Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Vücudumuzda mikrobiyom adı verilen ve bin farklı türü olan bakteriyle yaşıyoruz. Toplam ağırlığı 2 kiloyu bulabilen ve vücut hücrelerimizden 10 kat fazla olan bu mikroorganizmalar artık bir organ olarak kabul ediliyor. Bu mikroorganizmaları anlamak için yapılan, İnsan Mikrobiyom Projesi bir süredir devam ediyor. ABD’de başlayan Uluslararası İnsan Mikrobiyom Projesi’nin yetişkinlerdeki ayağı bitti. Araştırmalardan elde edilen bilgilere göre, insan hücrelerinden çok daha küçük olan mikroorganizmaların yani mikrobiyomun içerdiği genlerin sayısının 3 milyon kadar olduğu tahmin ediliyor.
İLİŞKİ İYİYKEN DOSTLAR
Mesude Erşan'ın Hürriyet'teki haberine göre Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Pediatrik Probiyotik Prebiyotik Mikrobiyota Derneği Başkanı Prof.Dr. Ener Çağrı Dinleyici, “Mikrobiyota (mikroorganizmalar) yıllardır bizimle birlikte yaşıyordu. Ama yeni tanı yöntemleriyle bunu kanıtlar hale geldik” diyor.
Bu bakteriler sindirim sistemi ve vücut savunma sisteminin sağlıklı çalışmasını sağlıyor. Bu dost bakterilerin sayı ve çeşitliliğinin herhangi bir nedenle bozulması (disbiyoz) ise birçok hastalık ile yakın ilişkili.
Prof. Dr. Dinleyici, şunları söylüyor: “Klinik çalışmalar şu anda birçok hastalıkla (obezite, ateroskleroz, Tip 2 diyabet, psikiyatrik hastalıklar, bağırsak hastalıkları) disbiyoz arasındaki ilişkiyi gösterdi. Bilim insanları şimdi bu hastalıklar durumunda mı mikrobiyota bozuluyor, yoksa mikrobiyota bozuk olduğu için mi hastalanıyorsunuz sorusunun yanıtını arıyor. Benzer şekilde başta bağırsak (kolon) kanseri olmak üzere mikrobiyota içeriğinin değiştiği gösterildi. Yeni nesil teknolojiler ile hastalıklarda bağırsak mikrobiyotasının durumunun fotoğrafını çekiyoruz. Çevresel ve endüstriyel faktörlerden uzak yaşayan topluluklarda yapılan çalışmalarda, mikrobiyota farklı ve bizim uğraştığımız birçok hastalık görülmüyor.”
Mikrobiyota doğum eylemiyle birlikte hayatımıza dahil oluyorlar. Doğum şekline (normal veya sezaryen) göre ilk mikrobiyota gelişiyor. Sonra beslenme ve çevresel faktörlerin etkisiyle şekillenerek kişiye özel bir form alıyor. Prof. Dr. Çağrıcı, “Yaşadığınız coğrafya ve bazı genetik faktörler de belirleyiciler arasında” diyor.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.