Petrolün kaderi neye bağlı?
ABD Houston Üniversitesi Enerji Ekonomisti Hirs, "Petrol fiyatları, artık finansal ve ekonomik etkenlere daha çok bağlı" dedi
ABD Houston Üniversitesi Enerji Ekonomisti Prof. Dr. Ed Hirs, petrol fiyatlarına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1990'ların başına kadar petrol fiyatlarının daha çok ülkeler arasındaki çatışma ve savaşlardan etkilendiğini söyledi.
Hirs, "1990'lar ve sonrasında ülkeler ekonomik olarak birbirlerine daha fazla bağlı olmaya başladılar. Petrol fiyatları, artık finansal ve ekonomik etkenlere daha çok bağlı" dedi.
Petrol fiyatlarında meydana gelen dalgalanmalarda, çatışmalar, savaşlar, uluslararası siyasi krizler ve küresel ekonomideki gelişmeler etkili oldu. Küresel petrol fiyatlarındaki ilk büyük hareketlilik Birinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle gerçekleşti ve petrol fiyatları, 1914'teki 0,81 dolardan 1918'de savaş sonlandığında iki kattan fazla artışla 1,98 dolara ulaştı.
1929'daki Büyük Buhran'ın etkisiyle 1,27'den 1935'te 0,97 dolara gerileyen petrol fiyatları, İkinci Dünya Savaşı sırasında 1,02 seviyelerinden 1,21 dolar seviyelerine kadar yükseldi. 1948'de savaş sonlandığında petrol fiyatları, endüstriyel üretim ve yeniden inşa faaliyetlerindeki yoğun artışın etkisiyle 1,99 dolara kadar çıktı.
Soğuk savaşın yoğun yaşandığı 1956'nın sonlarındaki Süveyş krizinde, İngiltere, Fransa ve İsrail'in Mısır'ı işgal etmesiyle Avrupa'ya giden petrolün yaklaşık üçte ikisinin geçtiği Süveyş kanalının güvenliği tehlikeye girdi. Küresel petrol ticaretinde yüzde 10'luk bir azalmaya neden olan kriz, Ortadoğulu üreticilerin dışındaki ülkelerin üretimleri sayesinde beklenenden az bir artışla, nominal değerde varil başına fiyatları 2.82 dolardan 3.07 dolara yükseltti.
Arap ülkeleri, 1967'de ABD ve İngiltere'nin Altı Gün Savaşları sırasında İsrail'e yardım etmesinden dolayı bu ülkelere ambargo uyguladı, fakat petrol fiyatlarında değişim olmadı.
Fiyatlardaki asıl değişim, 1973'deki Yom Kippur Savaşı'nda (Arap-İsrail Savaşı) İsrail'e destek olmasından ötürü ABD ve Batı Avrupa ülkelerine OPEC'in petrol ambargosu uygulamasıyla görüldü. Ambargo sonucunda Ekim 1973 ile Mart 1974 arasında petrolün varil başına fiyatı 3 dolardan 12 dolara yükseldi.
Ambargo, küresel durgunluğa ve ABD'nin kendi hampetrol ihracatı üzerine yasak koymasına neden olurken, en önemli sonucu OPEC üyelerinin petrolü hem ekonomik hem de siyasi bir araç olarak kullanabileceklerini fark etmesiydi. Bir sonraki kriz İran'ın 1979 devrimi sırasında petrol üretimini ve ihracatını kesmesi ve ABD'lipetrol şirketleriyle anlaşmalarını iptal etmesiyle meydana geldi.
Ocak 1978'den Nisan 1980'e kadar ham petrolün varil fiyatı 14'ten 39 dolara kadar çıktı. Durumdan en avantajlı çıkan ülkeler büyük kar marjları yakalayan OPEC ülkeleri olurken, petrole bağımlı olan ABD ekonomisi yeniden durgunluğa girdi.
İran-Irak Savaşı'nın başlamasıyla Irak'ın petrol üretimi düşerken, 1980'nin ortalarına kadar fiyatlar 36 ila 39 dolar seviyeleri arasında seyir etti. Karlı çıkan ülkeler ise dünya petrol piyasasında pazar payını arttırmaya çalışan Venezuella, Nijerya, Meksika ve en büyük petrol üreticisi konumuna yükselen Sovyetler Birliği oldu. Bu dönemde Suudi Arabistan da petrol üretimini yükselterek dünya piyasalarındaki payını arttırmayı başardı.
