ORTA ÖLÇEKLİ BİR ŞİRKET KADAR BÜYÜYOR

Yapı Kredi Faktoring yüzde 20 pazar payı ile 2007 yılını sektör lideri olarak tamamladı. Şirket geçen yıl uluslararası faktoring zinciri Factors Chain International (FCI) üyelerinin değerlendirmesi sonucunda, “Dünyanın En İyi İhracat Faktoring Şirketi” unvanını ikinci kez kazandı. FCI’ın 39. yıllık Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda 23 ülkeden toplam 42 şirketin oylarıyla ödüle layık görülen Yapı Kredi Faktoring, hizmet kalitesi, ihracat yapılan ülke sayısı, çalışılan muhabir sayısı ve ihracat faktoring hacmi gibi kriterlere göre yapılan değerlendirme sonucunda 100 üzerinde 94.19 puan toplayarak 178 şirket arasında en başarılı şirket seçildi. Biz de bu hafta Yapı Kredi Faktoring Genel Müdürü Galip Gürsoy ile hem sektörü hem de Yapı Kredi Faktoring’i konuştuk. Sektördeki liderlik iki şirketin (Koç Faktoring) birleşmesiyle oluşan bir liderlik mi? Biz bir entegrasyon süreci yaşadık. Koç Faktoring ile Yapı Kredi Faktoring birleştirildi. Birleşmeler genelde sancılı olur ama bu birleşme çok olumlu bir şekilde yapıldı. Birleşmenin de etkisi oldu, ancak liderliği tamamen birleşmeye bağlamak doğru değil. İkinci ile aramızda 7 puanlık fark var. Yapı Kredi Faktoring olarak geçen yıl ne kadar ciro yaptınız? Geçen yıl 4.2 milyar dolar ciro yaptık. Tüm sektörün cirosu 27 milyar dolar. Derneğe üye şirketlerin cirosuysa bunun 80’i civarında. Yani 22 milyar doları dernek üyesi şirketlerin yaptığını düşünürsek bizim pazar payımız yüzde 20 civarında. Sektör lideriyiz. Yurtdışı faktoring cirosunun yüzde 50’sini sadece Yapı Kredi faktoring yapıyor. 2008’de de büyüme sürüyor mu? Amacımız sektör liderliğini sürdürmek. Bu yıl 5.8 milyar dolarlık ciro hedefliyoruz. Bu yıl yüzde 20 büyüme hedefledik. İhracat faktoringinde de liderliğimiz sürecek. Ciro artarken müşteri sayısında aynı oranda artış oluyor mu? Biz hem ciroyu hem de müşteri sayımızı artırıyoruz. Örneğin geçen 2006’da 700 müşteriye hizmet verirken 2007 yılında bu sayıyı 1000’in üzerine çıkardık. Bir yılda 320 tane yeni müşteri kazandık. Bunların tamamı orta ölçekli şirketler. Son gelişmelerden sonra 2008 yılı hedefleri revize ettiniz mi? Hayır etmedik. Biz üç yıllık planlarla çalışıyoruz. Bu yıl 2010 yılı için planlarımızı yaptık. Bu yıl yüzde iş hacminde yüzde 30 gelirde ise yüzde 25 büyüyeceğiz. Biz vade ve pozisyon, faiz riski almıyoruz. Müşterilerimize de bunları tavsiye etmiyoruz. Sektöre paralel bir büyüme hedefimiz var. Biz her yıl orta ölçekli bir faktoring şirketi kadar büyüyoruz. Biz bu yıl 845 milyon euro büyüme hedefliyoruz. Bu kadar ek ciro yapacağız. İhracat faktoringinin yüzde 50’sini tek başına siz yapıyorsunuz? Ancak ihracat faktoringinin toplam içindeki payı azalıyor mu? Tüm faktoring şirketlerinin toplam ihracattan aldıkları pay yüzde 3.5-4 civarında. Toplam içindeki payı azalıyor gibi görünse de banka iştiraki olan faktoring şirketleri bu işe son yıllarda ağırlık vermeye başladılar. İhracat faktoringinin önemi artacak. Bu iş muhabir ağı ve sermaye yapısıyla direkti ilgili. İhracat faktoringi meşakkatli bir iştir. Operasyonel maliyetleri biraz daha ağırdır. Onun için bunu yapan şirketler banka kökenli ve uluslar arası şirketlerdir. Dünyada faktoring cirosunun yüzde 80 yurtiçi yüzde 20’si de ihracat faktoringinden gelir. Bizde ise yüzde 65 yurtiçi yüzde 35’i de ihracat faktoringinden geliyor. FCI’den ikinci kez ödül aldınız? Bu tam olarak ne ödülü? Biz 1968 yılından bu yana üst üste başarılı olan şirketleri inceledik. Bu ödülü sadece dört şirket üst üste almış. Biz de iki sene üst üste aldık. Yani bu dört şirketten birisiyiz. Bu ödül yapılan işlem hacmi, çalıştığınız muhabir ve ülke sayısı ile hizmet kalitesine veriliyor. Bunların hepsinin kendine göre ağırlığı var. Dünyada birçok şirket yüksek ciro yapıyor ama diğer nedenlerden dolayı bu ödülü alamıyor. Biz 178 şirket arasından birinci seçildik. Sektörde belli başlı şirketlerin ağırlığı var. Bu tablo böyle devam eder mi? Faktoringin cirosunun yüzde 65-70’ini büyük oyuncular tarafından