Fiba Holding Yönetim Kurulu üyesi Murat Özyeğin, “Var olan yatırımlarımızı durdurmuş değiliz, hepsi devam ediyor ama temkinliyiz. Frene basmadık. Yeni sektörlere veya fırsatlara bakmıyoruz ama var olan yatırım planlarımıza devam ediyoruz” dedi.
Hürriyet'in haberine göre, Fiba Holding Yönetim Kurulu üyesi Murat Özyeğin 39 yaşında. 12 ülkede 82 şirketi olan Fiba Holding’in geleceği. Babası Hüsnü Özyeğin’in müthiş bir başarı öyküsü ile inşa ettiği holdingde daha çok
finans dışı işlerden sorumlu. Enerji, limancılık, perakende, finans, turizm gibi alanlarda faaliyet gösteren Fiba Holding hem Türkiye’de hem de yurtdışında büyümeye devam ediyor. TÜSİAD Yönetim Kurulu üyesi olan Özyeğin, Endeavor’un da başkanı.
BANKANIN VEZNESİNDE ÇALIŞTI
Koç Lisesi, ardından da Carnegie Mellon Üniversitesi Endüstri Yönetimi ve Ekonomi Bölümü’nü bitiren Özyeğin, Harvard Üniversitesi’nde de MBA yaptı. Lisede okurken bankada veznede çalışan, ilk profesyonel iş deneyimini de Yatırım Bankacılığı alanında Bear Stearns&Co.’de gerçekleştiren Özyeğin, 2001 krizinde de babası Hüsnü Özyeğin’in “ben bunca yıldır bankacıyım, böyle kriz görmedim” demesi üzerine Türkiye’ye kısa süreliğine dönüp “kriz yönetimi” konusunda deneyim sahibi oldu. 2006 yılında Finansbank’ın ve GİMA’nın satışında da rol alan Özyeğin, Fiba Holding’in ‘yeniden yapılanma’ sürecinin mimarlarından.
Siz adım adım önemli görevler üstlendiniz holdingde. Kız kardeşiniz de yönetimde. Görev paylaşımını nasıl yapıyorsunuz?
- Finansbank’ın satışından sonra aslında finanstan çıkmadık. Yurtdışı bankalarımızı koruduk, faktoring işinden de çıkmadık. Hollanda, Romanya, Rusya, Malta, Dubai ve Ukrayna’daki varlığımızı korumuştuk. Millenium Bank’ı aldıktan sonra Fiba
Banka olarak yolumuza devam ettik.
Finans tarafı hep büyüyor. Ben daha çok
finans dışı işlerle ilgileniyorum. Finans dışı yatırımlarımızı dengelemek ve büyütmek amacını taşıyorduk. Bunu da gerçekleştiriyoruz. Fiba Banka yeni binasına yeni taşındı. Finansbank’ın eski binası şu anda Fiba Banka. İhtiyacın 2 katı büyüklükte görülüyor ama biz 1 yıl sonra o binaya sığmamak istiyoruz. Bu da bizim hedefimizi gösteriyor.
Finans dışı çok farklı işleriniz oldu. Perakendecilik, AVM’ler, limancılık, enerji... Bunlardan hangisi ön planda? Son olarak da sağlık sektörü eklendi tüm bunlara.
- Biz uzun zamandan beri
Finans işleri ve finans dışı işler arasında bir denge oluşturmak istiyoruz. Girişim Varlık Yönetimi işimiz bizim için çok önemli. Yüzde 40-45 piyasa payımız var. Limancılıkta Kumport’u satın aldık. Türkiye’nin iki veya üçüncü limanı. Türkiye konteyner ithalatının yüzde 13 oradan gerçekleşiyor. Başarılı bir yatırım oldu bizim için.
YABANCILAR DA TEMKİNLİ
Erken seçim kararı alındı. Hem Türkiye ekonomisi hem de dıştan gelen dalga 2015’in zor geçeceğini gösteriyor. Siz etkileniyor musunuz?
- Biz de Türkiye kadar iyiyiz. Biz var olan yatırımlarımızı durdurmuş değiliz, hepsi devam ediyor ama temkinliyiz. Frene basmadık. Yeni sektörlere veya fırsatlara bakmıyoruz ama var olan yatırım planlarımıza devam ediyoruz. Türkiye’ye orta ve uzun vadede inancımız sürüyor. Enerjide de, sağlıkta da turizmde de limancılık da ilerliyoruz. Ancak yepyeni bir sektöre girelim gibi bir düşüncemiz yok. Birçok yatırımcının da temkinli olduğunu görüyoruz. Biz yabancı yatırımcılarla da sık sık görüşüyoruz. Yabancı yatırımcı profilinde de stratejik yatırımcılar hariç onlar da temkinli davranıyor. Emeklilik fonları, ülke fonları temkinli... Ne kadar hızlı sorunlarını çözmeye odaklı bir hükümete kavuşursak ve çatışma ortamı da sona ererse o kadar hızlı bir toparlanma olur. Gündem Türkiye’ye döner. Türkiye’nin makro dengeleri kuvvetli. Türkiye 6 ay itibarıyla çok önemli bir
faiz dışı fazla verdi. Borç dengeleri ortada, Avrupa’nın çok altında. Genç nüfusumuzu, heyecanlı iç piyasamız ve KOBİ’lerimizi Türkiye gündemine oturtmalıyız.
Rüzgârda ilk 4 büyükten biriyiz
Yenilenebilir enerji yatırımlarınız ne durumda?
