Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
New York Times (NYT)’nin köşe yazarları arasına geçen yıl katılan insan hakları savunucusu avukat Michelle Alexander, “ Filistin üzerine sessizliği bozma zamanı” başlıklı bir makale kaleme aldı.
AA'nın haberine göre; Alexander, Martin Luther King’in o yıllarda Vietnam savaşına karşı "Zaman gelir ki sessizlik ihanet olur" sözüyle takındığı cesur ve kararlı tutumunun günümüzde Filistinlilere karşı uyguladığı baskıları nedeniyle İsrail’e karşı alınması gerektiğini savundu.
"Martin Luther King'in ın duruşu yalnız ve ahlakiydi, bunun için bir bedel ödedi" ifadesine yer veren Alexander, şunları belirtti:
"Ancak, sessizliğin kişisel çıkarlarımıza, toplumumuza ve çok değer verdiğimiz davamıza daha iyi hizmet edeceğini düşündüğümüz durumlarda bile kriz zamanlarında en derin değerlerimizi onurlandırmak istiyorsak bize ne yapmamız gerektiğini gösteren bir örnek oluşturdu."
Kendisinin de birçok kesim gibi sessiz çoğunluk arasında olduğunu itiraf eden yazar, şu değerlendirmede bulundu:
"Çok yakın zamana kadar, Kongre'nin tamamı işgal altındaki bölgelerde ortaya çıkan insan hakları kabusu karşısında çoğunlukla sessiz kaldı. İsrail siyasi lobisinin iyi belgelenmiş bir güce sahip olduğu siyasi bir ortamda faaliyet gösteren seçilmiş temsilcilerimiz, Filistin topraklarının işgalinde daha fazla cesaretlendiği ve Güney Afrika'daki ırkçı ve ABD’deki Jim Crow ayrımcılığını hatırlatan bazı uygulamaları benimsediği halde İsrail Devleti’ne yönelik eleştirileri tutarlı bir şekilde en aza indirdi ve saptırdı."
"KİNG'İN MESAJINI ONURLANDIRMAK İSTİYORSAK İSRAİL’İN UYGULAMALARINI KINAMALIYIZ"
Yazar, ABD'de bir çok insan hakları organizasyonu ve aktivistin Filistinlilere karşı sempati beslediğini ancak vakıflarının fonlanmasını kaybetmekten ve sahte anti-semitik ithamlara maruz kalmaktan korktukları için sessizliği seçtiklerini kaydederek, "Bir zamanlar benim korktuğum gibi, onlar da önemli sosyal adalet çalışmalarının tehlikeye atılmasından ve karalama kampanyaları ile itibarlarını kaybetmekten endişeliler.” ifadesini kullandı.
"Martin Luther King’in öğretileri ve mesajının, söz konusu risklere ve sorunların karmaşıklığına rağmen, Filistin'deki insan hakları krizine karşı tutkuyla konuşmamızı gerektirdiğinden şüphem kalmadı” ifadelerini kullanan yazar, makalesine şöyle devam etti:
"Eğer sadece bir insanı değil King’in mesajını onurlandırmak istiyorsak İsrail’in sürekli uluslararası hukuk ihlallerini, Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze’deki işgallerini, (Filistinlilerin) evlerini yıkıp topraklarına el koyma eylemlerini kınamak zorundayız. Filistinlilerin kontrol noktalarında maruz kaldıkları muamelelere, evlerinin içindeki rutin aramalara, dolaşımlarının kısıtlanmalarına ve birçoğunun yüz yüze kaldığı konut, okul, gıda, hastane ve suya ciddi şekilde sınırlı erişimlerine karşı sesimizi yükseltmeliyiz."
"MARTİN LUTHER KİNG LK YAŞASAYDI, İSRAİL POLİTİKALARININ KESİN MUHALİFİ OLURDU"
İsrail’in, Birleşmiş Milletler kararlarınca belirlendiği şekilde Filistinli mültecilerin evlerine dönme haklarının tartışılmasını reddetmesine bile tahammül edilmemesi gerektiğini vurgulayan yazar, İsrail’in Gazze’de binlerce sivil zayiatına ve pek çok düşmanlığına destek veren ABD hükümetinin, İsrail’e taahhüt ettiği 38 milyar dolar askeri yardım da dahil, yaptıklarının sorgulanması gerektiğini vurguladı.
Yazar makalesinde, Martin Luther King’in Avrupa’da baskı gören Yahudileri ve İsrail’in var olma hakkını savunduğunun da altını çizerek, tarihçi Robin D. G. Kelley’in "Eğer King’in mevcut durumu görme imkanı olsaydı aynı şekilde o zaman Vietnam’da olduğu gibi, onun şiddete, sömürgeciliğe, ırkçılığa ve militarizme karşı net bir şekilde karşı çıkması, bugün İsrail’in mevcut politikalarınının da kesin muhalifi yapacaktı." ifadesine yer verdi.
6 Kasım ara seçimlerinde Kongre’ye seçilen ilk Müslüman kadınlar İlhan Ömer ve Reşide Tlaib’in İsrail’i boykot hareketine açıkça destek vermelerinden dolayı ufukta bir değişim olabileceği ümidini de dile getiren yazar, şunları kaydetti:
"Bu yeni yılda, başta hükümetimiz tarafından finanse edilenler olmak üzere, sınırlarımızın ötesindeki adaletsizlikler hakkında daha fazla cesaret ve inançla konuşmayı, demokrasi ve özgürlük mücadelesiyle dayanışma içinde olmayı amaçlıyorum. Vicdanım bana başka seçenek bırakmıyor."
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.