Dünyada petrol üretiminin artmasıyla piyasalarda arz fazlası oluşurken, Kasım 1985 ile Mart 1986 arasında petrol fiyatları 31 dolardan 12 dolara geriledi. İran-Irak savaşının 1988'de sona ermesiyle her iki ülke petrol üretimine yeniden başlarken, 1990'ın ortalarına kadar petrol fiyatları 12 ila 18 dolar arasında değişti. Irak, komşusu Kuveyt'i işgali ile petrol fiyatları Ağustos-Ekim 1990 arasında varil başına 16'dan 36 dolara yükseldi. Şubat 1991'de ABD liderliğindeki batı güçleri Kuveyt'i kurtardıktan sonraki altı yıl içinde petrol fiyatları 15-25 dolar seviyelerinde dalgalandı.
ASYA KRİZİ
Asya finansal krizi, 1997'de önce doğu Asya ülkelerini, ardından diğer ülke ekonomileri tehdit etmesinden sonra azalan küresel petrol talebi, fiyatları 1997 ile 1999 arasında 25 dolardan 11 dolar seviyesine kadar düşürdü. Piyasada tutunabilme endişesiyle birleşme ve alımlarla zayıf petrol üreticilerini içine alan ABD'li Exxon ve Chevron, İngiliz BP, Fransız Total ve Hollandalı Shell, artık büyük petrol şirketleri olarak anılmaya başlandı. Öte yandan, Rusya gibi gelirleri petrol ihracatına dayanan ülkeler finansal krizden en çok etkilendi.
Asya ve dünya ekonomileri 1999 ile 2001 arasında toparlanırken, küresel petrol talebi artarak petrol fiyatlarını 11 dolardan 34 dolara yükseltti. 11 Eylül ve ABD'nin Irak'ı işgal etmesiyle, Ortadoğu'nun istikrarı ve bu bölgeden dünya piyasalarına güvenli şekilde petrol ihracının sağlanması konularında endişelerin artması petrol fiyatlarını 26 dolardan 2008'deki rekor seviyelerine taşıdı. Asya ekonomilerinin gelişmesi, küresel ekonomik büyümenin artması ve OPEC'in azalan yedek kapasitesi piyasalarda yüksek talebe ve düşük arza neden olarak Haziran 2008'de Brent tipi ham petrolün varil başına fiyatını tarihteki en yüksek seviyesi olan 147 dolara kadar yükseltti.
KÜRESEL EKONOMİK KRİZ
ABD'de 2008'de başlayan ekonomik kriz, küresel finansal piyasaları ve ülke ekonomilerini derinden etkiledi. 1929'daki Büyük Buhran'dan sonra yaşanan bu en büyük krizde toplam kayıp, finansal kuruluşların, sayısız şirketin ve bazı ulusal ekonomilerin çökmesi ile trilyonlarca doları buldu. Petrol fiyatları, Haziran 2008'de varil başına 147 dolar iken, aralık ayında 36 dolara kadar gerileyerek tarihteki en hızlı düşüşünü yaşadı.
2008'deki küresel ekonomik krizin ardından yükselme eğilimine giren ham petrolün fiyatı, 2012'de varil başına 128 dolara kadar yükseldi. Petrol fiyatları, Haziran 2014'te varil başına 115 dolar iken 6 Ocak 2015'te 50 doların altına kadar geriledi. Dünya genelinde oluşan petrol arzı fazlasının etkisiyle gerileyen fiyatların bu seviyelere inmesinde, Asya ve Avrupa ekonomilerinin büyüme hızının azalarak küresel petrol talebinin düşmesi, OPEC'in 27 Kasım'da yaptığı olağan toplantısında üretimi kısmama yönündeki kararı da etkili oldu.
Rusya ve Venezuella gibi gelirleri petrole bağlı ülkeler, düşüşten büyük zarar görürken, Türkiye gibi petrol ithal eden ülkeler ise cari açıklarında meydana gelen düşüş nedeniyle bu süreçten karlı çıktı.