<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemÖnemli ekonomistlerden Türkiye ekonomisi toplantısı----

Önemli ekonomistlerden Türkiye ekonomisi toplantısı

Önemli ekonomistlerden Türkiye ekonomisi toplantısı
17 Ocak 2020 - 11:13 www.finansingundemi.com

Koç Üniversitesi - TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu tarafından düzenlenen “2020 yılında Türkiye ekonomisi“ konferansında Türkiye ekonomisi değerlendirildi.

FİNANSGÜNDEM.COM

TÜSİAD ve Koç Üniversitesi ortaklığı ile oluşturulan Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) tarafından Düzenlenen konferans The Marmara Taksim Hotel’de gerçekleştirildi. Konferans dahilinde gerçekleşen panele Uğur Gürses, Zümrüt İmamoğlu, Seyfettin Gürsel, Selva Demiralp, Cevdet Akçay konuşmacı olarak katıldı.

Etkinliğin açılış konuşması TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Ekonomi ve Finans Yuvarlak Masası Başkanı Barış Oran tarafından yapıldı. Açılış konuşmasının ardından konferans, 2020 yılında Türkiye ekonomisinin değerlendirileceği bir panel ile devam etti. Hakan Güldağ’ın yönetiminde gerçekleşen panele Uğur Gürses, Zümrüt İmamoğlu, Seyfettin Gürsel, Selva Demiralp, Cevdet Akçay konuşmacı olarak katıldı.

Panelde makroekonomik gelişmeler çerçevesinde Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ele alınacak ve hem yerel hem de küresel gelişmelerin ekonomiye sağlayabileceği riskler ve fırsatlar değerlendirildi. TÜSİAD Başekonomisti Zümrüt İmamoğlu konuşmasında, "geçmişte aldığımız darbeye göre toparlanma yaşıyoruz. Kredi büyümesi çok önemli bir araç olarak kullanıldı. Bu çok kullanılan bir yöntem değildi. Eskiden kredileri devlet kullanırdı. Şirketler ve bankalar bu stresi hissettiler. Bu noktada kamu bankaları devreye sokuldu. Yaklaşık 100 milyar lira piyasaya verildi" dedi. 

İmamoğlu, konuşmasına diğer makro verileri değerlendirerek devam etti:

"İşsizlik yüzde 14.2 ile tarihi zirveye yükseldi. Düşen faizler işe yaradı mi? Tüketici krediler arttı. İş insanlarına sorduğumuzda toparlanma olduğunu hissediyorlar. 2020 de sağlıklı büyümeye oturabilecek miyiz ? Büyüme trendi bütün gelişmekte olan ülkelerde aşağı yönlü. Sadece kredi büyümesiyle kalıcı büyüme sağlanacak mi? Bunu sağlıklı yapmanın yolunu bulmalıyız. Depremde hasar gören binayı çatlaklarını sıvayla değil, gerçekten depreme dayanıklı olarak güçlendirmeliyiz"

Panelistlerden ekonomist Uğur Gürses ise ekonomiye dair, "2018 ağustosta başlayan krizin yönetilme biçimi 2019 da sürüyor. 2020 de de yönetilemeyeceğini gösteriyor bana. Faizler yüzde 24'ten 12’ye geldi ama bankaların kredi verme iştahı yok. Biz hiç bir şey yokmuş gibi davranıyoruz. Düşen bir çocuk gibi “acımadı ki acımadi ki” diye dolaşıyoruz. İşkur’un işsizlik veriler 2018-2019 da bir dönem site yenileniyor diye yayınlanmadı. En kötüsü de veriler baskılandığı için analiz yapma yeteneğini yitirdik. Bundan sonra Türkiye yüksek bir büyüme görmeyecek . “Bütçede yerimiz var” demiyor, hayır bütçede yeriniz yok." değerlendirmesinde bulundu.

Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp de Türkiye ekonomisi değerlendirmesinde, "bir ekonomide %11 büyüme olursa hemen arkasından bir yavaşlama olması beklenir. Kur artışından sonra bu yavaşlama oldu 2019'da. Aslında global şartlar çok yardımcı oldu bize. Faiz artıracak denilen Fed, 3 kez faiz indirdi. Bu da bizim merkez bankasının faiz indirebilmesine neden oldu. Ama kısa sürede 12 puan Faiz indirmek çok hızlı oldu. Bunun olumsuz sonuçlarını görebiliriz. 2019'daki para politikaları 2020’ye olumsuz bir miras bıraktı" dedi ve ekledi: "Baz etkisi ortadan kalktığı için Merkez Bankası enflasyonu bu seviyeden aşağı düşürmekte zorlanacak."

Ekonomist Cevdet Akçay da konuşmasında genel bir enflasyon sıkıntımız olduğunu belirtti. Türkiye’de piyasa kavramının yanlış anlaşıldığına da değinen Akçay şu şekilde devam etti: 

"Fiyatların olduğu her yer piyasada değildir. Doğru fiyatların olduğu yerdir piyasa. Ekonomi ile İktisat da aynı şey değil. Ekonomi konuşmaktan iktisat konuşamıyoruz. Bir çekirdek enflasyon geyiği var Türkiye’de. 9 tane çekirdek enflasyon olmaz."

