1 Kasım'da yapılacak seçimlerden tek başına bir iktidar çıkacak mı? Sandıktan koalisyon çıkması halinde hangi partiler hükümet içinde yer alacak? Piyasalar, nasıl bir koalisyon bekliyor? Erdal Sağlam, Hürriyet'teki köşesinde bu soruların yanıtlarını veriyor.
İşte Sağlam'ın o yazısı:
YENİDEN seçime iki haftadan az süre kalmışken, yayımlanan anket sonuçları neredeyse seçimlere ilişkin merakı yok etmiş görünüyor.
Piyasalar artık seçimi değil sonrasında olacakları merak ediyor, tahmin etmeye çalışıyor.
Piyasa uzmanları ile konuştuğumuzda artık tek başına iktidarı konuşanın bulunmadığını gördük. Dolayısıyla piyasaların koalisyona artık kesin gözüyle baktığını rahatlıkla söyleyebiliriz. "Sonuçlar 7 Haziran'a benzer çıkacak da bu kez koalisyon kurulacak mı?" diye sorduğumuzda, "Artık 7 Haziran sonrasındaki gibi davranılacağını, koalisyonun engelleneceğini kimse düşünmüyor, tekrar seçim çok radikal tepki görür" yanıtını alıyoruz.
Son dönemde iyileşen piyasalarda içeriden çok küresel gelişmelerin, yani FED
faiz artışının gecikeceği beklentisinin belirleyici olduğu açık. Bu nedenle yabancı sermaye girişi olmasa da, gelişmekte olan ülkelerden kaçışın durduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle piyasalardaki hava olumluya dönmüş durumda.
İçeride piyasaları etkileyecek unsurlar nedir diye baktığımızda ise "Ne olursa olsun seçimden sonra bundan daha kötü olmaz herhalde" yanıtını alıyoruz. Yani piyasalar seçimden sonra, öyle ya da böyle, bir koalisyon kurulacağına, kesin gözüyle bakıyor, şu andaki fiyatlar içinde de bu beklenti var.
"Peki, nasıl bir koalisyon, hangi koalisyon piyasaları nasıl etkiler" sorumuza verilen yanıtlar ise, doğal olarak çok çeşitli. Bir bankacı, seçimden sonra koalisyon olmasının piyasalarda iyimserlik yaratacağını, dolayısıyla genelde seçim sonrasına ilişkin iyimser bir beklenti olduğunu belirtiyor. Buna karşılık AKP'nin MHP ile koalisyon yapması halinde iyimserliğin az olacağını,AKP'nin CHP ile koalisyon yapması halinde ise piyasaların coşabileceğini söylüyor.
Seçimde partilerin alacakları oy ne kadar etkili olacak sorumuza ise, "Hem yabancılar hem yerli yatırımcılar, koalisyon daha sağlıklı olacağı için, AKP'nin oy veya milletvekili sayısının azalacağı bir seçim sonucunu daha iyi karşılayacaktır" yanıtını alıyoruz.
Burada önemli olanın reformcu bir hükümet kurulması beklentisi olduğunu kaydeden başka bir bankacı, "AKP'nin oyu azalırsa yeniden seçim hevesi biter dolayısıyla uzun vadeli bir kolisyon hükümeti kurmak için motivasyonu daha yüksek olur diye bekliyoruz" yanıtını verdi. Özetle, gereken reformların ancak zayıflamış AKP ile CHP'nin kuracağı koalisyondan geleceği beklentisi hakim.
FED'E BAĞLI SEYİR
İçerideki beklentisi özetle böyle olan piyasaların, FED
faiz artışının gecikmesi beklentisinden mümkün olduğunca yararlanmaya çalıştığı da açık. Piyasalar belli ki yıl sonu bilançolarına kadar bu iyimser beklentiyi satın almak isteyecekler ve iyimser senaryoyu satın almak için her şeyi yapacaklar.
Bu noktada şahsen piyasaların iyimser olduğunu düşünüyorum. Financial Times tarafından ABD, Avrupa ve Asya'nın önde gelen bankalarından 46 ekonomistin katılımıyla yapılan ankete göre, ekonomistler FED'in yıl sonundan önce
Faiz artıracağı beklentisini koruyorlar. 46 ekonomistin yüzde 65'i FED'in aralık ayı toplantısında faiz artıracağını öngörürken, hiç biri FED'in ekim ayı toplantısından bir faiz artırımı kararı çıkmasını beklemiyor.
Çok açık ki, FED faiz artışı beklentisi Aralık toplantısına ötelenmiş durumda. Bu eğilim de hükümete, 1 Kasım'da yapılacak seçimlere kadar süre tanıyacak. Ancak seçimden sonrasının bizim gibi gelişmekte olan ülkeler açısından karışık olacağı da kesin. Böylesine bir ortamda koalisyon kurulması uzar, ya da yine engellemeler ortaya çıkarsa, bundan çok olumsuz etkileneceğimiz de kesin.