Emlak Konut’un İstinye’deki arsa satışı ihalesinde 3.67 milyar liralık en yüksek teklifi veren Tahincioğlu’nun patronu Özcan Tahincioğlu, birkaç yıldır bu arazi üzerine çalıştıklarını ve ihalede agresif olduklarını söyledi. Duygu Erdoğan'ın konuyla ilgili Milliyet'teki haberi şöyle:
Bilindiği gibi İstinye’deki 158 dönümlük arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı işi ihalesinde en yüksek teklif 3.67 milyar lira olurken arsa satışı karşılığı şirket payı toplam geliri 1.8 milyar lira, arsa satışı karşılığı şirket payı gelir oranı ise yüzde 51.1 olarak oluştu.
Tahincioğlu ihaleyi ikinci oturumda kazanmıştı. Arsa, ihale öncesi ve ihale sürecinde tartışmaları da beraberinde getirdi. İstinye arsasının da aralarında olduğu pek çok ihaleyle ilgili bazı müteahhitlere ‘ihalede fiyat yükseltiyorlar’ tepkisi geldi.
Milliyet’e konuşan Tahincioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu, tüm süreci ve planlarını anlattı. Tahincioğlu, birkaç yıldır bu arazi üzerine çalıştıklarını vurgulayarak, “Eğer orada o değeri ve üstünü yaratacağınıza inanıyorsanız bu ihale sistemi en doğru olan” dedi.
Tahincioğlu, emlak Konut’la Ataşehir’de yaptıkları projede taahhüt ettikleri rakamın arsa payının üzerine çıktıklarını söyleyerek, İstinye’de de amaçlarının taahhüt edilen 1 milyar 876 milyon liranın üzerinde bir değer yaratmak olduğunu ifade etti. Tahincioğlu, “Biz iyi çalıştık, ödevimizi yaptık. Güzel bir değer yarattığınızda biz de, bizden yer alan da, Emlak Konut da kazanmış oluyor” yorumunu yaptı.
Sistem güven veriyor
Emlak Konut’un sistemin içinde olmasıyla tüketici güveninin sağlandığını anlatan Tahincioğlu, gayrimenkul sektöründeki ‘belirsizliklerin’ sektörün kendi dinamikleriyle ilgili olduğunu savundu. Tahincioğlu, şunları söyledi:
“İhalelerle ilgili uyarılarda bulunanlar Emlak Konut ihale sistemini de eleştiriyorlar. Buna hiç katılmıyorum. Sektördeki belirsizlikler sadece ekonomik konjonktüre bağlı değil. Tam tersine sektörün içindeki dinamiklerle de bağlantılı. Sermaye gücü olmayan bazı küçük grupların büyük işlere soyunup zaman zaman ortada kaldığı ve birçok mağdur yarattığı projeler gördük. Ama Emlak Konut’ta bu böyle olmuyor. Geliştiriciye bir şey olursa da A geliştiricisi gider B geliştiricisi gelir. O yüzden bu sistem önemli.”
Bir yıl sonra lansmana çıkacak
Tahincioğlu, 150 dönümlük arsaya yatay mimaride genelde 2 katlı, en yükseği 3 katlı yapılar uygulayacaklarını söyledi. Bir otel ve etrafında apart otel dairelerle cadde mağazalarına yer verilecek projedeki 50 dönümlük bölümün yapıya uygun olmadığını belirten Tahincioğlu, “Burası park alanı ve sosyal alanlar olarak değerlendireceğiz, projelendirme aşamasındayız. Bir yıl içinde burada doğru proje ve doğru fiyatlarla lansmana çıkmayı hedefliyoruz, 2016 ortasını bulacak” dedi. Birkaç farklı konseptte proje çizdireceklerini belirten Tahincioğlu, çalışacakları yerli ya da yabancı mimari grubu bu şekilde seçeceklerini kaydetti.
