<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkÖzel bankacılıkta yeni arayışlar ----

Özel bankacılıkta yeni arayışlar

Özel bankacılıkta yeni arayışlar
06 Eylül 2017 - 14:25 www.finansingundemi.com

Mevduat faizlerindeki artış özel bankacılık bölümlerini farklı arayışlara yöneltti. Sektör, faizler nedeniyle verilen 'ara'yı yeniden yapılanma ve varlık yönetimine farklı pencereler açarak değerlendiriyor.

Kredi Garanti Fonu'nun devreye girmesinin en önemli etkilerinden biri, mevduat faizlerinin roket gibi yükselmesi oldu. Nedeni basit: Bankalar daha fazla kredi kullandırabilmek için ellerindeki mevduatı korumak istedi. Faizlerdeki bu ani artış elbette en çok özel bankacılık bölümlerini etkiledi. Pazarlıklar erken kapandı ve bankalar ellerindeki mevduatı sıkı sıkı korumaya başladı. Bu durumun önemli bir etkisi oldu: Özel bankacılık bölümleri halihazırda ilerleyen projelerine daha fazla odaklandı.

2017'nin hikayesi aslında SPK'nın yeni kanunla beraber getirdiği değişikliklere kadar dayanıyor. Hatırlatmak gerekirse; yeni düzenlemeyle özel bankacılık birimleri artık yatırım danışmanlığı hizmeti veremiyor. Bankacılar bu değişiklik nedeniyle müşterilerine artık yatırım şirketlerinin hazırladığı raporları 'okumak' dışında bir tavsiye öneremiyor. Artık bu iş SPK'nın lisans verdiği yatırım danışmanlarının... Bu danışmanlar da yatırım ve portföy yönetim şirketlerinin kadrolarında yer alıyor. 2016 ve 2017'nin büyük kısmı, bankaların yeni sisteme yönelik stratejilerini hayata geçirmesine sahne oldu. Akbank ve TEB, grup bünyesindeki yatırım ve portföy şirketleriyle ortak çalışmaya başladı. Denizbank, özel bankacılık, portföy ve yatırım şirketlerini tek bir çatı altında toplayarak 'Deniz Yatırım Hizmetleri Grubu'nu kurdu...

Bu gelişmeler aslında dışardan bakıldığında basit teknik ayarlamalar gibi görünse de, işin mutfağına girdiğinizde çok farklı bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. Tüm şirketlerin aynı amaç doğrultusunda eşgüdümle çalışması hiç kolay bir iş değil. Yeni şirket içi bürokrasinin oluşması ve kuralların belirlenmesi gerekiyor. İşte geçen yıl ve 2017'nin bir kısmında özel bankacılık yöneticileri bu tarz sorunlarla boğuştu. Şu anda görünen manzara oldukça iyi... Birçok bankanın hızlı bir şekilde yeni mevzuata uyum sağladığını ve çalışmalarını bu yönde devam ettirdiklerini görebiliyoruz.

Asıl önemli olan konu, Türkiye'deki özel bankacılık yaklaşımlarının artık farklılaşmaya başlaması. 2017, bu farklılaşmanın fiilen hayata geçtiği yıl oldu. Özel bankacılık portföyündeki varlıkların yaklaşık yüzde 80'i mevduat (döviz ya da TL), yüzde 20'si de Hazine bonosu, özel sektör tahvilleri ve hisseden oluşur. Bu oran üç aşağı beş yukarı yıllardır bozulmaz. Sadece Fed'in faiz artırımı yapacağı beklentisi Haziran 2013'te küresel piyasaları hallaç pamuğu gibi atmadan önce bu kompozisyon biraz bozulmuştu. Faizlerin yüzde 4,5'lara indiği, "1 dolar 1 lira olur mu?" sorusunun sorulduğu bir dönemdi. O dönemin arkasından küresel piyasalarda yaşanan kaos malum... İşte kronik yüksek faiz hastalığının tekrar nüksetmesi, özel bankacılık birimlerinin Türkiye'de hiçbir zaman ideal 'varlık yönetimi' yapamamasının başlıca nedeni olarak çıkıyor karşımıza. Yani sadece mevduata yüksek Faiz veren banka olmak değil, serveti nesiller boyu beraber planlamak, yönetmek...