Panelde konuşma sırası tekrar Uğur Gürses'e geldiğinde gazeteci-ekonomist değerlendirmesinde, "DTh'larda para çekilince TL mevduata dönülüyor, döviz bozuluyor diyoruz. Halbuki sistem dışına çıkıyor. Hukukun üstünlüğü olmadan, haksız rekabetin olduğu koşullarda doğrudan yatırım gelmez. Kendi vatandaşın güvenmiyor. Bu sorunları aşmadan sürdürülebilir kalkınma ve büyümeye geçemeyiz" dedi. Gürses, bunun ardından moderatör Gazeteci Hakan Güldağ'ın, "buna geçmek için ne yapılmalı?" sorusuna karşılık olarak da tek adama bırakmanın doğru olmadığını düşündüğünü iletti. 

Prof. Dr. Selva Demiralp de konuşmasını dün açıklanan PPK kararı sonrasında da tartışılan merkez bankası bağımsızlığı konusunda sürdürdü. Demiralp, "her fırsatta faiz düşüren merkez bankasının kredibilitesi yok. Kredibilite bir merkez bankasının eli ayağıdır. Kredibilite nedir? Sözüne güvenmek. Günlük hayatta da yeri vardır. Tanıdığınız, güvendiğimiz birine borç vericisiniz. Hiç tanımadığınız birine borç verirken teminat istersin. Enflasyonun, çıpasanı kaybetmiş bir şekilde savrulduğunu düşünüyorum. Kontrolü ele almış bir merkez bankası yok. Maalesef kredibilite çok azalmış. Eğer insanlar sözünüze inanmazsa kira sözleşmesi yaparken enflasyon beklentisine değil, gerçekleşmiş enflasyona bakar. 'Bırak onları kardeşim' der" diye ekledi.

Ekonomist Cevdet Akçay da enflasyonda temel sorun olarak gıdayı göstermenin aslında sorunu görmekten kaçınmak olduğunu belirtti. "Ülke olarak bizim ciddi bir enflasyon sorunumuz var" diyen Akçay, ayrıca "Burada kredibilite çok önemli bir konu. Ama bunun çözüleceğini düşünmüyorum. Dolarizasyonu kırmak için 18-24 ay halk deyimiyle 'kımıl kımıl', yavaş yavaş TL’nin değerlendiğini görmemiz lazım" diye de ekledi. 

Moderatör Gazeteci Hakan Güldağ'ın büyüme ve enflasyon tahminine ilişkin sorusunu Akçay şöyle yanıtladı: Bana Mayıs sonuna kadar enflasyon sormayın, 2. Çeyrekten de önce de büyümeyi sormayın.

Panelin son sorusu ise, "Gelinen noktada bütün sorumluluk kamu yönetiminde mi? Özel sektörün, özel bankaların sorumluluğu yok mu?" oldu. 

Prof. Dr. Selva Demiralp bu soruya, "Dünyanın başka ülkelerinde de yüzde 20’yi aşan sorunlu kediler var. Kuşkusuz bankacıların da sorumluluğu var ama politikacıların da rolü var" diye yanıt verdi.

Tüsiad Başekonomisti Zümrüt İmamoğlu da, "Bankacılık sektöründe ciddi regülasyonlar var. Dünya çapında kendi haline bırakılan bir sektör değil. İtalya’da da yüzde 20 NPL (sorunlu kredi) var, Türkiye’de de... Bankalar kötü yönetiliyor demek haksızlık. Bilançolarda kötüye gidiş varsa regülatör ne yapıyor? Bir bankanın batması bir şirketin batmasından farklı etkisiz var. Bankaların yönetilmesinde de bazı sorunlar var, mesajla teminatı görünce krediyi veriyor. Bunun değişmesi lazım. Ama burada regülatörün rolü önemli" dedi.

Uğur Gürses'in cevabı da, "Geçen sene bankalara mevduata yüzde 23’ten fazla faiz vermeyin, krediyi şu faizden verin talimatı geldi. 2009'da yüzde 30-35 arasında olan mevdiat/kredi oranı 2018'de yüzde 80’lere geldi. Hiçbir regülatör buna fren koymadı. Sorun, regülatörlerin bütün kurum ve kuralları çöpe atıp, hükümete tabi olmasıdır" dedi.

İşgücü ve işsizlik oranları ile konuşan BETAM Direktörü Prof. Dr. Seyfettin Gürsel de, "Bizim yapısal sorunlarımız var. Mesela herkes meslek liselerinin olmamasından şikayet eder. İşverenlerde şikayet ediyor. Ama işsizlik oranlarına baktığımızda en büyük işsizlik oranının meslek lisesi çıkışlılar arasında olduğunu görüyoruz. Özellikle kadınlarda bu oran yüzde 25’lerde" dedi. 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)