yapılıyor. Bu oyuncular ne kadar çok sistemde aktif olurlarsa sektör o kadar çok büyür. Bu büyümeden hem reel sektör faydalanır hem finans sektörü. Yeni hazırlanan kanun taslağına göre sektör BDDK’ya bağlanacak. Bu değişim sektörü nasıl etkiler? Sektörde ciddi bir değişim olacak. Öncelikle etkin bir denetleme olacak. Önceden imaj sorunu vardı ve değişimle bu ortadan kalkacak. Ayrıca sektöre farklı oyuncular da girmeye başladı. Aktif olmayanlar daha aktif olmaya başladılar. Sektör yeniden yapılanacak. Birleşmeler ve satın almalar kaçınılmaz olacak. Kapanan şirketler de olacak. Banka kurmak için ne tür şartlar gerekiyorsa faktoring için de aynı şartlar aranacak. Çünkü finans sektörü disiplin gerektiren bir iş olduğu için cebinde parası olan herkesin bu işe girmemesi gerekiyor. Sektörün birliği kurulacak. Birlik derneğe göre daha etkin mi olacak? Birliğe tüm şirketler üye olacak. Bugün 86 tane şirket var. Bununu 40 tanesi derneğe üye. Bütün şirketler BDDDK’ya dosyalarını gönderdiler. Yeterlilikleri ölçüldü. BDDK, sektörle ilgili gelişmelerde birlikte muhatap olacak. Çünkü derneğin şu anda yaptırım gücü yok. Yeni yasa da yöneticilerde de bazı yetkinlikler aranacak. Dünyada faktoringin cirosu 1.5 trilyon dolar. Onun için sektörünün büyümesi şart. Dünya faktoring cirosundan yüzde 2 pay bile almıyoruz. Yeni düzenlemelerle sektörün büyüme hızı daha da artacak. Sektörde rekabet nasıl? Biz sektörü büyütecek ölçülerde rekabet yapıyoruz. Misyonumuz rekabeti sektörü küçültecek bir şekilde değil büyütecek bir şekilde yapmak. Şu andaki rekabet koşulları küçültmeye yönelik. Çünkü şirketler hap aynı müşteriye gidiyor ve müşterilerin kafalarını karıştırıyor. Her işini bir bedeli ve biz de kendimizi belirli maliyetlerle fonluyoruz. Onun maliyetler birbirine yakın. Ama komisyonlar düşünce ve bu alanda rekabet artınca sektör olumsuz etkileniyor. Hizmet kalitesinden ödünler verilmeye başlanıyor. Özellikle çeklerin vadesinde uzama var mı? Biz kendi müşterilerimizde öyle bir durum görmedik. Çünkü sektör seçimi yapmıyoruz. Her sektörle çalışıyoruz. Bize göre iyi sektörün kötü firması, kötü firmanın iye sektörü var. Biz belirli sektörlerle değil her sektörünün iyi firmaları ile çalışırız. Müşteri bağımlılığı bizde çok yüksek, müşteri kaybımız sıfıra yakın. Ciro ile birlikte müşteri sayısı da artırıyor mu? Faktoring tabana yayılıyor mu? Müşteri sayısı artırıyor. Örneğin bizim önceki yıl 700 müşterimiz vardı, geçen yıl 1000 müşterinin üzerine çıktı. Sektörü büyümesi için yeni oyuncuların bu sektörü keşfetmesi lazım. Faktoring daha çok hangi şirketler kullanıyor? Bu işi uluslar arası şirketler, kurumsal şirketler ve belirli bir ölçeğin üzerinde cirosu olan şirketler kullanıyor. Bunun anlamı şu. Faktoringi finansal bir teknik olarak bilip kullanılıyor. Eskiden bazı şirketler bilançolarında faktoringin adının görülmesini iş yaptıkları müşterilerini rahatsız ettiğini söylerlerdi. Artık bu imaj değişti. Çünkü artık herkes faktoringi keşfetti. Basel II’nin sektörü olumlu etkileyeceği söyleniyor, sektörde nasıl bir değişim olacak? Özünde bizim riske bakış açımızla bankalarınki aydı. Ancak işin yapılış biçimi itibariyle faktoring şirketleri daha cazip hale gelecekler. Bu iş kredi işi olsa da alacağın devrine dayalı bir işâ€¦ Bankalar açısından riskli görünen şirketler bizim için riskli görünmeyecek. Çünkü teminat koşulları değişik… Bazı firmalar riskinden dolayı değil çalışma tarzından dolayı faktoring şirketleri ile çalışmaya başlayacak. Ciro artarken şirketlerin aktif büyüklükleri de aynı oranda artıyor mu? Biz hep sektörde ciroyu konuşuyoruz. Finans sektöründe bence bu büyük bir hata, çünkü sektörün büyüklüğünü ciro ile ölçmek çok doğru değil. Finans sektöründe ciro değil aktif büyüklük önemlidir. Ciro konuşulmaması gereken ve büyüklükle ilgili olmayan bir veri bana göre. 27 milyar dolarlık cirodan bahsediyoruz. Ama bütün şirketlerin aktif büyüklükleri 6 milyar dolar civarında. Ciroyu büyütürken aktif büyüklüğü aynı oranda büyütemiyoruz. Aslında büyümenin burada olması gerekir.