Elbette Türk özel bankacıları bu ideale ulaşmak için her zaman çalışmaya devam edecek ancak piyasa koşullarının şekillendirdiği bu dönemde, özellikle 2013'ten sonra özel bankacılık birimleri farklı arayışlara girmeye başladı. Önce özel sektör tahvilleri ve banka bonoları devreye girdi. Arkasından mevduat ile fonların ya da diğer varlıkların birbirine bağlanarak (bundle) elde edilen ürünler kullanıldı. Bankalar, ürünlerdeki bu değişikliklerin yanında özel bankacılık segmentasyonlarında değişikliklere giderek farklı yaklaşımlar geliştirmeye çalıştı. Kimi türev ürünlerde kimi fonlarda kimi de bundle ürünlerde ön plana çıktı. Yapı Kredi Bankası ve Akbank'ın verdiği sanat danışmanlığından tutun da yapılandırılmış borçlanma araçlarına kadar geniş bir yelpazede özel bankacılık birimleri rekabet ediyor.

Özel bankacılıktaki yenilik arayışlarının en güzel örneklerinden birini TEB veriyor. Hazine'nin 2012'de melek yatırımcılık lisansları dağıtıp vergisel avantajlar sağlayarak ekosisteme tam destek sağlaması, TEB'in ilgisini çekmiş ve buraya destek olmaya başlamıştı. Banka bu alana yatırım yapmaya ve belirli bir strateji oluşturmaya başladı. Kurulan "Girişim Evleri", fikri olan girişimcilere destek vererek önemli bir rol üstleniyordu. Zamanla bu strateji meyvelerini vermeye, melek yatırımlar da hayata geçmeye başladı. İşte bu noktada özel bankacılık devreye girdi ve "TEB Özel Melek Yatırım Platformu" doğdu. Bu platformda melek yatırımcı olmak isteyen özel bankacılık müşterileri eğitiliyor ve sertifikalandırılıyor. Daha sonra Banka bu işi bir adım daha ileri götürdü ve TEB Özel Yatırımcı Kulübü'nü kurdu. Bu kulüpte Türkiye'de ve dünyada melek yatırımcılık konusuna gönül veren ve ağırlıklı olarak teknolojik girişimlerde başarılı işlere imza atan seri yatırımcılar, özel bankacılık müşterileriyle toplanıyor. Banka tam destek verdiği melek yatırımcılık ekosistemini özel bankacılık müşterileriyle de buluşturuyor. Böylece özel bankacılık müşterileri 'melek yatırımcı' adayı olurken banka da katma değerli bir ürün/strateji sunmuş oluyor.

Özel bankacılık bölümlerindeki değişime bir güzel örnek de Akbank Private Banking'in yeni fon yaklaşımları. Ak Portföy bünyesinde kurulan iki fon, katma değerli ürünlerin yeni dönemde iş yapacağını göstermesi açısından önemli. Girişim Sermayesi Fonu ve Gayrimenkul Yatırım Fonu sadece yeni bir ürün olarak değil özel bankacılık bölümlerinin yelpazesine eklenen 'akıllı' ürün olması bakımından da önemli. Bankanın yeni segmentasyonuyla "Ultra High Network" müşterilerine Ak Portföy ile sağladığı varlık yönetimi çözümleri de sektördeki değişimi gösteriyor.

Denizbank Özel Bankacılık bölümünün yeniden yapılanmayla birlikte Denizbank Yatırım Grubu'na dahil olması da yeni yaklaşımlardan. Bu yapı içinde özel bankacılığın yeri tartışılmaz. Banka bu yapıyla müşterilerine ürün satmayı değil, her bir müşterisini doğru ürün/yatırıma yönlendirmeyi hedefliyor. Denizbank'ın genel merkezinde aynı katta toplanan Deniz Özel Bankacılık, Deniz Yatırım ve Deniz Portföy harıl harıl hem banka hem de özel bankacılık müşterilerine yeni ürün hazırlıyor.

