Piyasalar nasıl bir sabaha uyandı
Cumhurbaşkanlığı seçimi sona erdi. Recep Tayyip Erdoğan seçimi kazandı. Şimdi gözler piyasalara çevrildi
Merakla beklenen Cumhurbaşkanlığı seçimi sona erdi. Başbakan Erdoğan aday olduğu seçimden galibiyetle ayrıldı. Halkın iradesiyle seçilen ilk cumhurbaşkanı olan Erdoğan'ın ardından gözler piyasalara çevrildi. Piyasalarda ilk etapta olumlu görünüm serginlenmesi bekleniyor.
Vatan Gazetesi yazarı Ali Ağaoğlu konuyu köşesine taşıdı. İşte o yazı:
Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları piyasaları ilk aşamada olumlu etkileyecek. Ancak erken seçim ihtimalinin daha yüksek sesle konuşulacak olması iyimserliği sınırlandırabilir. Not kararı 5 Aralık’a kalmış gibi gözüken Moody’s’den gelecek açıklamalar yakından izlenecek.
Seçimi bitirdik! Bu yazıyı yazdığım sırada henüz daha seçim sonuçları resmi olarak açıklanmamıştı. Seçim sonuçlarının resmi açıklaması bir yana piyasalarda geçtiğimiz hafta yaşananların bu haftaya mutlaka yansımaları olacak.
Geçtiğimiz hafta Pazartesi günkü yazımda “Kritik seçim haftasında Moody’s not indirir mi? ” diye sorarak yazıma başlamış, sert bir açıklama olsa bile not indirim gelmesin beklemediğimi yazmıştım. Geçtiğimiz hafta Salı günü başta Ekonomi Bakanı Zeybekci olmak üzere AKP üst yönetiminden “Moody’s’den iyi bir açıklama beklemiyoruz” mealindeki açıklamaları Türk piyasalarında “mini deprem” yaratmış, dolar/TL kurları 2.1878’e kadar yükselmişti.
Çarşamba günü; geçtiğimiz hafta içinde 2.1875 seviyesinin görülebileceğini ancak “panik yapmamak” gerektiğini de yazmıştım. Nitekim Cuma günü 2.1875 görülse bile günün/haftanın kapanışında 2.1440 seviyelerine kadar bir gerileme yaşandı.
Günün sonunda “not değerlendirmesini” açıklamasını beklenen Moody’s günün sonunda da bir açıklama yapmadı. 2013 yılının son gününde verdikleri üç tarihten “en az ikisinde” karar açıklayacağını belirtmiş olan Moody’s 8 Ağustos’taki açıklamasında “sessiz kalma hakkını” kullanmış. Şirkete “politik baskı” yapılıp yapılmadığını bilmek bugün için mümkün değil. Ancak belirtilen tarihte bir açıklama yapmaması not şirketlerinin “kredibilitesinin” bir kez daha sorgulanması anlamına geliyor. Diğer yandan 10 Ağustos’ta seçim olan bir ülkede 2 gün öncesinde bir not açıklamak; not ile ilgili karar her ne olursa olsun; zaten politik olarak algılanacaktı. Belki Moody’s kendi kendisine bu polemiğe girmeyip 8 Ağustos’taki açıklamasını “pas geçmiş” olabilir. Ha keza İsveç ve Azerbaycan’ın da notlarıyla ilgili bir açıklama yapılmamış. Şirketten “değişiklik gerekmediğinden açıklama yapılmamış” mealinde bir duyuru yapıldı! Hâlbuki normal şartlarda “notu sabit tutuldu” tarzından bir açıklama yapılırdı.
Anlaşılan Moody’s’in “not kararı” 5 Aralık’taki açıklamasına kalmış. Bugünden görünen o ki; o zaman kadar dikkate değer adımlar atmazsak; korkarım notumuzun “yatırım yapılabilir” seviyesini korumamız hayli zor olacak.
Seçim sonuçları veya Moody’s’in “açıklanmayan kararı” da ne olursa olsun geçtiğimiz hafta “malum katılım bankası” konusundaki gelişmeler ve beraberinde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan hakkındaki yorumlar önümüzdeki döneme damgasını vuracağa benziyor. Zira “devlet eliyle” BDDK kural ve kaideleri altında çalışan bir katılım bankasının zor duruma düşürülmesi, hem bankacılık sistemi hem de Türkiye’de iş yapabilirlik adına birçok soruyu akıllara getirecektir! Notumuz ne olursa olsun...
Seçim sonuçları hepimize hayırlı olsun, barış ve huzuru getirsin!
Dolar düşecek mi çıkacak mı?
Resmi olmasa da ilk turda seçimin sonuçlandığı durumda haftanın ilk iki gününde finansal piyasaların pozitif/iyimser bir seyir izlediğini göreceğiz! Dolar/TL tarafında Cuma günkü kapanış bir anlamda bu hafta için ipuçları veriyordu zaten. Cuma günü sabahında 2.1878’i test eden dolar/TL kurlarının seçim ve “açıklanmayan” Moody’s karar(sızlığ)ından sonra 2.1330 hatta 2.1250 seviyesin test etmesi olasılığı yüksek. Bu seviyelerin önümüzdeki birkaç aylık dönemde görülebilecek düşük seviyelerden biri olma olasılığı da oldukça fazla. Zira piyasanın asıl bakacağı bundan sonra ekonomi yönetiminde kimlerin olacağı, bir “erken seçim” olup olmayacağı piyasaların gündemini belirleyecek. Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının bir “erken seçim” olasılığını arttırması, piyasaların çok da hoşuna gitmeyecektir.
Borsa 81 bin puanın üzerini zorlayabilir!
İlk 2 gündeki iyimserlik BIST’e de olumlu yansıyacaktır. Cuma günü 77.751’e kadar gerileyen, günü 79.199 seviyesinden kapanan BIST 10 Endeksi seçim sonrasında 80.275 ve hatta 81.100 seviyesinin test edilmesi olasılığı çok yüksek.
Haftanın ortasından itibaren yurt dışındaki gelişmelere paralel bir seyir izlenecektir. Beklentim yurt dışındaki düşüş/düzeltme hareketinin bu hafta da devam edeceğinden dolayı, bizim piyasalarımızın da bu trende dahil olacağı, yeni haftanın ilk iki günündeki iyimserliğin bir süre sonra yurt dışına paralel bir seyir izleneceği yönünde.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalmış olsaydı bile benzer bir seyir izleyecektik. Tek fark iki hafta boyunca piyasadaki volatilite artacak, amatör olanlar için zorlu günler olacaktı. Yaşanacak yüksek oynaklık ortamında dahi 2.1875 seviyesinin kalıcı olarak geçilmesini beklemiyorum.