Obama'dan Türkiye'ye büyük övgü
ABD Başkanı Barack Obama, Türkiye’yi Suriyeli mülteciler konusunda üstlendiği yük nedeniyle övdü.
ABD ve Türkiye arasında IŞİD’le mücadele konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen Washington Yönetimi, kamuoyu önünde Türkiye’ye yönelik suçlayıcı açıklamalar yapmaktan kaçınırken, Başkan Obama önceki gün Türkiye’yi Suriyeli mülteciler konusunda üstlendiği yük nedeniyle övdü. Beyaz Saray ve Dışişleri Sözcüleri de Türkiye’yi ve IŞİD saldırılarını petrole bağlayan sözler sarf eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştiren soruları geçiştirdi.
ABD Başkanı Obama, ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey’nin IŞİD’le mücadeleyi görüşmek üzere Washington’a davet ettiği, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 21 ülkenin askeri temsilcinin katıldığı konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye’yi Suriyeli mülteciler konusunda üstlendiği yük nedeniyle övdü.
Obama, IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyona yaklaşık 60 ülkenin katkı sağladığını belirterek aralarında Türkiye’nin de yer aldığı operasyonu “IŞİD’e karşı dünya” olarak nitelendirdi. IŞİD’e karşı yürütülen operasyonda Musul Barajı ve Sincar’da elde edilen başarılara değindikten sonra da şu anda Irak’ın Anbar Eyaleti ve Suriye’nin Kobani bölgesine odaklandıklarını anlattı. Koalisyon saldırılarının her iki bölgede de devam edeceğini açıklayan Obama, bunun uzun süreli bir mücadele olduğunu ve sadece askeri açıdan çözülemeyeceğini de yineledi. “Bu, gücümüzün tüm boyutlarını içeren bir harekât olmak zorunda” diyen Obama şöyle devam etti: “Bu kanseri söküp atmada bölgedeki ülkelerin işbirliğine nasıl başlayacaklarına dikkat etmeye devam edeceğiz. Burada üç ülke var: Ürdün, Lübnan ve Türkiye. Suriye’deki iç savaşın bir sonucu olarak sadece son birkaç ay içinde değil birkaç yıldır yer değiştirmiş insanlardan dolayı olağanüstü bir yük üstlenen ülkeler. Bunların hepsi, bu harekâtın bir parçası. Ama büyüyen bir koalisyona işaret eden buradaki tüm ülkelere teşekkür ediyorum.”
BEYAZ SARAY GEÇİŞTİRDİ
Önceki günkü basın toplantısında Beyaz Saray Sözcülüğü de hafta sonundan beri Türkiye ve ABD arasında İncirlik Üssü’nün kullanımı nedeniyle yaşanan fikir ayrılıkları konusunda basından gelen Ankara’ya dönük eleştirel soruları geçiştirmeyi tercih etti. Sözcü Josh Earnest, Ulusal Güvenlik danışmanı Susan Rice’ın Türkiye’deki üslerin IŞİD’e karşı kullanımı konusunda Türkiye ile bir anlaşmaya varıldığı yönündeki pazar günkü açıklamalarının Ankara tarafından yalanlanmasının ve Türkiye’nin IŞİD’le savaşan PKK’ya yönelik Türkiye içinde bir harekât başlatmasının hatırlatılması üzerine şunları söyledi: “Türkiye ABD’nin yakın bir müttefiki ve bir NATO üyesi. Türkiye ile bir dizi konuda koordinasyon içindeyiz. Son haftalar içinde Başkan, Dışişleri Bakanı ve Savunma Bakanı ve hatta koalisyona farklı ülkeleri entegre etmedeki diplomatik çabalardan sorumlu John Allen, üst düzey Türk liderlerle, Türkiye’nin koalisyon çabalarında oynayabileceği rol konusunda temaslarda bulundu. Orgeneral Allen’in Türk muhataplarıyla görüşmelerinin sonucunda Türkiye, kendi topraklarında Suriyeli muhaliflere eğitim ve ekipman sağlama operasyonuna ev sahipliği yapmadaki istekliliğini açıkladı. Kuşkusuz bu taahhüdü ve Türkiye’deki halkın destek göstermesini memnuniyetle karşılıyoruz. Daha önce, görüşmelerimiz sonucu Türkiye Suriye’ye yabancı savaşçı akışının kesilmesinde de taahhütlerde bulundu. Ayrıca Türkiye, petrol kaçakçılığının üzerine gitmede görev üstelenebilir. Bildiğiniz üzere, karaborsada petrol satışı IŞİD'in operasyonlarına devam etmesinde önemli bir yöntem. Ve elbette Türkiye, ülkelerindeki şiddetten kaçan ihtiyaç sahibi Suriyelilere en az herkes kadar insani yardımlarda bulundu. Türkiye’nin bu mücadelenin çözülmesinde birçok çıkarı olduğuna şüphe yok ve biz de onlarla çalışmaktan memnunuz. Türkiye’deki askeri üsler konusu ise Türk ve Amerikan yetkililer arasında görüşmelerin sürdüğü bir konu.”
