Pamir'den sigortacılara ağır suçlama
ÖLÜYORUM zannettim. İkizlerin ateşi bir anda yükselince... Başları, karınları,
kulakları ağrıyınca... Hatta işi daha da ileri götürelim... Domuz gribinin bütün belirtileri baş gösterince... Gittikleri yuvada domuz gribi şüphesiyle çocuklar
hastalanınca... Çarşamba günümü nasıl geçirdim bilemiyorum. Çok şükür domuz gribi çıkmadı. Ama sonuç çıkıncaya kadar ben domuz gribi olmuştan beter durumdaydım. İnsan ancak başına gelince olayın ciddiyetini daha iyi kavrıyor. Öncelikle söyleyeyim; biz medya, Sağlık Bakanı, ardından Başbakan, bütün milleti deliye çevirmiş durumdayız. Türk halkı denek, orası kesin. Ama fiziksel olarak değil ruhsal olarak. Hastanelerin acil servislerine bir göz atın, mutlaka ağlayan birkaç anneye rastlayacaksınız. Delirdik. Bizi delirttiler.
Her yükselen ateşi domuz gribi, her öksürüğü öldürücü mikrop sanmaya başladık. Aciller, çaresiz ebeveynler ve onlara Domuz gribinden korkmanız için sebep yok diye anlatmaya çalışan doktorlarla dolu. Öte yandan, 20 ölü, 21 ölü, var mı artıran? Domuz gribi GATAya bile sıçradı haberleri son sürat devam etmekte...
Testlerin sonucunu beklerken dünya etrafımda dönüyor, minik kızım alev alev yanan başını göğsümde bir o yana bir bu yana döndürüyordu. Ve ben, keşke bana
olsaydı şeklinde klasik anne sendromunun ağır bir travmaya dönüşmesini
engelleyemiyordum. İlacını bile içiremedim, ellerim öylesine titriyordu.
Bir kez daha, ikizleri emanet ettiğim, bence Türkiyenin en iyi çocuk doktoru Nesim Eskinazise ayrıca teşekkür ediyorum, hem kendi adıma hem de kafasını ütüleyen diğer anneler adına... Bize katlandığı, dilinde Domuz gribinden korkmayın demekten tüy bittiği için. Peki ne oldu? Kim ne zaman düğmeye
bastı da bu kadar çok ölüm bir anda gerçekleşmeye başladı? Niye hepimizde
bir domuz gribi fobisi oluştu? Kafamı toparlayıp yaşadıklarımı şöyle bir tartınca bir şeylerin yolunda gitmediğini hissettim. Bakın bu tecrübeden neler öğrendim?
1- Diyelim domuz gribine yakalandığınızı düşünüyorsunuz.Bari test yaptırayım
diyorsunuz. Öyle kolay değil. Bu testi her yerde yaptıramazsınız. Koşulları
var. Yüksek ateşle devlet hastanesine yatmanız gerek.
2- O zaman Influenza A ve Influenza B testi yaptırayım da grip miyim değil
miyim diye öğreneyim diyebilirsiniz. Bravo! Onu yapıyorlar. Fakat nedense
tanesi 55 lira olan bu testlerin ücretini özel sigorta şirketleri ödemiyor. Koçum benim dedim kendi kendime. Her ay yüklü taksitleri almayı biliyorlar ama. Bu arada eğer gripseniz ya da domuz gribiyseniz özel sigorta şirketinizi unutun. Salgın hastalıkları ödemiyorlarmış! Açıklama da böyle. İki gün önce meslektaşım Serdar Ali Çelikler de ikizlerini gece yarısı acile götürmek zorunda kaldı. Kulak
ağrısı, Serdar ve karısının da ödünü patlattı tabii. Acil serviste hizmet alan miniklerin tedavi masrafını Genel Yaşam Sigortanın Özel Acil sigorta paketi
ödemedi. Neden? Acil durum yokmuş! Oldu, gözlerim doldu. Sen gel de onu anne babaya anlat. Üstelik o saatte acilden başka yerde tedavi olamazsın ki! (Kime ne
anlatıyorum?)
3- Sağlık Bakanı, aşı olun diye tutturdu ya... Tamam dedim bu tecrübeden sonra, ikizlere aşı yaptıracağım. Üstelik bizimkiler risk grubunda, daha iki yaşındalar.
Nerede yapılıyor bu aşılar? Öyle kolay değilmiş. Bir sırası varmış. Önce hacca
gidenler, ardından sağlık personeli ve aileleri, ardından devlet okulları... Ölme eşeğim ölme. Bizim yuvaya sıra gelir mi sizce? Bu arada Bakan Zafer Çağlayan ve ekibinin de yurtdışına çıkmadan aşı olduğunu Sevilay Yükselirin köşesinden okudum. Hangi kontenjandan acaba? Başbakan sırasını bize verir mi? Bana değil,
ikizlere diyorum.
4- Canım Türkiyem. Her şeyin dermanı bulunur. Domuz gribi testi ve domuz gribi aşısı da karaborsaya düşmüş durumda. Acil Serviste birtakım adamlar yanınıza yaklaşıp aşı isteyip istemediğinizi soruyor. Sakın kanmayın. Yaptıkları aşılar normal grip aşısı. Test yaptıralım diyene de kanmayın lütfen. Onlar da bahsettiğim bu Influenza testleri.
BALÇİÇEK PAMİR- GAZETE HABERTÜRK