Habertürk ekonomi yazarı Abdurrahman Yıldırım bugünkü köşesinde yılbaşından bu yana piyasalarda yaşanan önemli dalgalanmalara yer verdi. Yıldırım'ın yatırımcılara da bir uyarısı oldu. Piyasalarda yaşanan düzelmeye dikkat çeken Yıldırım, bugün açıklanacak ABD ocak ayı tarım dışı istihdam verilerinin de önemine vurgu yaptı. Bu verinin iyi ya da kötü gelmesi halinde piyasa nasıl tepki verir?
İşte Yıldırım'ın o yazısı:
Bu yılın ilk üç haftasını kapsayan küresel piyasalardaki kötüleşme 20 Ocak’ta dibi gördü. O tarihten beri karışık da olsa kayda değer bir düzelme yaşanıyor. Risk alma iştahı daha yüksek. Bizim gibi gelişmekte olan piyasalara belirli bir sermaye girişi söz konusu. Ocak sonu ve şubat başında dünyanın iki ucundan gelen iki açıklama da, piyasalardaki iyileşmeyi daha belirginleştirdi, hatta dolarda küresel kriz sonrasının en büyük günlük sarsıntısına yol açtı.
- Açıklamanın ilki Japonya Merkez Bankası’ndan (BoJ) geldi.
Banka ocak ayı
faiz toplantısında beklenmedik bir karar alarak faizi eksiye çekti. Kararın duyurulduğu açıklamada “BoJ gerek görüldüğünde faizleri negatif alanda daha fazla indirmeye hazırdır” denildi.
- ABD’de FED’in tecrübeli başkan yardımcısı Stanley Fischer de “Bu noktada bu volatilitenin ne gibi etkiler gösterebileceğini anlamak zor. Eğer bu gelişmeler mali şartlarda bir daralmaya yol açarsa, ABD ekonomik büyümesini ve enflasyonunu etkileyebilecek bir küresel ekonomik yavaşlamanın başladığı sinyallerini verebilir” dedi. Fischer’in açıklamaları
faiz artırımlarının yavaşlayabileceğine yorumlandı.
- Üzerine, piyasaların itibar gösterdiği New York FED Başkanı William Dudley’nin “Faizlerin artırıldığı aralık ayından bu yana finansal koşulların sıkılaştığını, devam etmesi halinde bu durumu FED’in değerlendirmeye almasının gerekeceğini” söylemesi geldi. Başkan Yardımcısı’nın sözlerini New York Başkanı’nın pekiştirmesi de bardağı taşırdı.
Faiz artırımında beklenenden daha yavaş bir yol izlenebileceği ihtimali güçlendi.
- Bu da dolarda alınan pozisyonların bir kısmının çözülmesini tetikledi. Dolar yüzde 2 ile küresel kriz sonrasında günlük en yüksek kaybına uğradı. Aynı doların TL karşısındaki kaybı yüzde 2.5 oldu ve dolar 2.90’ın altına indi. Doların gelişen ülke kurlarına karşı ortalama kaybı da yüzde 2.4 düzeyinde gerçekleşti. Yani bir süre önceki eğimin tam tersi olmaya başladı.
- Türkiye’ye de sermaye girişi olmalı ki, borsa yüzde 3’e yakın yükseldi, Hazine 10 yıllık kâğıdının faizi yüzde 10.88 iken yüzde 10.62’ye indi. Ancak
Faiz oranları sadece Türkiye’de değil Amerika’da da, Almanya’da dramatik düşüşler yaptı. ABD 10 yıllığı yüzde 1.88, Alman yüzde 0.276’ya indi.
- Emtia fiyatları ise başta petrol olmak üzere sert yükseldi. Emtia Endeksi CRB bir günde yüzde 2.5 sıçradı. Petrol fiyatı ise yüzde 7 arttı ve 35 doların üzerine çıktı. Altın 1.153 dolara yükseldi ve yüzde 1.5 arttı. Bakırın fiyatı bile yüzde 2 arttı.
- Uzaktan bir gözle bakınca Avrupa’nın zaten parasal genişleme programına mart ayındaki toplantısında yeni ilave yapması bekleniyor. Japonya aynen Avrupa’nın yolunda ilerliyor. Çin’den de yine parasal gevşeme bekleniyor. En önemlisi de buna sonunda ABD de katılacak gibi oldu. 2016 yılında 4 değil de, belki 1 faiz artırımı yapacak ve bunu da yıl sonuna doğru yapacak. Beklenti bu. Bu nedenle küresel risk alma iştahı yükseldi ve piyasalar pozitif eğilime döndü.
Bu açıdan bugün açıklanacak ABD ocak ayı tarım dışı istihdam verileri de önemli. Verilerin iyi gelmesi faiz artışını destekleyeceğinden piyasaları bozabilir. Kötü veri çıkmasına ise piyasalar yine sevinecek.