MÜSİAD Başkanı Kaan AB’ye mesajı Finans Gündem’e anlattı

SERAP SÜRMELİ – FINANSGUNDEM.COM

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Avrupa Birliği üyesi ülkelerin Ticaret Ataşelerini MÜSİAD Genel Merkez’de ağırladı. Toplantıda Türkiye’nin AB üyesi 28 ülke ile gerçekleştirdiği ithalat ve ihracat potansiyelinin yanı sıra doğrudan yatırım ve iş ortaklığı fırsatları değerlendirildi.   

MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, AB üyeliğimizin tek tarafın fayda sağlayacağı bir durum olmadığını ve AB’nin de Türkiye’ye ihtiyacı olduğu dile getirdi.  Abdurrahman Kaan, toplantıyla ilgili olarak Finansgundem.com’a yaptığı değerlendirmede,  “Onlar Türkiye’yi biliyorlar. Biz de Avrupa’da varız. Biz ayrıca lobi merkezi olarak Avrupa’da bulunuyoruz.  Burada ticaret yapıyoruz. Ticari faaliyetlerde bulunuyoruz Onun için yılların emeği dış ticaretimizi siyasi görüşmelere kurban etmeyin dedik” diye konuştu.

ZEKİ GÜVERCİN:  AB İLE YAŞANAN GERİLİMLER EKONOMİK İLİŞKİLERİMİZE YANSIMAMALI

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ve Uluslararası İlişkiler ve Dış Ticaret Komisyonu Başkanı Zeki Güvercin’in ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya; İstanbul’da ticaret misyonu bulunan Hollanda, İtalya, Avusturya, Fransa, Almanya, Yunanistan başta olmak üzere birçok AB üyesi ülkenin ticaret ataşesi katıldı.

Toplantıda konuşma yapan Güvercin, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin başladığı günden bu yana inişli çıkışlı bir görüntüye sahip olduğunu belirtti ve “Yarım asrı aşan bu sürecin uzunluğu, her iki aktör açısından da zaman zaman temasların rasyonel bir zeminde kurumsallaşmasını engellemektedir. Bilhassa katılım müzakerelerinin başlatıldığı tarih olan 2005’ten bu yana değişen siyasi ve ekonomik konjonktür, maalesef Türkiye’nin Avrupa Birliği ile müzakere sürecinin objektiflikten uzaklaşmasına ve siyasallaşmasına neden oldu. Biz, yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın en yaygın Sivil Toplum Kuruluşlarından biri olarak elbette siyasi gelişmelere duyarsız değiliz.

Türkiye’nin AB üyeliği sürecinde, iki aktör arasında yaşanan siyasi gerilimlerin ekonomik ilişkilere asgari düzeyde yansıması ve başta Gümrük Birliği olmak üzere Serbest Ticaret Anlaşmalarının siyasi konulara meze yapılmaması gerektiğini savunuyoruz. Hiç şüphe yok ki; Gümrük Birliği Anlaşması, anlaşmaya dâhil olduğumuz günden günümüze kadar, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ekonomik ilişkileri yepyeni bir boyuta taşıyarak, ülkemiz için ciddi bir kazanım oldu.

Avrupa Birliği’nden Türkiye’ye giren yabancı yatırımların hızlanmasında da etkili bir misyon üstlenen Gümrük Birliği Anlaşması, böylece söz konusu dönemde AB’nin, Türkiye’nin hem en büyük ticaret ortağı hem de en büyük yatırımcısı konumuna yükselmesinde önemli bir rol üstlendi” dedi.

ABDURRAHMAN KAAN: AB’NİN TÜRKİYE’YE İHTİYACI VAR

MÜSİAD Genel Başkanı Kaan ise, Türkiye’nin Avrupa Birliği yolculuğunun, 1963 yılında başladığını hatırlatarak, “Türkiye ilk başta, Birliğe üyelik süreciyle ilgili iki taraf da istekli ve kararlıydı. Takip eden yıllarda Türkiye’nin istek ve kararlılığında bir düşüş değil, artış oldu. Fakat AB tarafında maalesef aynı tutum söz konusu değil. AB’nin tavrı, başından bu yana bir dalgalanmada seyretti ve bu seyir, özellikle son birkaç yılda Türkiye’nin kaderiymiş gibi bize kabul ettirilmeye çalışıldı.

