Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Premier müşterilerine özel düzenlenen ve bu yıl üçüncüsü Ankara’da gerçekleştirilen seminerde, HSBC Türkiye Portföy Yönetimi Genel Müdürü Namık Aksel, HSBC Türkiye Portföy Yönetimi Stratejisti İbrahim Aksoy ve Ekonomist Dr. Murat Üçer ekonominin gündemi ve finansal piyasalarla ilgili değerlendirmelerini paylaştı.
Namık Aksel: Fırsatlar bu yıl getiriye dönüşüyor
HSBC Türkiye Portföy Yönetimi Genel Müdürü Namık Aksel değerlendirmesinde; “HSBC Grubu Portföy Yönetimi” olarak yılbaşından bu yana devam eden yatırım temamız doğrultusunda bu yıl piyasalarda fırsatların getiriye dönüştüğü bir yıl olarak gerçekleşiyor. Beklentimize paralel; dünyada düşük enflasyon ve hızlanan büyümenin desteklediği olumlu hava, gelişmekte olan piyasalara nakit akımlarını hızlandırıyor ve Türkiye de bu akımlardan payını alıyor. Bu ana trendin değişmesi için yeterli nedenin ortaya çıkmadığı görüşündeyiz. Dolayısıyla, özellikle ucuz kalmış varlık sınıflarının yılın geri kalanında da performans göstermesini, geri çekilmelerin kısa vadeli kar realizasyonu olarak kalmasını bekliyoruz. Öte yandan gerek dünyada gerekse Türkiye’ye özgü jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde olduğumuzu unutmamak gerekir. O nedenle portföyleri sadece TL cinsi varlıklara bağlı kalmadan çeşitlendirmenin faydalı olabileceği bir dönemdeyiz. Farklı coğrafyalara, varlık sınıflarına ve para birimlerine yatırım yaparak riski dağıtan ve aktif varlık dağılımı ile kendi içinde getiriyi çeşitlendiren “HSBC Çoklu Varlık Fonları” her dönemde olduğu gibi bireysel müşterilerimize sunduğumuz önemli bir yatırım çözümü olmaya devam ediyor.” dedi.
İbrahim Aksoy: Türkiye piyasaları yabancı portföy akımlarından faydalanıyor
HSBC Türkiye Portföy Yönetimi Stratejisti İbrahim Aksoy da “Yılbaşından bu yana gelişmekte olan piyasalara dair olumlu algı Türkiye piyasalarının da yabancı portföy akımlarından faydalanmasını sağladı. Merkez Bankası’nın faiz artışlarıyla Türk Lirasında oynaklığın düşmesi de bu süreci destekledi. Türk Lirası’nın sunduğu yüksek faiz kısa vadeli para piyasalarında yabancı yatırımcı için TL’yi cazip kıldı. Son haftalarda küresel piyasalar Fed’in enflasyonun düşük olmasına bakmadan Aralık’ta Faiz artıracağını ve ABD Başkanı Trump’ın vergi indirim paketini geçirebilecek olma ihtimalini fiyatlıyor. ABD’de son günlerde verilerin güçlü açıklanması da dolarda güçlenmeyi destekledi. Küresel piyasalarda güçlü ABD verileri, Fed ve Trump fiyatlaması bir süre daha sürebilir görünüyor.
Kuzey Irak referandumuyla Türkiye’ye dair jeopolitik risklerin artması ve küresel gelişmeler Dolar/TL’nin 3.39’dan dönmesine neden oldu. Dolardaki küresel değerlenme sürecinin devam etmesi ve piyasalar açısından jeopolitik risk algısının görece yüksek seyretmesi dolar/TL’de yükselişin bir kademe daha devam edebileceğine işaret ediyor. Fakat Ocak ayındaki gibi sert yükseliş beklemiyoruz. Kar realizasyonu ihtiyacı, yurt içi yerleşiklerin 3.70 ve üzerine doğru hareketlerde döviz satışını hızlandırmasına neden olabilir. Ayrıca kurun dolardan TL’ye geçmek için daha cazip seviyelerde bulunabilecek olması, yabancı yatırımcıyı TL’ye çekerek dövizdeki yükselişi sınırlandırabilir.” diye konuştu.
Dr. Murat Üçer: 2018 bir önceki yıla göre daha zorlu geçecek
Ekonomist Dr. Murat Üçer ise şunları söyledi: “"Son yıllarda Türkiye ekonomisinin büyüme performansı oldukça güçlü oldu, sürprizler genelde olumlu yöndeydi. Bunda destekleyici global ortam, kredi büyümesi, inşaat yatırımları gibi faktörler belirleyici oldu. Bu sene de son Orta Vadeli Program’daki %5,5’lik tahminin gerçekleşmesi oldukça olası. Temel sorumuz ise bu performansın 2018 ve sonrasında da sürdürülüp sürdürülemeyeceği. OVP’de hedefler o yönde, ama 2017 kredi ve maliye politikası tarafında teşviklerin çok yoğun olduğu bir yıl oldu. Bu tarz yoğun desteğin önümüzdeki yıllarda tekrarlanmasının zor olduğu düşünüldüğünde, işimiz pek kolay gözükmüyor. Aksine içerde siyasi gündemin yoğun olacağı, dışarda ise “parasal normalleşme”nin devam edeceği varsayımı altında büyümede belirgin bir yavaşlama olması en olası senaryo. Bunun tersine, daha olumlu bir büyüme senaryosunda ise, malum kırılganlıklarımızın – yüksek enflasyon ve cari açığımızın -- kontrol altına alınması daha da zorlaşacak gibi duruyor – ki buna piyasalar olumlu tepki vermeyebilir. Bütün bunlar bir arada düşünüldüğünde 2017’den daha dalgalı ve muhtemelen daha zorlu geçecek bir yıla hazır olmamız gerekiyor.”
GEÇMİŞ YILLARDA ÇOK ŞİRKET BORSADAN ATILDI BENİMDE EGS HİSSEM VARDI BATTI .KÜÇÜK YATIRIMCI ZARURİ İHTİYAÇ DUYDUGU PARAYI BORSAYA YATIRMAMALI.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.