının 76 dolara kadar gerilemesiyle piyasalar destek bularak geçen hafta atağa kalkmıştı.Geçen hafta boyunca yabancı yatırımcıların zaten yüzde 90’ına yakın sahip oldukları banka hisselerinde alıma geçmeleri ile endeks 82 bin puanı da aştı. Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini değiştirmemesi doları aşağı yönde baskılarken, Çin Merkez Bankası’nın faiz indirimi ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi’nin açıklamaları, borsaları sürükleyen gelişmeler oldu.
Zaman Gazetesi Yazarı Selim Işıklar piyaslardak gelişmeleri ve beklentileri analiz etti. İşte o yazı: Cuma günü ise kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye’nin notunu aynı seviyede tutarken, görünümü değiştirmeyerek negatifte bıraktı. Açıkça söylemek gereken husus şu: Dünya ekonomisi yavaşlıyor ve ABD hariç tüm ülkeler bu duruma ya Faiz indirerek ya da parasal bolluk sunarak çare arıyor. ABD ise hızla gerileyen işsizlik oranı ve yükselen enflasyon etkisiyle faiz artışına hızla yaklaşıyor... Piyasalar bunu şu şekilde algılıyor: Henüz panik yapacak bir durum yok. FED içinde zaman zaman karmaşa oluşturan bir durum olsa da genelde güvercin duruş bilindiği için yumuşak adımlar atılacak. Avrupa ise krizi hâlâ atlatamazken Uzak-doğu’da da aynı gerekçelerle piyasaları destekleyen adımlar atıyorlar.

Türkiye ekonomisi SON  yılların en zorlu dönemini geçirirken yüzde 9 enflasyonun yanı sıra yüzde 3’lük bir büyüme hızı ile adeta enflasyon içinde durgunluk yaşıyor. Yani bir nevi stagflasyona (durgunluğa) girmiş durumda. Petrol fiyatları yüzde 20-25 düştü ama sanayi ve bireysel tüketiciye yansıyan oldukça kısıtlı bir oran. Cari açık bu durumdan olumlu etkilense de bütçede oluşan gedikler önümüzdeki ayların konusu olacak. Sonuçta -daha önce de söylediğimi tekrar edeyim- iyi piyasa iyi ekonomi demek değil.

Son hafta bankaları çıkarın borsada aslında çok da yaprak kımıldamadığını göreceksiniz. Bankaların çoğunluk hissesi zaten yabancı yatırımcılara ait. Yakında büyük Türk bankalarının çoğunluğunun yabancılara geçtiğini göreceğiz. Garanti Bankası’nın yüzde 14’lük kısmının daha İspanyollara geçmesi bunun tipik bir örneği. Geriye büyük sanayi şirketleri kalıyor. Bunların büyük kısmı özelleşti, bir kısmı yerli ve büyük holdinglerde, bir kısmı da yabancılar tarafından kapışıldı. Borsa’ya açılan KOBİ ölçekli firmalar ise ya yüksekten açıldıkları için ya da farklı sebeplerle yatırımcısı için büyük risk teşkil ediyor. Zaten son aylarda ve hatta yıllarda onlarca şirket tasfiye olmak zorunda kaldı. Sonuçta borsa yükseliyor mu? Evet yükseliyor. Daha da yükselebilir mi? Evet yükselebilir. Ancak yine bir avuç HİSSE  dışında yükselişe katılımın olmadığı bir süreç yaşanıyor.

Teknik olarak 82 bin seviyesinin kırılması ile birlikte 85 bin civarı kısa vadeli, 89-93 bin ise orta vadeli hedef olarak görünüyor. Gerilemelerde 82 bin puanın aşağı kırılıp kırılmayacağı oldukça önemli. Haftanın SON  günü görünümü pozitife çevirmesi beklenen S&P’nin görünümü negatifte bırakması piyasa beklentisiyle örtüşmese de pazartesi açılış sonrası yön, 82 binde oluşacak desteğin kırılması durumunda 85 hareketini erteletebilir. Dış borsalarda yaşanan sert yükselişler sonrası bir düzeltme ihtimali olsa da yeni bir sürpriz haber gelmedikçe yön şimdilik yukarı gözüküyor.

Çin’in faiz indirimi altına yaradı

Haftanın en önemli gelişmesi Çin Merkez Bankası’nın faiz indirim kararı oldu. Borç verme faizini 0,4 ve mevduat faizini 0,25 oranında düşürmesi, altının ons fiyatının 1.200 doları aşmasına neden oldu. Amerikan Merkez Bankası FED’in 2015 yılında faiz artırımlarına gideceği beklentisine rağmen üstelik Euro/dolar paritesi 1,239 seviyelerine gerilediği sırada altın fiyatları Çin’in kararı ile tutundu. Muhtemelen 1.250 dolar seviyelerine kadar yükseleceğini düşündüğümüz altının geri çekilmelerde 1.150 dolar ve 1.080 dolar seviyeleri destek olarak kabul edilebilir. ABD’nin faiz artırım sürecine karşılık Japonya, Avrupa ve SON olarak Çin’in piyasalara can simidi olarak attığı adımlar şimdilik sert rüzgârları ertelemiş gözükse de önümüzdeki haftalarda nasıl bir trend oluşacağı hâlâ belirsiz. Bu tip yükseliş eğilimleri büyük trendlerden ziyade ara ve tepki yükselişlerine örnek hareketler. Asıl bakılması gereken, ABD tahvil fiyatlarındaki hareketler ve parite olacak.
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)