Bunları söylerken, bir iş adamı ve STK başkanı olarak ama hepsinden önce bir Türkiye vatandaşı olarak büyük üzüntü duyuyorum. Çünkü bizim AB üyeliğimiz, tek tarafın fayda sağlayacağı bir durum değil. Defaatle ifade ettiğimiz gibi, AB’nin de Türkiye’ye ihtiyacı var.

Ülkeler arası ilişkiler, bireyler, kurumlar arasındaki ilişkiden farklı olarak stratejik yürür. Dolayısıyla, yıllar içinde emek vererek belli bir noktaya taşıdığımız dış ticaretimizin, ülkelerin siyasi tutumundan dolayı zarar görmesi bizi en fazla etkileyen konulardan biri. Ticaret ve ekonomik ilişkiler, siyaset üstü bir konu olarak görülmeli ve buna göre tedbirler alınmalı” şeklinde konuştu.

Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yücel de, Türkiye’nin AB ile ticaretini daha ileriye taşıması ve taraflar birbirlerini doğru değerlendirmesi gerektiğini belirtti ve AB'nin Türkiye'ye karşı bir 'samimiyet değerlendirmesi' yapmasının bir borç olduğunu ifade etti.

Toplantı serbest konuşma sonrası sona erdi.

AB TİCARET ATEŞELERİNDEN TÜRKİYE’YE DESTEK

ALMANYA:  Türkiye’nin Gümrük Birliği güncellenmesi gerekiyor. Bu üçüncü taraflar için de yararlı olacaktır. Gümrük Birliği tek taraflı değil iki taraflıdır. Maalesef motor istenildiği gibi çalışmadı. Ama iki tarafın müzakereleri içinde biz destekliyoruz. Desteklemek içinde elimizden geleni yapacağız.

İTALYA:  Gümrük Birliği anlaşmasının her iki taraf içinde güncellenmesi çok önemli. Bu da adım adım kısa ve orta vadede olacaktır. Türkiye uzun süredir İtalya için çok önemli bir partnerdir. Birçok İtalyan şirketi yıllardır Türkiye ile çalışıyor. 1400 İtalyan şirketi Türkiye’ye yatırım yapmış ve çoğu da yerleşik. Bu sayının ileride daha da çoğalacağını düşünüyorum. Biz Türkiye’ye inanıyoruz. Sadece politik istikrarsızlığa bakmıyoruz daha ileri bakıyoruz.

FRANSA: Biz Fransa olarak 2016 yılında Türkiye ile hiç yapmadığımız kadar iş yaptık. 2020 yılında yatırımlarımız 20 milyara ulaşmasını umuyoruz. Fransa’nın Türkiye’de çok aktif şirketleri var. Gümrük Birliği güncellenmesi için desteğimizi veriyoruz.

HOLLANDA: Biz diyaloğun hep açık tutulmasından yanayız. Ve onun için de buradayız. Biz AB ülkesi olarak Türkiye’ye en çok yatırım yapan dış ticaret dostuyuz.

MÜSİAD BAŞKANI KAAN FİNANS GÜNDEM’E KONUŞTU

MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, dış ticaret adına önemli toplantıyı Finansgundem.com’a değerlendirdi. Kaan şunları söyledi:

“Bu toplantının amacı AB ülkelerinin ticaret müşavirleriyle bir araya gelmek. Onlar Türkiye’yi biliyorlar. Biz de Avrupa’da varız. Neticede burada ticaret yapıyoruz. Biz ayrıca lobi merkezi olarak Avrupa’da bulunuyoruz. Ticari faaliyetlerde bulunuyoruz. Neticede orada olan bizim insanımızın aynı şekilde burada Alman yatırımcılar var. Bunlar birer ticari köprüdür. Onun için bunu siyasi görüşmelere kurban etmeyin dedik. O bakımdan ben bunların önemsenip artık Gümrük Birliği ile ilgili tek taraflı değil çift taraflı yürümesi gerektiğinin kanaatindeyim.

Sonuç olarak Avrupa’da seçimler bitse aslında bizler de rahatlayacağız. Çünkü seçime girerken kendi taraftarına mesaj vermeye çalışılıyor. Bütün sorun da ondan çıkıyor. Ama 23 ve 24’üncü maddeler konusu aşılmadığı sürece de Gümrük Birliği güncellenmesi zor gibi görünüyor.”