Önümüzdeki dönemde özel bankalığı derinden etkileyecek son faktör ise elbette teknoloji. Mobil bankacılığın ötesinde artık hayatımıza 'robo-advisor'lar girmek üzere. Çok basitleştirilmiş haliyle chat-bot'lardan farklı olarak robo-advisor'lar müşterinin yatırım alışkanlıklarını takip ederek kişiye özel tavsiyelerde/uyarılarda bulunuyor. TEB melek yatırımcılık şapkasını bu alanda da devreye sokmuş durumda. Bankanın Fintech Future Four projesi kapsamında önayak olduğu bir girişim sonuçlanmak üzere ve iş nihayete erdiğinde TEB doğumuna el verdiği şirketle 'robo-advisor' konusunda iş yapacak. Diğer bankalar da bu konuda yatırımlarına hız vermiş durumda ve 2018'de bu yapılar arka arkaya hizmete girmeye başlayacak.

Mevduat faizlerinde yılsonuna doğru bir gerileme bekleniyor. Ancak KGF benzeri bir kredi teşvikinin de gündeme gelmesi mümkün. Siyasi otorite, mevduat faizlerindeki yükselişten memnun değil. Herkes faizlerin gerilemesini istiyor ancak banka bilançoları buna izin vermiyor. Kredi ihtiyacı gösteriyor ki faizler bir süre daha çift hanelerde kalacak. Elbette rekabet hiç durmayacak ancak özel bankacılık için 'durgun' olan bu dönemde hem

altyapı hem de yaklaşım değişimlerinin yaşanacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Levent Çelebioğlu/Akbank Kurumsal-Yatırım Ve Özel Bankacılıktan Sorumlu GMY

*Son bir yıllık dönemde müşterilerde özellikle riski azaltmak yönünde bir eğilim görüldü. Daha çok sabit getirili ürünlere bir kayış oldu. Özellikle mevduat faizlerinde yaşanan yükseliş bu eğilimi destekledi. Bunun dışında Varlık Barışı kapsamında müşterilerimize çok önemli bir hizmet sunuldu ve vergi danışmanlığı anlamında Akbank Private Banking olarak ön plandaydık.

*Aile ya da gruba özel kurulabilen, kapalı yapıdaki fonlar, müşterilerin ilgisini çeken başka bir ürün oldu. Bu fonlarla işlem ve pay takibi kolaylığı ve gizliliği sağlanabiliyor. Bunlara ek olarak türev tarafında bankaların yatırım danışmanlığı hizmeti vermesini engelleyen SPK mevzuatı sonrasında Özel Bankacılık müşterileri, Ak Yatırım üzerinden verilen yatırım danışmanlığı hizmetine de yönlendirildi. Bu hizmet kapsamında, kişisel bazda "Yapılandırılmış Yatırım Araçları" ilgi görmeye başladı. Önümüzdeki dönemde daha kişisel çözümlerin talep edileceğini düşünüyoruz. Son bir yıl, müşterilerin risklerini yönetmek anlamında bilinçlerinin yükseldiği bir dönem oldu.

*Borsadaki yükseliş piyasanın beklentilerinin bir miktar üzerine geçti. Özel Bankacılık tarafında hisse müşterileri, fon üzerinden değil, bireysel yatırımlarını yönlendirmeyi tercih eden müşteriler. Özel fonlar, bu tarafta bir alternatif oluşturdu. Hisse portföyleri ile özel fon kurulum talepleri oldu ve devam edeceğini bekliyoruz. Ayrıca portföylerin hedge edilmesi amacıyla VlOP'ye ilgi oldu. Hızlı yükselişte yine risk azaltmak amaçlı ürünlere eğilim arttı.

*Son çeyreğin dış etkilere daha açık ve iç gündemdeki haberlere piyasanın daha hassas olacağı bir dönem olmasını bekliyoruz. Özel Bankacılık müşterileri daha kişisel ve risk yönetimi odaklı stratejilere ilgi göstermeye devam edecek.