Otelle ilgili birkaç uluslararası markayla görüştüklerini açıklayan Tahincioğlu, “Konusunda uzman, iyi bir markayla , iyi bir hizmet verebilecek otel grubuyla ilerleyeceğiz. İmzalar atılmadan çok ciddi bir talep yazdırma listesi oluştu. İnsanlar ‘bizi de unutmayın’ diye ismini yazdırmış durumda. Haziran başına kadar tüm imzalarımızı bitirebilirse, bir sene sonra ruhsatımızı almayı önümüzdeki yılın ortasında inşaata başlamayı, üç senelik de bir inşaat çalışması yapmayı düşünüyoruz” diye konuştu.
Emlak Konut’a giden para ülke için harcanıyor
‘Emlak Konut’un ihale paylarının artması ve değerlerin yükselmesiyle’ ilgili eleştirileri de yanıtlayan Tahincioğlu, “Değerler artıyor, rekabet artıyor, marjlar düşüyor ama sonuçta bu sektörün yaptığı bir şey. Siz gerçekten o değeri yaratabilecekseniz, memlekete de kazandırmış oluyorsunuz. Emlak Konut’a giden para toplu konut olarak, okul olarak, sosyal alan olarak geri dönüyor” dedi.
‘El elden üstündür’
Bu ihale sistemine inandıklarını vurgulayan Tahincioğlu, bu nedenle Emlak Konut ihalelerinde daha agresif olmaya çalıştıklarına dikkat çekti. Tahincioğlu, “İhaleye giren firmanın buna iyi çalışmasıyla, ödevini iyi yapmasıyla, bölgeyi iyi tanımasıyla, kendi yetenekleriyle ne kadar uymasını gösteriyor verdiği rakam. Parayı verdik, aldık diyemem, tabii ihalede süreç öyle gibi görünüyor ama bunun parayla alakası yok. Biri gelir, daha iyi bir değer yaratacağına inanmıştır alır. El elden üstündür” dedi.
Tahincioğlu, projede satış değerlerinin bölgedeki mevcut projelerle aynı ölçüde olacağını belirterek, “Yani biz ihaleye girdik şu kadar para harcadık diye pahalı bir yer satacak değiliz. Tabii ki daha çok primli yerleri olacak, daha az primli yerleri olacak. İstinye’de mevcut fiyatlarla birebir ölçüşecek bir projeden bahsediyoruz” diye konuştu.
Kentsel dönüşüm için Nidapark AŞ’yi kurdu
Tahincioğlu, İstanbul’un pek çok yerinde projeler üretmeyi sürdürüyor. Aynı zamanda arazi topluyor. Firmanın 2016 ve 2017’de gündeme gelecek projeleri Beykoz, Çengelköy, Ataşehir
Finans Merkezi, Bomonti, Levent, Zeytinburnu, Başakşehir, İstinye, Basın Ekspres ve
Kartal’da olacak.
Butik işler...
Beykoz ve Ataşehir’de iki farklı yerde kentsel dönüşümde olduklarını anlatan Tahincioğlu, “Sonuçta geliştiricinin hammaddesi arsa, arsa bedellerinin çok yüksek olduğu ve deprem riskinin olduğu alanda kentsel dönüşüm odaklanılması gereken bir nokta. Başka arazilerimiz de var elimizde” dedi.
Özcan Tahincioğlu, Tahincioğlu Gayrimenkul altında Nidapark AŞ’yi kurduklarını, bu firmanın, kentsel dönüşümü büyük boyutuyla değil küçük boyutuyla butik olarak ele alacağını vurguladı. Tahincioğlu, “Şu anda Fenerbahçe’den Bostancı’ya kadar çok çeşitli binalarda kentsel dönüşüme soyunduk, boyutları daha küçük olduğu için daha esnek bir yapı, daha hızlı hareket eden bir yapı lazımdı. Bağdat Caddesi ve etrafında da var, hedefimiz yılda 30-40 bina dönüştürmek, bunda da oranlar yüksek olduğu için size 5 - 6 daire kalıyor, tek tük bir anlamı yok ama böyle bir değer yaratabiliyorsunuz” diye konuştu.