Odeabank Genel Müdürü Özkaya, "KMH'ların toplam krediler içindeki payı az olsa da faizi yüksek olduğu için toplam kar içinde önemli bir yer alıyor. Dolayısıyla bunun sınırlandırılması özellikle bu konuda aktif olan bankaların karlılıklarına olumsuz yansıy
Odeabank Genel Müdürü Hüseyin Özkaya, "kredili mevduat hesaplarının (KMH) toplam krediler içindeki payı az olsa da faizi yüksek olduğu için toplam kar içinde önemli bir yeri var. Dolayısıyla bunun sınırlandırılması özellikle bu konuda aktif olan bankaların karlılıklarına olumsuz yansıyacaktır" dedi.
Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) 56. Olağan Genel Kurul toplantısı sonrası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın KMH'a ilişkin düzenlemesinin bankacılık sektörüne muhtemel yansımalarını değerlendiren Özkaya, "Aslında önemli bir etkisi var. KMH'ların toplam krediler içindeki payı az olsa da faizi yüksek olduğu için toplam kar içinde önemli bir yer alıyor. Dolayısıyla bunun sınırlandırılması özellikle bu konuda aktif olan bankaların karlılıklarına olumsuz yansıyacaktır" dedi.
TBB Başkanı Hüseyin Aydın'ın bankaların aldığı bazı işlemlerden talep ettikleri ücret ve komisyonların yanlış olduğu şeklindeki açıklamaları hakkında Özkaya, şunları kaydetti:
"Sayın Başkan aslında çok net ifade etti. Bu durumlar genele yansıtılmamalı. Bankacılık çok fazla teknolojik ve fiziksel yatırım gerektiren bir iş ve bunu karşılamak için komisyonlar zorunlu. Özellikle Türkiye, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında komisyonların toplam gelirler içindeki payı yüzde 23 gibi düşük seviyelerde. İstisnai bazı durumların engellenmesi bankaların kendi içinde otokontrol sistemiyle olabilir. Bunun kanunla ya da komisyonları sınırlamakla yapmak yerine serbest rekabetin bunu belirlemesi, daha düşük komisyon alan ve fahiş komiyon almayan bankaların daha uzun dönemde müşterinin yanında olacağını ve müşteriler tarafından tercih edileceği şeklindeki gelişmenin daha sağlıklı olacağını düşünüyorum."
"Diğer bankaların katılım bankacılığı ve ticari bankacılık yapmasını destekliyoruz"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın katılım bankası sayısının artırılmasına yönelik açıklamalarını değerlendiren Özkaya,
"Türkiye'de
finans sektörünün büyümesi özellikle yabancı sermayenin ülkemize gelmesi açısından çok önemli. Katılım bankaları da sektörde fazla paya sahip değiller, yüzde 6-7'ler seviyesinde ve bu yönde bir talep olabilir. Aynı şekilde bankaların da büyümesi isteniyor. Halkımızın bir kısmının bankacılık sektöründe penetrasyonu yok. Hala Türkiye'de bankacılık anlamında potansiyel olduğunu düşünüyor ve bu yönde çalışmaları sürdürüyoruz. Diğer bankaların da hem ticari bankacılık hem de katılım bankacılığı yapmasını destekliyoruz" diye konuştu.
"Negatif
faiz uzun vadede sürdürülebilir değil"
Negatif reel
faiz ortamının bankacılık sektörüne muhtemel etkilerini değerlendiren Özkaya, bankacılık olarak bu ortamın uzun süreli olarak sürdürülmesinin zor olduğunu söyledi.
Özkaya, özellikle Türkiye gibi dinamik, genç ve büyümeye hevesli bir ülkede negatif faizle bankaların bilançolarının olumsuz etkilenmesinin çok doğal olduğunu ifade ederek, "Karı semayeye ekleyip, dağıtmayarak tekrar sanayiye ve halka plase eden kurumlarız. Bunların sermayelerinin güçlendirilmesi çok doğal, tabi ki her türlü gelirlerinin de makul düzeyde olması şartıyla. Ama negatif faizin de uzun vadede yabancı yatırımcıyı geçmesi açısından çok sürdürülebilir olacağını düşünmüyorum."