<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiPetrolün varlığı da dert, yokluğu da...----

Petrolün varlığı da dert, yokluğu da...

Petrolün varlığı da dert, yokluğu da...
09 Mart 2017 - 07:45 www.finansingundemi.com

Akşam yazarı Deniz Gökçe, petrol fiyatlarındaki düşüşün ülke ekonomilerine etkilerini değerlendirdi. İşte Gökçe'nin o yazısı:

Ekonomi herkesin kolayca anladığı bir konu değildir, ama herkesin de ekonomi hakkında bir fikri vardır.

Mesela Venezuela dünyanın petrol açısından en çok rezervi olan ülkesidir. Dünya petrol rezevlerinin yüzde 17 kadarı Venezuela’nın yeraltındadır. Ama Venezuela’nın reel büyümesi 2016'da yüzde eksi 14’tür, yani Venezuela dünyanın en çok daralan ama gerçekte en zengin ülkesidir! Ama vatandaşları da açtır, ülke hem petrol hem de azgın ideoloji kurbanıdır. Venezuela ise o kadar kötü yönetilmektedir ki enflasyonu global rekor düzeydedir, yüzde 428 olarak açıklanıyor.

Venezuela’nın bütçe açığı da GSYİH oranı olarak 2016'da yüzde 24.2 kadardır,Türkiye’nin bütçe açığı ise yüzde 1.5 boyutunda. Cari açığa bakılırsa da cari açık şampiyonu eksi 476 milyar dolar ile ABD’dir. İkinci İngiltere olup açığı eksi 138 milyar dolardır. Euro Bölgesi 399 milyar dolar fazla vermektedir, Almanya bu fazlanın 294 milyar dolarını kapsamaktadır. Çin ise cari açıkta 210 milyar dolar fazla vermiştir. İşsizlik şampiyonu olan ülke ise Güney Afrika’dır, vatandaşlarının yüzde 26.5 işsizdir. Yunanistan yüzde 23 ile global işsizlikte ikinci durumdadır. İspanya ise işsizlikte 2016 yılının üçüncüsüdür.

Tabii söylemek gerekir ki petrol fiyatlarının düşüşü Venezueala’nın zaten mevcut olan problemlerini çok büyütmüştür.

OPEC ülkelerinin tümü zorlanırken, kafalardaki sorun da şu: Petrolün fiyatı 2014'te varil başına 115 dolarken geçen yıl, 30 dolara kadar inmişti. Bugün 55 dolar civarında, önümüzdeki dönemde yükselir mi alçalır mı?

Bu sorunun cevabı Türkiye için de çok önemlidir. Kabaca petrol fiyatı düşmeden evvel biz yılda 60-70 milyar dolar cari açık verirken, petrol fiyatı düşünce ve de aldığımız ek önlemler de işe yarayınca, cari açığımız, petrol fiyatlarının düşüşünün de önemli katkısıyla 30 milyar dolara inmişti.

Petrol üreten ülkelerde 2015 ve 2016 yıllarında uluslararası petrol üreticisi şirketler yatırımlarını global durgunluk nedeni ile her yıl yüzde 25 azaltmış bulunuyorlar. Şimdi ise dünya yeniden büyümeye başladı. Yatırım da, talep artışı gelirse, yeniden artmaya başlar. Bir de tabii ABD’deki shale oil denen üretimi yapanlar maliyetlerini düşürebildikleri taktirde daha fazla üretim mümkün olacak.

Ama Uluslararası Enerji Ajansı 2020'den evvel talep ve fiyat artışı pek beklemiyor. Ancak üç yıl içinde yeni fabrikalar ortaya çıkar ise, enerji fiyatları artan taleple, yavaşça artmaya başlar deniliyor.

Türkiye ise doğal olarak, petrol ve doğalgaz fiyatları yükselmesin istiyor ki cari açığı kontrol edebilelim! Venezuela ise fiyat artışını bekliyor!

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)