<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemÖdemeler dengesinin finans ayağında sorun var mı----

Ödemeler dengesinin finans ayağında sorun var mı

Ödemeler dengesinin finans ayağında sorun var mı
16 Ekim 2017 - 07:18 www.finansingundemi.com

Dünya yazarı Alaattin Aktaş, ödemeler dengesinin finans ayağındaki sorunları yazdı. İşte Aktaş'ın o yazısı:

Cari işlemler dengesi ağustos ayında 1.2 milyar dolar açık verdi. Geçen yılın aynı ayındaki 1.4 milyara göre azalma var. İlk sekiz aydaki açık ise 27.2 milyar dolar oldu ve geçen yılın 22.9 milyar dolarına göre bir miktar arttı.

Cari açığın orta vadeli programda tahmin edildiği gibi gittiği söylenebilir.

Ama ödemeler dengesi cari açıktan ibaret değil kuşkusuz. Ödemeler dengesinin bir de finansman ayağı var.

Cari açığı verirken bu açığı nasıl ve hangi kanallardan sağladığımız dövizle finanse ediyoruz?

Ülkeye doğrudan yatırım çekiyor ve bu şekilde mi finansman sağlıyoruz; kısa vadeli borçlanmayla mı bu finansmanı elde ediyoruz, yoksa uzun vadeli ve düşük faizli borçlanma olanağına sahibiz ve bu olanağı mı kullanıyoruz?

Türkiye gibi bir ülke mutlaka borç bulur; bulur ama bu borcu hangi koşullarda bulur... Yüksek faiz ödedikten sonra, bunun garantisini verdikten sonra borç bulmak da ne ki!

Dörtte üçü portföy yatırımı

Finans hesabı; doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları, diğer yatırımlar ve rezerv varlıklar kalemlerinden oluşuyor. Ancak biz yurtdışından sağlanan kaynakları görebilmek için rezerv değişimini ayrı tutarak brüt finans hesabı başlıklı bir kalem oluşturuyoruz.

İşte bu yılın ilk sekiz ayında brüt finans hesabında oluşan giriş 27.4 milyar dolar. Bu tutarın tam 20.1 milyar doları portföy yatırımı için gelen döviz. Yani her 100 doların 73 doları portföy yatırımı için gelmiş.

Geçen yılın aynı dönemi için bu denge 36 dolar olarak gerçekleşmişti. Tam bir katlık artış söz konusu.

Portföy yatırımlarının detayına bakmakta yarar olduğunu düşünüyoruz.

Sekiz aylık dönemde yurtiçinde yerleşikler yurtdışındaki varlıklarını 1 milyar azaltmışlar. Tutar geçen yıl 357 milyon dolar.

Net yükümlülük oluşumu ise 19.1 milyar dolara (geçen yıl 9.9 milyar dolar) çıkmış. 19.1 milyar doların 3.2 milyar doları hisse senetleri (geçen yıl 430 milyon dolar), 15.9 milyar doları ise borç senetlerinden (geçen yıl 9.5 milyar dolar) oluşmuş.

Cari açığın finansmanı için bulduğumuz her 100 doların geçen yıl 36, bu yıl 73 dolarını portföy yatırımları kanalıyla elde ediyor olmamız da gösteriyor ki, bu yıl bu kanal iyi çalışıyor.

Bunda birkaç etken var. Yabancı yatırımcılar ya da yurtdışı yerleşikler, 2015 yılının seçimli siyasi ortamında ve siyasi istikrarsızlık algısının yerleşmekte olduğu koşullarda portföylerini büyük ölçüde boşaltmışlardı. Yabancı yatırımcılar 2015’in tümünde portföy yatırımlarını net 15.7 milyar azaltmışlardı. Geçen yıl ise portföy yatırımı ilk sekiz ayda 10.3 milyar dolara ulaşmakla birlikte yılın tümünde 6.3 milyara gerilemişti.

Yabancıların Türk menkul kıymetlerine ve kamu borçlanma kağıtlarına ilgisinin altında yatan en büyük etkenlerden biri bu. Portföylerde pek kağıt kalmamıştı. Üstelik biz hala gayet iyi faiz veriyoruz. Hem TL’nin düşük değeri yılın ilk aylarında Türkiye’ye gelmek için gayet iyi bir fırsat sunuyordu, hala da sunuyor. Bu koşullar da kaçırılmazdı elbette!

Doğrudan yatırımlarda durum ne?

Bize doğrudan yatırım, doğrudan yatırımda da hisse devri yoluyla değil, gerçek anlamda doğrudan yatırım gerekiyor. Yeni bir tesis kurulmak veya kapasite artırılmak suretiyle, yeni ya da artı üretim kapasitesi yaratılması, yeni istihdam ve vergi doğurması umulan yatırım...

Ne var ki bu tür yatırımları pek göremiyoruz. İşte ilk sekiz ayın gerçekleşmesi:

Yurtiçinde yerleşikler bu dönemde yurtdışında 1.6 milyar dolarlık varlık edinmişler. Geçen yıl 2.1 milyar dolar. Tasfiye düşüldüğü için sayı bu düzeyde, yurtdışındaki yatırımın toplamı 2.2 milyar dolar.

Peki yabancılar ne yapmış bu sekiz ayda... Toplamda net 6.5 milyar dolarlık (geçen yıl 7.7 milyar) sermaye girişi görüyoruz. Bu dönemde yabancılar 4.9 milyarlık yatırım yapmış, tasfiye ile 1.8 milyar gitmiş, kala kala 3.1 milyar dolar kalmış.

Yabancılar geçen yıl sekiz ayda 2.6 milyar, bu yıl ise 3.2 milyar dolarlık gayrimenkul yatırımı gerçekleştirmiş.

Yani yabancılar bu yıl sekiz ayda 6.5 milyar dolar getirmiş ama bunun tam yarısı düzeyindeki 3.2 milyar dolar gayrimenkul alımına yönelik olmuş.

Para gelmiş yalnızca para... İnşaat sektörüne yabancı katkısı ya da...

Ya krediler?

Finans hesabının üçüncü kalemi olan ve özünde kredilerden oluşan diğer yatırımlar kalemine gelince...

Bu kapsamda geçen yılın ilk sekiz ayında 13 milyar dolar olan döviz girişi bu yıl 2.4 milyar dolarda kaldı.

Bu kapsamda yer alan alt kalemlerden kredide geçen yıl 6.4 milyar dolar olan giriş, bu yıl 1 milyar dolar net çıkışa dönüştü.

Efektif ve mevduatlarda geçen yıl 4.1 milyar dolar olan giriş, bu yıl 266 milyon dolar düzeyinde.

Ticari kredilerde ise bir miktar artış var. Geçen yıl 2.5 milyar dolar olan ticari krediler, bu yıl 3.1 milyar dolara yükseldi.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)