- Rüzgarda 300 megavat’a dayandık. Bu yıl sonuna kadar 60 megavat daha devreye girecek, daha 150 megavat’lık lisansımız var. 2017 başına kadar 500 megavat’a ulaşacağız. Güney Marmara, Ege, Hatay, Karaburun’da rüzgâr santrallerımız var. Bu alanda ilk dört büyükten biriyiz. Güneş enerjisi alanında Konya ve Denizli’de yatırım yaptık. Bu işin de lisans konuları halledildikten sonra büyüyeceğini düşünüyorum.
Anadolu yakası ve İzmir’de hastane açacağız
Yeni hastane aldınız. Sağlık yatırımları devam edecek mi?
- Geçen yıl Florence Nightingale Hastanesi’ni aldık. Orada bazı yenilikler yaptık. Sağlık sektöründe büyüyeceğiz. Florence Nightingale kendi iç yapısında büyüyecek grup. Aynı zamanda Anadolu Yakası’nda Kızıltoprak’taki yer küçük kalıyor. İlk etapta Anadolu Yakası’nda yeni bir hastane alımı ya da bir binayı hastaneye dönüştürme, yeni bir hastane kurma gibi arayışlarımız var. Anadolu Yakası’nda ihtiyaç da var. Bizim aktif olduğumuz özel sağlık kurumlarına hitap eden alanda arayışlarımız var. İzmir hedeflerimiz içinde. Kısa sürede İzmir’de bir hastane grubunu alabiliriz. İzmir’e girmeyi çok istiyoruz.
Çocuklarımla zaman geçirmeye çalışıyorum
3 çocuk babasısınız. Onları büyütürken neye özen gösteriyorsunuz?
- Onlarla çok zaman geçirmeye çalışıyorum. Haftanın 3 günü bendeler. Yaz aylarında daha çok Çeşme’de annelerinin yanındalar. Hafta sonları yanlarına gidiyorum. Keşfetmek en çok hoşlandığımız şey. Ben de çocuklarımla birlikte birçok şeyi ilk kez görüyorum. Sık sık seyahat ediyoruz. Tarihi yerleri, müzeleri, yeni teknolojik olanaklarla yaratılmış yerleri geziyoruz.
Girişimcilik ekosistemi gelişiyor
Endeavour’un kurucularındansınız. Şimdi de başkanlığını yürütüyorsunuz. Girişimcilik ekosisteminin gelişmesi için neler yapıyorsunuz?
- Endeavour’u ilk kurduğumuzda çok az kişiydik. Ali Koç, Vuslat Doğan Sabancı, Suzan Sabancı, Özcan Tahincioğlu, ben Mehmet Ali Babaoğlu da vardı yanımızda. O yıllarda en fazla 20-30 kişilik toplantı yapabiliyorduk. Şimdi salonlar yetmiyor. Global Girişimcilik Haftası ve birçok toplantıda Lütfi Kırdar’a sığmayan hale geldi. Üniversitelerde anabilim dalı girişimcilik bölümleri olmaya başladı.
Girişimcilik okunarak öğrenilir mi?
- Öğrenilir. Girişimcilik okuduysanız ya da girişimcilikle ilgili bir ders aldıysanız bu sizin kesinlikle şirket kuracağınız anlamına da gelmez. Bir şirket içinde de girişimci kimliğinizle olabilir, yenilikler yapabilirsiniz. Bazen normal girişimciler kurum içine çekilerek ‘bize de bir şeyler yap’ denir. Bir girişimci başarılı olup işini büyütüp sattığında da girişimciliğe devam ediyor.
Birçok ülkede yeni girişimcilerin yarattığı istihdam katlanarak büyüyor. Türkiye’de durum nasıl?
- Amerika’da son 5 yılda yaratılmış istihdamın yüzde 92’si son 5 yılda kurulmuş şirketler tarafından yaratıldı. Girişimcilik Türkiye’de hep canlı tutulmalı. Endeavour’un desteklediği girişimciler 4 bin kişiye iş veriyor. 1 milyar lira ciroları var. Evdeavour’da gelişen ülkeler arasında Brezilya ve Meksika ile birlikte ilk 3 içindeyiz. Ben TÜSİAD’d ada Girişimcilik Yuvarlak Masası’nın başına geçtim. Bir yarışma ile de gençlere destek veriyoruz.
Lüks markalara indirim kasabası kuruyoruz
Swissotel, AVM’ler ve perakende sektörü var. GAP, Banana Republic, Marks&Spencer, Aeropostale markalarının distribütörüsünüz… Yeni bir AVM’niz olacaktı. Büyüme bu alanlarda da devam edecek mi?
- Evet. Bu alanla daha çok kardeşim ilgileniyor. Ama birlikte yeni bir yatırımımız var. O da açık havada alışveriş yapılabilecek bir indirim kasabası. Yurt dışına gittiğimizde karşılaştığımız bu konsepti Türkiye’ye getiriyoruz. Yüzde 50-55 hatta yüzde 70 oranında lüks marka indirim mağazaları, MCArthurGlen grubu bu alanda Avrupa’nın en iyisi. Onlarla ortaklık yaptık. Onların buradaki ilk işi. Küçük bir indirm kasabası kuruyoruz Alemdağ’da. 2016’ın ikinci yarısında açılacak. Antalya ve İzmir’de de açmak istiyoruz. İstanbul için 110 milyon Euro civarında yatırım planı var.