Ne kadar çok Nükleer, o kadar iyi
'Türkiye güvenliğe önem vererek kurabildiği kadar nükleer kursun'
ABD'li düşünce kuruluşu Alman Marshall Fonu'nun düzenlediği Brüksel Forumu'na katılan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başekonomisti Fatih Birol, ''Türkiye'de ne kadar nükleer santral kurulursa o kadar iyi. İki tane 'ama' var. Birincisi; kurulacak santral için yapılacak anlaşmalarda ekonomik maliyetler gerçekten Türkiye'nin ekonomik çıkarlarıyla paralel olması lazım. İkincisi; seçilecek olan lokasyonlar ve teknoloji mutlaka Türkiye'nin jeolojik şartlarını ve know-how'ını dikkate alması lazım'' dedi.
Birol, Almanya başta olmak üzere bazı Avrupa ülkeleri ve hatta Japonya'nın nükleer enerjiye artık daha soğuk baktığı bir dönemde Türkiye'yi nükleer enerji konusunda teşvik etmesinin nedenini ise, şöyle açıkladı:
''Bu ülkelerle Türkiye'yi kıyasladığımız zaman arada çok büyük bir fark var. Almanya'da ve Avrupa ülkelerinin çoğunda elektrik tüketimi yüzde 1 bile büyümüyor. Hemen hemen durağan ve talep olmadığı için yeni santral kurma konusunda bir baskı yok. Türkiye'de ise elektrik tüketimi çok hızlı büyüyor. Çünkü ekonomi büyüyor, nüfus artışı daha hızlı ve modernleşip gelişiyor. Bu bakımdan Türkiye'nin birçok yeni santral kurması lazım ve bunların içinde güvenli bir şekilde kurulacak nükleer santrallerin Türkiye için elzem olduğunu düşünüyorum. Bu aynı zamanda (enerjide) dışa bağımlılığımızın azalması anlamına gelecektir.''
Türkiye'de cari açığın büyük ölçüde enerji ithalatından kaynaklandığını hatırlatan Birol, mevcut şartlar altında önümüzdeki yıllarda artacak petrol, doğalgaz ve kömür ithalatının ve bu kalemlerde beklenen fiyat artışlarının cari açığı da büyüteceğine dikkat çekti.
Türkiye'nin ekonomik menfaatlerinin, mümkün olduğunca enerji ithalatı faturasının azaltılmasını gerektirdiğini belirten Birol, bunun için ''nükleer enerjinin mutlaka ve mutlaka Türkiye'nin enerji üretiminin önemli bir parçası olması'', enerji verimliliğinin artırılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarından mümkün olduğunca faydalanılması ve son olarak Türkiye'nin çevresindeki ülkelerle yeni anlaşmalar ve işbirlikleri sayesinde daha iyi fiyatlarla enerji ithal edebilmesi gereğine vurgu yaptı.
'TÜRKİYE ENERJİ TRANSİT ŞAMPİYONU OLABİLİR'
Türkiye'nin enerji üretiminde veya tüketiminde dünya lideri olmasının mümkün gözükmediğini, ama ''dünyanın enerji transit şampiyonu olabileceğini'' söyleyen Birol, Hazar bölgesindeki enerji kaynaklarına ilaveten, siyasi sorunları çözerek Irak, İsrail ve çevresindeki doğalgazı ev sahipliği yapacağı yeni boru hatlarıyla dünya pazarlarına ulaştırabilirse, Türkiye'nin, dünyanın en önemli enerji köprüsü haline geleceğini kaydetti.
Enerji ticaretinde Irak'ın Türkiye için ''bulunmaz bir fırsat'' olduğunu savunan Bİrol, hem bu ülkeden çıkacak petrol ve doğalgazın Türkiye üzerinden taşınması hem de Türk şirketlerinin burada yapacağı yatırımların büyük potansiyel vadettiğini dile getirdi.
Birol, ''Diğer alternatiflerle karşılaştırdığımız zaman Irak'ın kuzeyinden Türkiye'ye gelebilecek olan gaz, maliyet açısından mesela Hazar bölgesine göre yüzde 50 daha ucuza gelecek'' diye konuştu.
'TÜRKİYE'DEKİ 'KAYA GAZI' POTANSİYELİ'
Türkiye'deki kaya gazı çalışmalarını da değerlendiren Birol, ''Çok kısa süre içinde çok güzel sonuçlar çıkması bence güzel bir sürpriz olur'' ifadesini kullandı.
Birol, ABD'deki kaya gazı devriminin, doğalgaz fiyatlarının düşmesine, petrol ve doğalgaz arasında fiyat ayrışmasına yol açarak Türkiye'yi olumlu etkilediğini ve mevcut sözleşmelerin vadesinin dolmasıyla bu etkilerin daha net hissedileceğini söyledi.