Ömer Çelik'ten MYK sonrası açıklamalar

Açık ve net bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti, tarihte sahip olduğumuz devletlerin son aşaması olarak güçlü bir şekilde yürüyor. 

Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi 82 milyonluk Türkiye gemisinin yolcularıyız. Geminin sağlam kalması, rotasından sapmamasına katkıda bulunmak hepimizin görevidir.

Siyasette yumuşak geçen gündemler olduğu gibi sert geçen gündemler de oluyor.

Siyaset akarken, geçmişte yaşanan çok derin izler bırakmış yıldönümleri de geçiyor.

Çerkes Sürgünü'nün 155. yıl dönümüydü. Bununla ilgili kitapları okuyanlar, Karadeniz'in bu cesetlerle dolup taştığını, insanların bir dönem balık yemediğini anlatırlar. Yüz binlerce Çerkes kardeşimizin bir mezar taşı bile olmadı. 

YSK'nın kararı sonrası İstanbul seçimlerinin yenilenme süreci belli oldu. CHP'de gözlemlediğimiz YSK'ya yönelik saldırılara devam ediyorlar. 'Çete' demekten başladılar başka aşamalara geçtiler.

Madem bu kadar kendinize güveniyordunuz, seçim sonuçlarının yeniden sayılmasını neden istemediniz?

Her zaman söylediğimizi tekrar ediyorum. Bir kişinin sonuca saygı gösterip göstermediğini, onun sürece gösterdiği saygıdan anlarsınız. Sürece saygı gösteren, sonuca da saygı gösterir. Şimdi böyle bir süreç işliyor. 

Hatalar düzeltildikçe bizim adayımızın oylarının heba olduğu ortaya çıktı. Karşı adayın heba olmadığı ortaya çıktı. Bu CHP’ye soruldu. Bunlara cevap vermeyip hakemle kavga etmeye devam ediyorlar. Herhangi bir şekilde mazbatayı bir adaydan alıp diğerine vermedi. Seçmen iradesinin berrak bir şekilde ortaya çıkması için ben böyle bir karar veriyorum dedi YSK.

Siyasetçinin yegane patronu olana aziz milletimiz kararını verecek ve hepimiz bunu saygıyla karşılayacağız. Birbiri ile çelişen bu tutumlardan sonuna kadar uzak duracağız. Sempatik mesajlar vermek hukuki sürecin alternatifi değildir. Görülmesi gereken şey sürecin sağlıklı işlemesidir.

 Avrupa demokrasisini aşırı sağcı gruplar zehirliyor. 

Irkçılık ve nefret siyaseti doyumsuz bir canavardır.