Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Rusya’dan kaçan pararının Türkiye'ye girebilmesi ihtimali için, “Rusya’dan kaçacak olan bir takım paraların da Türkiye’ye gelme ihtimali de vardır. Tabi bu da riskli bir alandır” dedi
Türkiye’de faizlerin yüksek olmasını da eleştiren Kurtulmuş, bu noktada Avrupa’daki bazı ülkelerin sıfır ya da negatif
faiz uyguladığını hatırlattı. Kurtulmuş, ekonomik gelişmelerle ilgili Milliyet’in sorularını şöyle yanıtladı:
‘Ürkecek bir durum yok’
Doların yükselmesine nasıl bakıyorsunuz?
Bu kalıcı bir şey değil. Ekonomideki yapısal bir takım nedenlerden dolayı ortaya çıkmış olan bir süreç değil. İşte Rusya’daki daha doğrusu Doğu Avrupa’daki krizle başlayan bir süreç.
Ama son tahlilde bile bir noktada duracağını ve bunun geçici olacağını tahmin ediyorum. Türkiye’nin iç şartlarından kaynaklanan bir mesele olmadığı için dışarıdaki gelişmeler normalleştiğinde Türkiye’de de bu süreç normalleşecektir. Çok büyütülecek ve ürkecek bir durum olmadığını düşünüyorum. Bir müddet sonra normale dönülür.
‘Sıcak para çok iyi değildir’
Rusya’daki kriz Türkiye’yi etkiler mi?
Rusya’daki kriz sadece Türkiye’yi değil bütün dünyayı etkiler. Türkiye’ye doğrudan etkisi petrol fiyatlarındaki düşüştür. Eğer bu şekilde petrol fiyatları düşerse yıllık 55 milyar dolar petrole harcayan ülkeyiz. Cari açığımızın en temel nedenlerinden biri petrol giderleridir.
Eğer bugünkü koşullar devam ederse petrol harcamalarımızın 35 milyar dolara düşeceğini düşünüyoruz. Bu anlamda Türkiye 20 milyar dolarlık petrol harcamasından tasarrufa gidecektir. Eğer iyi değerlendirebilirsek, alt yapı ve kamu eliyle yürütülen büyük projelerin finansmanı anlamında Türkiye’ye ciddi katkı sunacaktır.
Rusya’dan kaçacak olan bir takım paraların da Türkiye gelme ihtimali de vardır. Tabii bu da riskli bir alandır. Sıcak para çok da iyi bir şey değildir.
Kısa bir süre ekonomilere nefes aldırır ama ekonomik yapılara ciddi zarar verebilir. Biz Rusya’daki gelişmelerin Türkiye’ye olumlu olmasını ümit ediyoruz.
‘Faiz düşmeli, üretim artmalı’
Hükümet olarak faizleri yüksek buluyorsunuz, düşürülmesi için neler yapılacak?
Yatırım bakımından en önemli problemlerden biri yüksek faizdir. Hele dünyada Avrupa Merkez Bankası sıfır
faiz teklifinde bulunuyor, Japonya negatif
Faiz uyguluyor. Avrupa’daki bazı ülkeler sıfır ya da negatif faiz uyguluyorlar. Dünyada bu anlamda çok fazla birikmiş serseri diyebileceğimiz likidite var. Bunlar hoş gibi görünüyor ama adı üstünde bunlar bir yerlere girecekler kazanacaklar ve çıkacaklar.
Bizim Türkçemizin çok güzel bir lafı var; ‘Elden gelen öğün olmaz o da her vakit bulunmaz’. Yani başkasının parasına güvenerek bir ekonominin reel gücünü artırması mümkün değildir.
Türkiye’nin tasarruf açığı var, bunu biliyoruz. Bu tasarruf açığını tabii ki dışarıdan da gelecek yabancı sermaye ile destekleyeceğiz. Ama bunu spekülatif yollarla değil bunu kalıcı yatırımlara yönlendirerek Türkiye’nin daha güçlü bir şekilde ayaklarını yere basması lazım.
Sabancı’nın çok güzel bir lafı vardı: Üretmek, üretmek, üretmek. Hâlâ ekonomisini yüzde 65’ini KOBİ’ler oluşturan bir ülkeyiz. Bu büyük gücümüz. Yüzde 15’lik faizle KOBİ’lerin nasıl kalkınacağını ve yatırımlarını artırabileceğini düşünürüz. Tabii ki içerde orta direği oluşturan KOBİ’lerin güçlendirilmesi ve Türkiye’nin üretim gücünün artırılması için mümkün olduğu kadar faizlerin düşürülmesi şarttır.