Piyasalar uçurumdan döndü
Bayram tatili bitti, piyasalar yatırımcılarını güldürdü. 9 günlük Kurban Bayramı’nda dünya ekonomisi uçurumun kenarından döndü
Piyasalar dokuz günlük bayram tatilinin ardından haftaya güzel başladı. Habertürk yazarı Abdurrahman Yıldırım, tatilinin ardından yurt içi ve yurt dışı piyasaları değerlendirdi. Yıldırım'a göre ayrıca Baçşı'nın dolar tahmini de hiç uzak değil...
İşte Yıldırım'ın o yazısı;
9 günlük Kurban Bayramı’nda dünya ekonomisi uçurumun kenarından döndü. ABD bütçe ve borçlanma tavanı sorunu kısa süreliğine çözüldü.
-Öncelikle uçuruma düşmemesi başlı başına pozitif bir gelişme. Nitekim küresel piyasalar son 5 yılın rekorunu kırdı.
-Son çeyrek ABD büyümesinin yaşanan sorundan dolayı 0.3 düzeyinde düşeceği hesaplanıyor.
Bu durumun yatırımları ne ölçüde etkilediği bilinmiyor. Ama etkilediği oranda istihdamı da düşürmesi söz konusu. Büyüme ve istihdamda iyileşmenin kesintiye uğraması ise FED’in parasal genişlemeden çıkışını erteleyecek.
-Ekim sonundaki FED toplantısından böyle bir karar zaten beklenmiyor. İşin uzaması ve kısa vadeli bir öteleme yoluna gidilmesi de aralık ayının pas geçilme ihtimalini güçlendirdi. Ocak sonunda yeni başkan koltuğa yeni oturmuş olacak. Bu nedenle FED’in en erken martta adım atması bekleniyor.
-Ancak haziran ayında oy kullanan FED üyelerinin yarısının süresi doluyor. 6 FED üyesi değişecek. Yeni başkan ve üyelerle FED’de taşlar ancak yılın ikinci yarısında yerine oturacak. Ortaya konulan bu takvim resmin küçük bölümünü yansıtıyor.
BÜYÜK RESİM:
Ama büyük resimde de aynı manzarayı görüyoruz. Muhalefetteki Cumhuriyetçiler Temsilciler Meclisi’nde çoğunlukta. Güçlerini kullanarak sistemi kilitliyor ve kısa vadeli adımlarla açıyorlar. Konunun özü iktidar kavgası.
Başkan da, Cumhuriyetçiler de sonuçta seçmenden aldıkları desteği kullanıyor. Aralık ayında ne olup da Cumhuriyetçiler tutumlarından vazgeçecek, bilmiyorum.
-Olsa olsa yine geçici çözüm olabilir. Birkaç aylığına daha bütçe ve borçlanma sınırı artırılır. Bu oyun da ABD’de seçmenlerin söz söyleyeceği ilk seçime kadar sürebilir. Bu seçim 4 Kasım 2014’teki ara seçimler. Seçmen gelişmeleri o zamana kadar hakem gözüyle izleyecek ve yanlış yapanı cezalandıracak.
O tarihe kadar Cumhuriyetçiler kalıcı şekilde kilitlenmeyi açmayı reddebilir ve sorunu sürebilir. O tarihe kadar da FED parasal genişlemeye devam edebilir. Çünkü 18 Eylül’de beklenenin aksine FED’in parasal genişlemeyi sonlandırma kararı vermemesinde, bütçe ve borçlanma tavanı konusunda yaşanacak siyasi çekişmenin etkili olduğu anlaşılıyor.
BAŞÇI HAKLI ÇIKABİLİR:
Parasal genişlemenin devam edeceği bir ortam Türkiye’ye çok yarar. Çünkü daralma yerine parasal genişlemeye devam edilmesi, ekonominin çarklarının dönmesi imkânını verecek. Tam da üçlü seçimin arifesinde yeni ekonomik önlemlerin alınmasını zorunlu kılmayacak. Hatta sermaye çıkışı yerine sermaye girişlerinin devam etme olasılığı yüksek. Çünkü gelişmekte olan piyasalardan bu yılbaşından beri para çekiliyor. Bu nedenle gelişmiş piyasalara göre daha ucuz kaldı. FED’in bir süre daha parasal genişlemeyi devam ettireceği ihtimalinin güçlenmesiyle para yeniden bu piyasalara yönelebilir.
Sermaye girişleri sürdükçe döviz kuru gerileyebilir ve dolar Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı‘nın belirttiği gibi, 1.92 veya altında bir düzeye inebilir. Aynı durum diğer piyasaları da iyileştirir. Yeter ki bu sırada Türkiye kendi içinden kaynaklanacak riskleri körüklemesin. ABD’defaiz de dolar da zor çıkar Bütçe ve borçlanma sınırının kalıcı şekilde çözülmesi yerine ötelenmesi, ABD’de doları da, 10 yıllık tahvilleri de vurdu.
Çünkü sorun bir kaç ay arayla tekrar tekrar gündeme gelebilir. Bu olasılık ABD ekonomisi ve piyasaları için normalde iyi bir gelişme değil. Ama FED’in parasal genişlemeye devam etmesine yol açacağı için piyasalar açısından son derece pozitif bir gelişme. Önümüzdeki dönemde bu iki farklı etki çatışacak ve hangisinin üstün geleceğine dair bir kanaatimiz yok. Zaman zaman bir tarafın üstünlüğü yaşanabilir, sorunlar gündeme geldiğinde de negatif taraf ağır basabilir. Bu da küresel piyasalar için türbülansların yaşanması demek. Eğer siyasi kilitlenmeye bağlı olarak bütçe ve borçlanma sınırı sorununu önümüzdeki bir yılda sık sık yaşayacaksak, bu tür dalgalanmalarla da sık sık karşılaşacağız demektir.
Geçtiğimiz günlerde dolar, Euro karşısında 1.3703 parite ile son 9 ayın en düşüğüne inerken, 10 yıllık faizler de yüzde 2.54 ile temmuz ayındaki değerine geri döndü. Dünya piyasalarına yön veren bu iki aracın yönünü ise daha çok bütçe ve borçlanma sorunun aşılıp aşılmayacağı belirleyecek. Sorun eğer 2014 Aralık ayındaki seçimlere kadar taşınacaksa ve bu sırada mali uçurumdan aşağı düşülmeyecekse, parasal genişlemenin sürdüğü ve bugünkü ekonomik toparlanmanın azalarak da olsa devam ettiği bir konjonktür yaşayabiliriz.
Bu durum ABD faizlerinin yükselmesine engel oluşturur. Çünkü FED’in parasal genişlemeyi terk etmesi zorlaşacak. Para bol ve ucuzsa, ekonomik aktivite de zayıfsa faizler neden yükselsin? Hatta enflasyon artmayacaksa faizlerde düşüş bile olabilir. Böyle bir ortamda dolar da güçlenemez. Bu durum aynı zamanda dolar/TL’nin daha düşük oranlarda denge bulmasına katkı sağlar.