Petrol karşılığı konutta model arayışı

Bakan Çağlayan çeşitli temaslarda bulunmak üzere gittiği Brüksel'de gazetecilerle sohbet toplantısı yaptı.
Toplantıda, gelecek hafta Portekiz'e daha sonra da Venezuela ve Arjantin'e gideceğini söyleyen Bakan Çağlayan, gazetecilerin ''oraya petrol karşılığı konut projesi için mi gidiyorsunuz?'' şeklindeki sorularına karşılık, Venezuela'nın 2011 yılı için 150 bin, 2012 yılı için de 200 bin konuta ihtiyacı bulunduğunu bildirdi. Bu konutların 42-60 ve 72 metrekarelik sosyal konutlar şeklinde olacağını anlatan Çağlayan, ayrıca sosyal tesislere, okul ve spor tesislerine de ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Venezuela'ya yapacakları ziyarette müteahhitler, inşaat malzemesi üreticileri, mühendis ve müşavirlerin de olacağını, iki ülke arasında ortak bir çalışma grubu kurulacağını anlatan Çağlayan, ''Birkaç finansman modeli var bunlar üzerinde çalışıyoruz'' dedi.
Bu modellerden birincisinin ilk etapta 60'ar metrekarelik 10 bin adet konutun yapılması ve bunların maliyetinin Venezuela'nın genel bütçesinden karşılanması şeklinde olduğunu belirten Çağlayan, bunun Türkiye açısından önemli bir giriş olacağını ifade etti.
İkinci modelin ''petrol arama imtiyazı verilmesi'' şeklinde olduğunu dile getiren Çağlayan, burada Eximbank ile bir çalışmanın söz konusu olabileceğini, petrol arama ve üretiminden ortaya çıkacak bir fon oluşturulabileceğini kaydetti.
Üçüncü finansman modelinin ise ''Venezuela petrol şirketinin 3. ülkelere petrol satışı yapması ve açılacak emanet bir banka hesabından müteahhitlerin yaptıkları işlerin karşılığındaki ödemelerin gerçekleştirilmesini'' içerdiğini kaydeden Çağlayan, dördüncü modele ilişkin de ''4 milyon ton petrokok ihracatı yapacaklar, buradan 400 milyon dolarlık bir finansman ortaya çıkacak. Bunu Türk müteahhitlerin yapacağı konutların finansmanında kullanacaklarını söylüyorlar'' dedi.

-ORTAK ŞİRKETLE PETROL ARAMA-

Çağlayan, Venezuela'nın petrol arama şirketinin yüzde 60, TPAO'nun yüzde 30 ve Güney Afrika şirketinin de yüzde 10 ortak olacağı bir model üzerinde de ayrıca çalışıldığını, böyle bir ortak yapıyla petrol arama çalışmaları yürütüleceğini bildirdi.
Bakan Çağlayan, bütün meselenin uygun finansman modelini bulmak olduğunu belirtti ve ''Nereden bakarsanız bakın bütün finansman modellerini üst üste koyduğunuzda yıllık yaklaşık 20-25 bin konut yapma imkanı mevcut. Konut ihtiyacı ekmekten daha acil şekilde Venezuela'nın gündeminde'' dedi.
Çağlayan, ''söz konusu projede petrol fiyatları mı petrol miktarı mı baz alınacak'' sorusuna karşılık da ''Sayın Bakanın bana ifade ettiğine göre biz ucuz bir fiyatla petrol, petrokok almış olacağız'' dedi.
''Özel şirketler İran'a yatırım yapmaya yanaşmıyorlar mı?'' şeklindeki soruya da Çağlayan, Türkiye'nin İran ile ticaretinin giderek arttığını, özel sektörün İran'a ilgisinin devam ettiğini söyledi.

