<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemNabi Avcı: KPSS ve dil kursları...----

Nabi Avcı: KPSS ve dil kursları...

Nabi Avcı: KPSS ve dil kursları...
28 Ocak 2014 - 23:29 www.finansingundemi.com

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı dershanelerin kapatılması konusunda, “KPSS hazırlık, dil ve meslek, beceri kursları devam edecek." dedi

Bakan Avcı, üniversiteye girişte yapılması planlanan değişiklikler, dershane taslağı, özel okula dönüşmek isteyen dershanelere verilecek teşvikler konusunda açıklamalarda bulundu.Kanal 24'teki 'Siyaset 24' programına konuk olan Bakan Avcı'nın açıklamalarından satır başları şöyle:

Dershanelerin mevcut sınav sistemiyle birbirini besleyen bir ilişkisi olduğu doğru. Biz de bu konuda yapılacak düzenlemenin bununla sınırlı kalmayacağını, müfredatta, öğretmen yetiştirme stratejisinde vs. olacağını anlatmaya çalışıyoruz. En yaygın bilineni SBS’nin kaldırılması bununla doğrudan ilgilidir. Çocuklar sene sonunda tek bir sınav yerine, kendi okullarında yapılan merkezi yazılılara girdiler. Öğretmenler müfredatı yetiştirmek için çok büyük gayret gösterdi. Öğrenciler dershaneye gitmek yerine kendi sınıflarında derse girmeleri gerektiğini gördü. Benzer bir süreci üniversiteye girişte de uygulamak istiyoruz. Sınavsız değil ama bir-iki sınava endeksli hale getirmekten kurtarmak istiyoruz. Lisede de öğretmeni, okulu, müfredatı merkeze alan bir düzenlemeden sonra, üniversiteye girişi de lise müfredatını temel alan, sosyal, sanatsal, kültürel başarılarını da dikkate alan bir düzenlemenin, öğrencilerimizin üniversiteye girişte daha doğru olacağını düşünüyoruz.

Uygun olmayanlar kooperatif kurabilir
Biz baştan beri dershaneler konusunun bir kapatma süreci olmaması gerektiğini; niteliği, mevcut talebe ve Türkiye’nin koşullarına uygun bir dönüştürme sürecini öngördük. Bunlardan az bir kısmı özel okul olmaya uygun. Dershanelerin bugünkü konumlarıyla 1 Eylül 2015’e kadar çalışabileceğini söylemiştik. Bu aynen devam ediyor. Ama pek azı mevcut kriterlere uyarak özel okul olabilir, biz burada da geçiş dönemi için özel okul kriterlerini biraz esnetelim dedik. Bizim elimizde Milli Eğitim Bakanlığı olarak veya başka kamu kuruluşlarının elinde arsalar var. Özel okul açmak için bugün mevcut dershanelerin büyük kısmı apartman benzeri yerlerde eğitim veriyor. Bunlar özel okul olmaz. Özel okul olma kriterini ne kadar esnetirseniz esnetin olmaz. Altında içki satılan, çocuklar için uygun olmayan bir faaliyet varsa orası özel okul olmaz. Bunlar, ‘ben apartmanda dershanecilik yapıyorum ama gerekli imkan sağlanırsa özel okula dönüşmek istiyorum’ diyorsa, kendi öz kaynakları yetmiyorsa üç dört dershane bir araya gelerek, bir kooperatif oluşarak özel okul olmak isterse bunlara arsa verilir. Açık liseye dönüşebilirler. Ama bu açık lise 90’lı yıllardaki gibi kayıt yaptırılıp, daha sonra sınav tarihlerinde sınavlara girilen bir açık lise türü değil. 20 saat yüz yüze eğitim öngördük. Kurumlar öğrencilerden bunun ücretini talep edecek. Bir tür yarı özel okul gibi…

Dil kursları kapanmıyor
Dil kursları, KPSS hazırlık kursları vs. devam edecek. Yani bir üst eğitim kurumuna hazırlık niteliğinde programlar uygulanmayacak. Onun dışında dil kursları, beceri kursları, KPSS hazırlık kursları devam edecek.

1 Eylül 2015 tarihi öğretmenlerle, çalışanlarla yapılan sözleşmelerin, kira sözleşmelerinin sona erdirilmesi için belirlenmiş bir tarih aslında. Daha önce Haziran 2014’te dönüşecekler demiştik ama sektörle yaptığımız görüşmeler sonucunda bu tür sözleşmeler için süre istediler. Dolayısıyla bu süre tanınmış oldu.

Akademisyenlerin özlük hakları iyileştirilecek
Akademik personelin maaş durumuyla ilgili sorunlar Bakanlar Kurulu’nda da görüşüldü. Bu konuda bir fikir birliği var. Yıllardır akademisyenlerimiz, daha önceki yıllarla kıyaslanmayacak kadar gerilemiş durumdalar. Dolayısıyla bu konuda bir iyileştirme yapılması gerektiği konusunda çalışmalar var. Öncelikle en çok mağdur olduğu düşünülen ve üniversitelerimizin geleceği bakımından da durumları düzeltilmesi gereken araştırma görevlileri. Üniversiteden yeni mezun olmuş birinin, özel bir kurumda alacağı maaşla, üniversitede araştırma görevlisi olduğunda alacağı maaş arasında çok ciddi fark var. Dolayısıyla iyi elemanlar üniversiteleri tercih etmiyor. Bu da üniversitelerimizin geleceği için tehlike oluşturuyor. En kısa zamanda bununla ilgili perspektifler netleşmiş olacak.

2014’te 50 bin öğretmen ataması
Şubat’ta 10 bin öğretmen ataması yapılacak demiştik. 40 bin de temmuz ayında. Şubat ayında aslında atama yapılmayacaktı. Fakat ocak ayında emekli olan öğretmenlerimizin yerine, emekli olanlardan daha fazla sayıda atama yapacağız. 2014’te 50 bin atama yapmış olacağız.
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • dersane meselesi29 Ocak 2014 06:40

    sayın bakan sadece eğitimci olarak cevap vermenizi istiyorum, dersaneleri kapatmanın nasıl bir faydası olarak? örneğin ben liseye giderken, ki bulunduğum şehrin en iyi devlet okullarından biriydi, okuldaki fizik veya matematik öğretmenime yapamadığım soruları sorduğumda cevap alamıyordum. Maalesef bir lise öğrencisinden daha kötü durumdalardı. Bütün bunlar ışığında, dersane kapatmanın nasıl bir rasyonel karşılığı olabilir eğitim bilimi açısından. (besbelli kisiyasi karşılığı var ama sadece eğitim bilimi açısından faydasını merak ediyorum)