DIŞİŞLERİ POLEMİĞE GİRMEDİ
Basından gelen eleştirel sorulara rağmen Washington Yönetimi’nin Türkiye’ye yönelik suçlayıcı bir tavır içinde olmama çabası Dışişleri günlük basın toplantısında da devam etti. Dışişleri Sözcüsü Jen Psaki, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki gün söylediği, “Yani gelip buralarda 10 milyonlarca, 100 milyonlarca doları bombaları atmak suretiyle oraya atanlar zannediyor musunuz ki barış için uçaklarıyla, füzeleriyle orada bulunuyorlar? Hayır, petrol kuyularını kendi tasarrufları altına almak için bunu yapıyorlar. Çünkü çok daha fazlasıyla bunu geri alıyorlar" sözleri hakkında, kendisine yöneltilen “Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün ‘Ortadoğu’da hava saldırılarına katılanlar barışı değil petrolü amaçlıyor’ dedi. Açıkçası, bu sözler koalisyon güçleri tarafından yürütülen saldırılar hakkında. Siz petrolü mü amaçlıyorsunuz” sorusuna şöyle yanıt verdi: “Hava saldırılarındaki niyetimizi açıkça gösterdiğimizi düşünüyorum. O da IŞİD tehdidi ile mücadele etmek. Bu koalisyondaki diğer müttefiklerimiz için de geçerli.” Psaki, Erdoğan’ın bu konudaki açıklamaları hakkında ne düşündüğü sorulduğunda ise “Söylediğim kadarıyla bırakacağım” demekle yetindi.
Psaki, Türkiye’nin IŞİD’e değil de IŞİD’le savaşan PKK’ya yönelik bir askeri harekât başlatmasının Washington’ı endişelendirip endişelendirmediği yönündeki soruya da, “Türkiye koalisyona katılma konusunda, son günlerde askeri taahhütlerde adımlar atmayı kabul etti. Ki bu da koalisyona olan taahhütlerini gösterir” dedi. Psaki, Kobani’de devam eden IŞİD kuşatması açısından Türk Ordusu’nun PKK’ya yönelik yürüttüğü askeri operasyonları nasıl değerlendirdiği sorusuna ise şöyle yanıt verdi: “Açık ki sahada karışık bir durum var. Ama Türkiye ile PKK arasında uzun bir geçmiş var. Türk yetkililerin PKK'nın askeri bir karakola ateş açtığı yönünde açıklamalarını gördük. Bu konuda elimde bağımsız bir teyit yok. Ama herkesi bu konulara (Kobani ve PKK'ya yapılan operasyonlar) birbirinden ayrı durumlar olarak bakmaları konusunda teşvik ederim. Bunlardan ayrı olarak, (Kürt meselesindeki çözüm süreciyle ilgili) tüm tarafların kalıcı barışa doğru çalışmayı sürdürmelerini görmek istiyoruz, bu kesinlikle uzun zamandır desteklediğimiz bir durum."