Piyasalarda ABD Merkez Bankası’nın (Fed) sürpriz kararı ile bayram havası esti. Borsa, dolar ve
faiz cephesinde son ayların en olumlu seviyelerine gelindi. Hürriyet'in haberine göre, borsa tek günde yüzde 6.4 sıçrama yaparken 79 bin 466 seviyesinden kapandı. Böylece endeks 4 bin 805 puanlık çıkışla 14 Haziran’dan bu yanaki en yüksek seviyeye ulaştı. Dolarda da Merkez Bankası Erdem Başçı’nın 27 Ağustos’ta ‘yılsonu 1.92 TL olursa şaşırmayın’ dediği seviyeye çok yaklaştı. Uluslararası piyasalarda saatler içinde 2 TL seviyelerinden 1.93 seviyesine kadar inen dolar iç piyasada 1.96 TL’den günü kapattı ve 21 Ağustos seviyesine geri döndü. Gösterge bono faizi de temmuz başından bu yana ilk kez yüzde 8’in altına düştü ve günü yüzde 7,82’den kapadı.
FED-PİYASA İLETİŞİMİ SORGULANIYOR
Fed’in etkili olduğu bu çalkantılı süreç sonunda tahvil alımına aynen devam etmesi ekonomistleri ikiye bölündü. Kimi Ben Bernanke’nin bu süreci iyi yönetemediğini söylerken diğer ekonomistler ise piyasaların Fed mesajlarına aşırı tepki verdiğini söyledi. Ekonomist Nouriel Roubini yaşanan bu dalgalanmada Ben Bernanke’nin mayıs ayında Fed varlık azaltımı hakkında erken konuşmasının rolü olduğunu belirtti. Birçok uzman da Fed’in tahvil alım azaltımını gelecek işsizlik, konut satışı gibi verilere bağladığını hatırlatarak bu süreçte piyasa ile iletişimin zayıf kaldığını ve netlik yaratamadığını belirtti. Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi İsmet Demirkol’a göre Fed bu süreci özellikle piyasa ile iletişimde iyi yönetmese de tahvil alımına devamı için geçerli gerekçelere sahip. Piyasada çoğunluğun 10 milyar dolarlık bir azaltım beklendiğini hatırlatan Demirkol ABD’nin 10 yıllık hazine tahvillerinin yüzde 2.90’a çıkmasından ve gelişmekte olan ülkelerden çıkan trilyonlarca dolardan ürktüğünü belirtti.
Bazı ekonomistler ise Fed’in bu konuda eleştirilemeyeceğini belirtti. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Fatih Özatay, Fed’in verilere bakarak adım atacağını daha önce söylediğini bu süreçten etkilenen ülkelerin Fed çıkışını yeterince tartışmadığını belirtti. Özatay “Yıllardır yağmur gibi para yağdı. Buna karşılık Fed’in geri çekilme stratejileri yeterince tartışıldı mı emin değilim. G20 toplantılarında bu konuşuldu mu bilmiyorum. Önümüzdeki aylarda gerçekleşecek Fed toplantılarının etkilerini yine tartışacağız” diye konuştu.
Pozitif hava ne kadar sürer
FED’in tahvil alım azaltımı konusunda hala net tarih vermemesi ve piyaslara tahvil alımı için verilere bakılacağı mesajını vermesi Türkiye’nin de ne yapacağını gündeme getirdi? Türkiye’nin son Fed kararıyla zaman kazandığını belirten İsmet Demirkol kredi kuruluşlarından mayısta gelen not artırımlarının iyi değerlendirilerek doğrudan yabancı yatırım için çaba sarfedilmesi gerektiğini söyledi. Halk Yatırım Ekonomik Araştırmalar Müdürü Banu Kıvcı Tokalı da “Faizde aşağı hareketin kalıcı olması, küresel sermaye akımlarında ortaya çıkan iyimserliğin korunması kadar, enflasyon risklerinin kontrol altında kalmasına da bağlı. Fiyat ayarlamalarının yapıldığı Eylül-Ekim dönemi, enflasyon açısından önemli sinyaller verecek.” diye konuştu.
Kazanan ABD borsaları oldu
Piyasalarda Fed kararları sonrası yaşanan bu bayram havasına rağmen bazı uzmanlar ve Fed gözlemcileri “22 Mayıs’tan bu yana bu kadar dalgalanmaya gerek var mıydı” diye sorgulamaya başladı. Fed’in başrolünü oynadığı bu dalgalanma özellikle gelişen ülkeleri çok etkiledi. Küresel krizin patladığı 2008’den bu yana Fed’in uyguladığı politikalar özellikle Türkiye gibi gelişen ülkelere sermaye giriş çıkışında büyük rol oynadı. IMF verilerine göre 2009’dan bu senenin başına gelişen ülkeler piyasalarına 4 trilyon dolar sermaye akışı gerçekleşti. Ancak Bernanke’nin tahvil alımı azaltımı sinyali verdiği mayıs ayından bu yana ise gelişmekte olan ülkeleri hisselerinden 1 trilyon doların üzerinde sermaye çıkışı yaşandı. 22 Mayıs’tan 19 Eylül’e kadar ABD borsalarından Nasdaq yüzde 11, Dow Jones da yüzde 2 değer kazanırken BİST 100 aynı tarihteki rekor 93 bin 178 puan seviyesinden yüzde 14.50 değer kaybetti. Bu 4 aylık süreçte dolar yüzde 11.2 ile en çok Hint Rupisi’ne karşı değer kazanırken TL karşısındaki değer kazancı yüzde 5.6’yı buldu.
Babacan: Farklı dozajda gelebilecek sıkılaştırmaya hazır olmak lazım
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Bütün gelişmekte olan ülkelerin ve Türkiye’nin de farklı zaman ve farklı dozajda gelebilecek sıkılaştırma adımlarına hazır olması gerekiyor” dedi. Babacan, İslam Kalkınma Bankası Türkiye Ofisi’nin açılışında artık yeni bir döneme girildiğini, bundan sonra Fed’in atacağı adımların zamanlaması ve büyüklüğünün önemli olacağını söyledi. Babacan şöyle konuştu: “Yani yön belli. Bundan sonra yavaş yavaş olağanüstü dönem uygulamalarından daha normal dönem uygulamalarına bir geçiş var. Bu trend başlamış durumda. İyiye giderken sıkılaştırma dediğimiz aşırı hareketler oluyor. Bunlara müdahale edecek durumumuz yok. Farklı senaryolara her an hazır olmamız lazım.”
Erdem Başçı’nın 1.92 hedefi tutar mı
Doların bir gecede 2 TL’den 1.93 TL’ye kadar düşmesi Erdem Başçı’nın 27 Ağustos’ta gündeme getirdiği yılsonu dolar kuru hedefini tekrar gündeme getirdi. Fed’in kararından sonra ekonomistler bu hedefin tutması konusunda iyimser.ALB Menkul Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut yıl sonu olmadan bu seviyenin görülebileceğini belirtti. TEB Finansal Piyasalar Strateji Müdürü Erkin Işık “Merkez Bankası’nın bir süre daha fonlama oranlarını yüzde 6-6.5 aralığında götüreceğini döviz ihalelerini azaltsa da 20 milyon dolar ile devam etmesi, bunu gösteriyor” dedi.