O fotoğrafın acı hikayesi
Türkiye'yi yasa boğan katliamda kızını ve kardeşini kaybeden Çevik, ‘Barışın bedeli bu kadar ağır ve acı olmamalıydı’ dedi
Cumhuriyet tarihinin en büyük terör saldırısının simgesi haline gelen fotoğrafta yer alan kişi İzzettin Çevik. Katliamda kızını ve kardeşini kaybeden Çevik, ‘Barışın bedeli bu kadar ağır ve acı olmamalıydı’ dedi. Gökçer Tahincioğlu ve Ünal Çam'ın Milliyet'teki haberi şöyle:
Barış talebiyle yapılan mitinge katılmak için Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen binlerce kişinin ortasında patlatılan bombalar, geride büyük trajediler bıraktı.
95 kişinin yaşamını yitirdiği katliamın simgelerinden birisi ise saldırıdan hemen sonra feryat eden kadın ile o kadını sarılarak teselli etmeye çalışan, yaşadığı büyük acı ve şok, uzağa diktiği gözlerine yansıyan adamın fotoğrafı oldu. İşte o fotoğrafın acı öyküsüne Milliyet ulaştı.
Yaşanan acıyı özetleyen o fotoğraf karesindeki isimlerin öğretmen İzzettin Çevik ve HDP Ankara 2. Bölge 9. sıra milletvekili adayı ve iktisatçı eşi Hatice Çevik olduğu öğrenildi. Suruçlu Çevik ailesinin 9 çocuğundan biri olan İzzettin Çevik’in 4 yıldır memleketinde öğretmenlik yaptığı, Engelliler Okulu’nda görevini sürdürdüğü ifade edildi.
Ailesinin ve arkadaşlarının verdiği bilgilere göre, Şanlıurfa’da ‘İzzettin Hoca’ olarak tanınan Çevik, üniversite yıllarından bu yana toplumsal olaylara olan duyarlılığı ile biliniyor. Ticaretle uğraşan kardeşlerinden farklı olarak ideali olan öğretmenliğe yönelen ve öğretmenliğe başladıktan sonra da eğitim-Sen’e üye olarak, sendikanın etkinliklerine katılan Çevik, ailesiyle birlikte barış talebini dile getirmek için önceki gün Ankara’ya geldi. Eğitim-Sen Şanlıurfa Şubesi’nin Ankara’ya gelen heyetinde Çevik’le birlikte eşi Hatice Çevik ve kardeşi Nilgün Çevik de vardı.
Görüşmek istedi
Çevik ailesinin Ankara ziyaretinin amacı sadece miting değildi. İzzettin Çevik hem Ankara’da yaşayan diğer kardeşleriyle görüşmek, hem de kanser hastası olan ve kanseri büyük ölçüde yenen Suruç’tan birlikte geldiği kız kardeşi Nilgün Çevik’i doktor muayenesine götürmek niyetindeydi. Çevik, eşiyle birlikte geldiği Ankara’da inşaat mühendisliği eğitimi gören kızları Başak Sidar Çevik’le de hasret gidermek istiyordu.
‘Korteje gidelim’
Miting için toplanma alanı olarak belirlenen Ankara Garı önünde erken saatte gelen İzzettin Çevik, eşi Hatice Çevik ve kız kardeşi Nilgün Çevik, burada kızları Başak Sidar’la buluştu. Neşe içinde sohbet eden aile, birlikte yürüyecekleri Eğitim-Sen kortejinin oluşmasını bekliyordu. Kortejin yeri belli olup toplanmalar başlarken İzzettin Çevik, “Korteje gidelim” dedi.
Ancak eşi Hatice Çevik, birkaç arkadaşıyla konuştuğunu, bulundukları yerde buluşacaklarını, biraz daha beklemelerini istedi. Saat 10.04’ü gösterirken, HDP korteji de Çevik ailesinin hemen önündeydi. Bu sırada Gar meydanını kan gölüne çeviren ilk bomba patladı. Patlamanın şiddetiyle bütün aile yere kapaklandı.
Feryat ediyordu
Patlamanın yaşandığı yere sırtı dönük olduğu belirtilen Başak Sidar ile Nilgün Çevik, hareketsiz biçimde yerdeydi. İlk şoku atlatan İzzettin Çevik ile eşi Hatice Çevik hemen onlara yöneldi. İkisinin de ağır biçimde yaralandığı belliydi. Çevik çifti, hem kızlarını hem kardeşlerini kaybettiklerini orada anladı. Hatice Çevik, bir kızına bir de Nilgün Çevik için feryat ediyordu. İzzettin Çevik kulağından, Hatice Çevik de gözünden yaralanmıştı. İzzettin Hoca, yaralı eşini tutup sarıldığında manşetlere taşınan o fotoğraf çekildi. Sonrasında kızları Başak Sidar, kardeşleri Nilgün Çevik Adli Tıp’a, Çevik çifti ise hastaneye kaldırıldı. Üzerlerinde onlarca insanın doku ve et parçaları vardı. Hatice Çevik gözündeki hasar nedeniyle ameliyata alındı. Başak Sidar ve Nilgün Çevik’in cenaze işlemleriyle ile İzzettin Çevik’in kardeşi Erdal Çevik ilgilendi. Çevik, “21 yaşındaki yeğenim üniversite okuyordu. 41 yaşındaki 3 çocuk annesi kızkardeşim kanseri yenmişti ama bombaya yenildi” diyebildi.
En acı yolculuk
Çevik ailesi, dün Ankara’da cenazelerini teslim aldı. İzzettin Çevik, yaralı olmasına rağmen cenazelere katılmak istediğini söyleyince hastaneden çıkartıldı. Konvoyla cenazeler dün Suruç’a götürüldü. Milliyet, İzzettin Çevik’le dün kızı ve kardeşini son yolculuğuna uğurlamak için çıktığı yolda görüştü. Gözlerinin önünde cenazelerin olduğunu ve konuşamadığını, cümle kuramadığını ifade eden İzzettin Çevik, tek mesaj vereceğini belirterek, “Sadece şunu söyleyebiliyorum, barışın bedelinin bu kadar ağır ve acı olmaması gerekirdi” diye konuştu.
Hatice Çevik’in bugün gözünden ameliyata alınacak olması nedeniyle Suruç’a gidemediği bildirildi. İzzettin ve Hatice Çevik’in hâlâ eğitimini Şanlıurfa’da sürdüren küçük erkek çocuklarını ise Ankara’ya getirmekten son anda vazgeçtikleri bildirildi. Çevik ailesinin barış için çıktıkları Ankara yolculuklarından geriye, izleri silinmeyecek acılar ve o acıların simgesi haline gelen o fotoğraf kaldı.