Gökhan Mendi/TEB Bireysel Ve Özel Bankacılık Kıdemli GMY

*1989'dan beri özel bankacılık hizmetleri sunuyoruz. Sektörde gerçek anlamda özel bankacılık ve varlık yönetimi hizmeti uygulayan İlk bankayız. Kurumsal kimliğimizin önemli bir parçası olan 'Danışman Banka' anlayışımızı TEB Özel Bankacılık alanındaki çalışmalarımıza aktarıyoruz.

*Özel bankacılıkta portföy dağılımında mevduat hala birinci sıradaki yerini koruyor. Sektörde oran yüzde 80 mevduat şeklinde. Sadece TL mevduatta kalındığında alternatif zarar meydana geliyor. Tek bir üründe uzun süre kalmak alternatif zararı da beraberinde getiriyor. Burada önemli olan beklentinizle paralel enstrümanlar arasında hareket etmeniz. Müşterilerimize TEB Yatırım aracılığıyla verdiğimiz yatırım tavsiyelerinin yüzde 75'inde başarı yakaladığımızı ölçtük.

*Banka olarak melek yatırımcı kavramına farklı bir bakış açısı getirdik. Bir yandan Girişim Evleri'nde girişimcilere danışmanlık desteği sunarken, TEB Özel Melek Yatırım Platformu ile de melek yatırımcı olmak isteyen müşterilerimizi eğitip sertifikalandırıyoruz.

*Türkiye ve dünyada başka bir örneği olmayan TEB Özel Yatırımcı Kulübü'nü hayata geçirdik. Burada Türkiye ve dünyada melek yatırımcılık konusuna gönül veren ve ağırlıklı olarak teknolojik girişimlerde başarılı işlere imza atmış seri yatırımcıları bir araya getiriyoruz. TEB Özel Melek Yatırım Platformu ve TEB Özel Yatırımcı Kulübünde öğrendiklerimiz ile CXO Club adı İle bir inisiyatif kurduk.

*Küresel deneyimlerimizden de beslenerek, girişimcilik ve melek yatırımcılık ekosistemi kapsamında bugüne kadar edindiğimiz bilgi ve birikimi ekosistemin kullanımına sunmayı, dünyada hızla gelişen ve desteklenen "Impact Investment"; etki yatırımcılığı konularını da melek yatırımcılık alanında kurum çatısı altında özel bankacılık müşterilerimize farklı bir hizmet olarak sunmayı planlıyoruz.

Cem Önenç/Denizbank Özel Bankacılık Ve Yatırım Grubu GMY

*Yerli yatırımcıda kemikleşmiş mevduat yaklaşımının genel olarak yurtiçi piyasalarda devam ettiği bir resim ile karşı karşıyayız. Fakat sistemin kaynak tarafındaki açığı, yapısal problemler nedeniyle devam ediyor.

*Müşterilerimiz Kasım 2016'da başlayan ve yeni yıl ile birlikte küresel bir boyuta ulaşan hisse senedi rallisine katılım gösterdi. Önceki yıllardan devralınan yabancı para mevduat biriktirme eğilimi yılın ilk yarısında devam ederken haziran ayının son haftasından bu yana yaklaşık 5 milyar dolar düzeyinde çözülme söz konusu. Kayda değer seviyelere ulaşan tahvil faizleri gerek klasik yatırımcı tabanını gerekse yeni katılımcıları cezbetmeye devam ediyor. Benzer eğilimi ÖST piyasası için de söyleyebiliriz.

*2017 içinde bankacılık sisteminde mevduat faiz oranlarının kayda değer seviyelere yükselmesi nedeniyle müşterilerimizde bu tarafa doğru kayma yaşandı. Benzer eğilimin gelecek yıl İçinde de söz konusu seviyelerin korunması halinde gündemde olmasını bekleyebiliriz.

*Hisse senedi piyasasında işlem yapan müşterilerimiz için halihazırda uygulanan takas sürecine alternatif imkan sağlayarak satış yapıldığı gün parasını çekebileceği 'TO' sistemini getirdik. Ayrıca müşterilerimizin risk profillerine göre danışmanlık hizmeti vereceğimiz 'robo-advisory' platformu üzerinde sona doğru yaklaşıyoruz.

(Forbes Türkiye Dergisi)

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)