-VİZE, KOTA UYGULAMALARI VE SERBEST TİCARET ANLAŞMALARI-

Bakan Çağlayan, vize, kota uygulamalarıyla serbest ticaret anlaşmalarını artık daha sert bir dille eleştirdiğine işaret edilerek bunun nedeninin sorulması üzerine de artık bıçağın kemiğe dayandığını, acı vermeye başladığını söyledi.
Çağlayan, Türkiye'nin tanıtımı ve ticareti açısından önemsedikleri bir çok uluslararası fuara Türk işadamlarının vize sorunu nedeniyle katılamadığını belirtti. Bu fuarları çok önemsediklerini ve katılımcılara yüzde 70'e kadar destek verdiklerini anımsatan Çağlayan, kısa bir süre içinde bu destek miktarını daha da artıracaklarını bildirdi.
İş adamlarının anında vize almaları gerektiğini vurgulayan Çağlayan, ''Biz Türk milleti olarak tuttuğunu koparan bir milletiz. Pes etmiş değiliz. Bu iş düzeltilinceye kadar mücadele edeceğiz'' diye konuştu.
Serbest ticaret anlaşmalarının da Türkiye aleyhine haksız rekabete neden olduğunu ifade eden Çağlayan, bu anlaşmalar nedeniyle Türkiye'nin AB'nin taraf olduğu anlaşmalara taraf olamadığını söyledi. AB'nin Meksika, Güney Afrika ve Cezayir ile anlaşmalar imzaladığını, ancak bu ülkelerin Türkiye ile anlaşma yapmaya yanaşmadıklarını belirten Çağlayan, ''Meksikalı, Güney Afrikalı malını istediği gibi Avrupa'ya gönderiyor, oraya sıfır gümrükle giriyor, burada ATR plakasını takıyor ve trafik sapmasıyla benim ülkeme gümrüksüz giriyor ama ben Meksika'ya, Güney Afrika'ya mal gönderirken karşıma yüzde 60-70 gümrük duvarı çıkıyor ve ben kaybediyorum'' dedi.
Bakan Çağlayan, ''bu işin en namuslu en dürüst uygulamasının Gümrük Birliği anlaşmasına taraf olan Türkiye'nin de Avrupa'nın yapmış olduğu tüm anlaşmalara taraf olması olduğunu'' ifade etti.
Çağlayan, bu konudaki bir başka soruya cevaben de sorunun kavgayla, gürültüyle çözülemeyeceğini, çözümün masada sağlanabileceğini söyledi.
Bir gazetecinin ''bu yeni bir sorun değil. Bıçağın kemiğe dayanmasında seçimin ne kadar etkisi var'' şeklindeki sorusunu yanıtlarken de Çağlayan, ''İlk defa sen sorunca aklıma geldi, hiç düşünmemiştim. Bizim seçim konusunda böyle bir davranışa ihtiyacımız yok. Bıçağın kemiğe dayanmasının nedeni 2009 krizi ve sonrasında dünyada ortaya çıkan aşırı korumacılık politikalarıyla 2010'da dünya ticaretinde yaşanan gelişmelerdir. Bu haykırış Türkiye'nin gerçek gücünün, potansiyelinin gösterilmesi imkanı elinden alındığı içindir'' dedi.

-BRÜKSEL ZİYARETİ-

Zafer Çağlayan Brüksel ziyaretini değerlendirirken de Belçika Federal Hükümeti Ekonomi ve Reform Bakanı Vincent Van Quickenborne ile yaptığı görüşmede, Quickenborne'ün iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da artırılabileceğini söylediğini aktardı.
Quickenborne'ün gelecek yıl Belçika Veliaht Prensi başkanlığında bir ticaret ve yatırım heyetinin Türkiye'ye geleceğini söylediğini ve Türkiye'nin küresel krizden son derece başarılı bir şekilde çıkarak rol model haline geldiğini ifade ettiğini anlatan Çağlayan, vize konusunda da Quickenborne'nin Belçika'nın Türk iş adamlarına yönelik bir çalışma yürüttüğünü söylediğini aktardı. Çağlayan, bu çalışmayla Türk iş adamlarına 2 gün içinde vize çıkarılmasının mümkün olacağını ve çok yakında devreye gireceğini kaydetti.
Zafer Çağlayan, ''Avrupa iyi düşünür iyi hesap ederse Türkiye Avrupa kıtasının, AB'nin akciğerleri gibi AB'nin en rahat soluk alacağı yer Türkiye'dir'' diye konuştu.
Devlet Bakanı Çağlayan, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Ulaştırmadan Sorumlu Komiser Simm Kallas ile yaptığı görüşmede de sıkıntıları dile getirdiğini, Kallas'ın da kendisinin her söylediğine karşılık ''haklısınız'' dediğini aktardı.
Çağlayan, şöyle devam etti:
''Kıbrıs ile ilgili konuları konuştuk. 17 faslın blokajının haksız olduğunu ifade ettik. Serbest piyasayı tesis edelim, piyasayı karşılıklı libere edelim, eğer bunu yapmayacaksanız ben (AB'nin iki yüzlü olduğunu ve çifte standart uyguladığını tekrar söyleyeceğim) dedim. Serbest ticaret anlaşmalarının üzerimizde yarattığı tahribatı anlattık. Sayın Kallas da bize çok samimi kanaatlerini ifade etti, hiçbir konu için haksızsınız demedi.''
Çağlayan, Flaman Hükümeti Başbakan Yardımcısı ile yaptığı görüşmede de iki ülke KOBİ'lerinin işbirliği yapmasına yönelik bir çalışma grubu oluşturulmasını kararlaştırdıklarını söyledi. Bakan Çağlayan, bu işbirliği için bir mutabakat zaptı imzalayarak bunu hayata geçireceklerini anlattı.