BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaYaşam-MagazinÖzdil hep aynı yazıyı mı yazıyor?----

Özdil hep aynı yazıyı mı yazıyor?

Özdil hep aynı yazıyı mı yazıyor?
11 Nisan 2011 - 09:12 www.finansingundemi.com

Hürrem Şatıroğlu, köşesinde ilginç bir yazıyı kaleme aldı ve Yılmaz Özdil'in iki eğlenceli yazısını yan yana koydu...

Hayır aslında öyle değil yazmıyor.
Aynı yazıyı durup durup yazmıyor yani..
Hiçbir BÜYÜK YAZAR’a yakışmaz çünkü öylesi.
Ama yazdığı bir yazıyı arada bir çıkartıp üzerinde biraz oynadıktan sonra yeniden kullanabiliyor.
Okurken ‘çok iyi’ diye diye keyif aldığım yazının sonuna gelince, ‘nereden hatırlıyorum ben bunu’ türünden aklıma takılması beni nereye getirdi!.
Biri 8 Kasım 2009 Yılmaz Özdil yazısı, diğeri geçen Pazar, 10 Nisan 2011 Yılmaz Özdil yazısı…
Bence okuyun ikisi de eğlenceli..
Bir yazar kendinden intihal yapmayacak kimden yapacak!.
Aslında üzerinde durmaya değemez de; evde sardırıp sardırıp kahkaha krizine giriyor olma ihtimali aklıma geliverdi.

İLAHİ AğDALET (8 KASIM 2009) YAZISINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

DEMOKRASİ TIRAŞI (10 NİSAN 2011) YAZISINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

YGS’de sonuca gidilmeli
Geçen hafta YGS ile ilgili önemli açıklamalar vardı.
En azından bana göre önemliydi.
ÖSYM Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Ensar Gül, “Program eksik çalışmış. 5 Nisan’da fark ettik” dedi yaklaşık olarak..
Bu yeterli görülmeli.
Sonuçta, kullanılabilir bir şifre oluşturmasa bile insan hatasına dayalı bir durum var ortada.
Sınav sakat.
Daha önce de işaret etmeye çalışan bir sürü insan oldu.
Sistemi zaten sakattı.
Hem ben üç zannediyordum, 17 okulda kız öğrencilere özel sınav olmuş.
Baştan batmış.
Kişisel olarak cumartesi ya da pazar günü adım atılır diye umdum, boş çıktı.
Var mısınız, şimdi bu da seçim malzemesi olsun da AKP’ye oy olarak dönecek şekilde iptale gitsin!
Balbay ve Haberal rahatsızlığı
Adam gazeteci.
Cebinde, çekmecesinde ve bilgisayarında ne arasanız bulabilirsiniz.
Niye alındığını bilmiyoruz.
Diğeri bilim adamı.
Muallak bir durumda!..
Mustafa Balbay ile Prof. Dr. Mehmet Haberal içerideler ve CHP’den adaylıkları söz konusu ya.. Sanki AKP’de bir rahatsızlık var.
İki kişi yüzünden seçim kaybetmeyecekleri kesin.
Neden, ‘Aklansaydılar da öyle aday olsaydılar’ durumu oluşturmaya gayret ettiklerini anlamak zor. Size ne?!
Adamların suçlarını yüzlerine okuyabilseydiniz, belki aklanırlardı.
Ama aynı gamda gezen CHP’liler de var!
Dikkatinizi çekti mi?

 

Ağzınıza sağlık Ayşe Özgün

Yemek yapmak keyifli uğraş.

Yemek kitaplarından insan çok şey öğreniyor.

Televizyon programlarından da öyle..

Emeril, Taylor gibi adamlar bu işi biliyor.

Yabancılardan favorim Jamie..

Meraklısıysanız Top Chef, Master Chef gibi programlar da var.

İzleme alışkanlığı edindikten sonra başarılı sonuç veren yemekler yapmak mümkün oluyor.

Bunların en ilginci Hell’s Kitchen..

Şef Gordon Ramsey’in yönetiminde iyi bir mutfak şovu.

Türkiye’de, Yemekteyiz vardı. ‘Şefler’ serilerini başlattıktan sonra daha ilgimi çekici hale geldi.

Televizyonlardan tanıyıp bildiğimiz Özgür Şef’in yaptığı yemeklerin ev versiyonları zaten çok iyi sonuç veriyor.

Yemekteyiz’de izlediklerimden Rafet İnce ve Esat Özata öğretici oldu.

Mehmet Yalçınkaya’nın yaptığı kavanozda çorba evde de süper sonuç veriyor.

Sonra bir de Master Chef Türkiye başladı.

İyi olacağını ummuştum..

Orada bir şef var.

Geçen gün Ayşe Özgün yazdı.

Adı Batuhanmış..

Bu arkadaş, Master Chef ile Hell’s Kitchen’i bir araya getirmeye çalışıyor galiba.

Ama atladığı bir durum var.

Hell’s Kitchen’de Şef Ramsey bu işte, çok iyi..

Yarı aktör adam.

Ayrıca orada format takım esaslı.

Bağırıp çağırdığı yarışmacılar takımı batıran tipler olduğundan ve çekim çok iyi yapıldığından genellikle itici olmuyor.

O da genellikle. Bazen Şef Ramsey’de bu işin tadını kaçırıyor çünkü.

Ayrıca hiç fiziksel temas kurduğunu ve yüklenmeye başladığı kişiye karşı bu işi uzattığını, cevap almak için çirkin ısrarcılık yaptığı görmedim.

Elindekini atıyor. Hakaret ediyor. Kovuyor falan ama dediğim gibi format takım esaslı.

Bazen hak verdiğiniz bile oluyor, çünkü takımı batıran adama karşı yapıyor bunları.

Batuhan kötü bir kopya gibi duruyor.

Geçen gün her halde tekrarında izlediğim bölüm rezildi.

Yaptığının normal olmadığı konusunda ben de Ayşe Özgün ile aynı fikirdeyim.

 

Borsada bu hafta
Borsa endekslerinin bazı rakamları aşması zor olur.

İMKB-100 için 70.000’i öyle kabul etmek gerekiyor.

Geçen yıl ekim ve kasım aylarında farklı seviyelerdeki kapanışları da dahil edildiğinde 70.000 puan üzerinde 20 gün seyretti.

Ama bu tekrar 70.000’e dayandığında kolayca aşıp gideceği anlamına gelmemeli.

İçerideki gelişmeler kadar dünyadaki gelişmeler de şu sıralarda çok önemli.

Bu hafta başı için 67.800 puanı aşağıya doğru nispeten hacimli kırarsa İMKB-100’ün belki biraz 67.000-67.200 aralığında oyalanması söz konusu olur. Ancak inme ihtimali olan esas nokta 66.400’ler civarı.

Haftaya yükselişle başlanması halinde piyasanın önce bir 68.600’ü aşabileceğini göstermesi gerekli.

68.600’ü geçerse tekrar 69.600-69.700 gibi beklentilere girmek mümkün.

Bu hafta piyasayı düşüş yönlü sıkışık beklemek çok yanlış olmayacak.

Diğer taraftan pazartesi günü piyasa belki orta vadeli yeni bir teknik formasyon oluşturduğunu gösterecek.

Eğer tahmin ettiğim yönde giderse, seçimden önce göreceğimiz en yüksek seviyeyi geçen hafta gördük demektir..
Hürrem Şatıroğlu/Gazeteport

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)