<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaMuhafazakarlık Türkiye'yi kurtardı----

Muhafazakarlık Türkiye'yi kurtardı

Muhafazakarlık Türkiye'yi kurtardı
30 Mayıs 2013 - 14:08 www.finansingundemi.com

Ashmore Grup Üst Yöneticisi (CEO) Mark Coombs, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kriz Türkiye'yi teğet geçti" sözünde haklılık payı olduğunu belirtti

 Ashmore Grup Üst Yöneticisi (CEO) Mark Coombs, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kriz Türkiye'yi teğet geçti" sözünde haklılık payı olduğunu belirterek, "Gelişmekte olan ülkeler bu krizden tabii ki büyük ölçüde etkilendi ancak burada teğet geçmenin de açısı var. Türkiye ve başka gelişmekte olan ülkeler daha muhafazakar bir şekilde ekonomilerini yönettiği için krizi daha iyi yönetebildiler" dedi.
Coombs, grubun 5 yıllık gelişimini ve Türkiye ile gelişmekte olan piyasalara yönelik öngörülerini paylaşmak için düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, Ashmore'un sadece gelişmekte olan ülkelerde yatırım yaptığını söyledi.
Coombs, 77,7 milyar dolar büyüklüğünde fon yönetimi gerçekleştirdiklerini belirten Coombs, 1992'den beri faliyet gösterdiklerini dile getirdi.
Dünyanın büyük bir bölümüne, gelişmekte olan piyasalara neden yatırım yapmaları gerektiğini anlatmaya çalıştıklarını kaydeden Coombs, bu konuda bilinç sağladıklarını dile getirdi.
Türkiye'nin şu anda sermaye oluşturma konusunda en hızlı büyüyen ülkeler arasında yer aldığını vurgulayan Coombs, sözlerine şöyle devam etti: "Uluslararası sermayeyi de Türkiye'ye getirmek konusunda ciddi hedeflerimiz var. Türkiye'deki sermayemizin yüzde 70'i uluslararası piyasalardan geliyor. Biz bunu daha da büyütmek istiyoruz. Yani yurt dışından gelen akışı daha da hızlandırmak istiyoruz ve tabii ki Türklere de uluslararası düzeyde daha fazla yatırım yaptırmayı istiyoruz. Biz bu alanda yatırım yapabilecek 8-10 ülke belirledik. Türkiye bunlar arasında ilk sırada yer aldı. Aynı zamanda Türkiye'deki sermaye piyasaları mevzuatının gelişmesi de bizi Türkiye'ye yönlendirdi.
Türkiye bence yatırımcılar için çok cazip bir ülke. Kişi başına düşen milli gelirde çok çarpıcı bir artış var. Hükümet emeklilik sistemini destekliyor ve bu alanın çok büyüyeceğine inanıyoruz. Biz aslında 1992 yılında Türkiye'ye yatırım yapmaya başlamıştık. Ama not artışı da bizi son dönemde tetikledi. Aslında bağımsız portföy yönetim şirketleri arasında Türkiye kurumsal büyüklükte ikinci sırada yer alıyor."
"2008 yılı krizinin dalgalarının halen yavaş yavaş kıyıları dövmeye devam ettiği söyleniyor"
Coombs, 2008 yılı krizinin dalgalarının halen yavaş yavaş kıyıları dövmeye devam ettiğiğinin söylendiğini belirtti.
Gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülkelerden krizden daha hızlı çıkabildiğini vurgulayan Coombs, "Türkiye dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkeler son krizden çıkış stratejeleri ile ilgili kendileriyle gurur duymalılar" dedi.
Müşterilerine yüksek getiri sağladığı sürece her türlü yatırım aracı ile ilgilendiklerini kaydeden Coombs, sukuk gibi ürünlere yıllardır yatırım yaptıklarını, kredi oranları uygun olduğu sürece, Türkiye piyasasında da bu tür bir ilgi olduğu sürece sukuk gibi ürünlerin kendilerinin de ilgisini çekeceğini dile getirdi.
Coombs, kriz yılı olan 2008'de neden Türkiye'ye yaptıkları ile ilgili bir soru üzerine şunları kaydetti: "Türkiye'nin çeşitli avantajları var. Nüfusu ve yapısı burada önemli. Burada bakanlıklar, kurumlar ve düzenleyici kurullar da yatırım ortamı için altyapıyı hazırlamışlardı. Biz de buradaki oyunculardan bir tanesi olmak istedik. Neticede bu türden bir strateji belirlediğiniz zaman yatırım yapacağınız ülkede bu işi kurabilecek doğru liderlerle de çalışmanız lazım. Doğru liderlere ulaşamazsanız, ülkede yatırım ortamı ne kadar elverişli olursa olsun operasyonu doğru yönetemezsiniz ve paranızı çarçur edersiniz. O nedenle Türkiye bizim için ön plana çıktı."
Türkiye'ye not artışlarından çok önce güvendiler
Coombs; “Kredi notunda yakın zamanda gerçekleşen artışların da güçlendirdiği gibi, Türkiye küresel açıdan çok önemli bir piyasa ve Ashmore için değerli bir fırsat teşkil ediyor" dedi.
Coombs, "Moody’s ve Fitch'den gelen not artışlarının Türkiye’ye daha uzun vadeli yatırımları teşvik etmesini bekliyoruz. Türkiye’de kurumsal yatırımcı tabanının giderek büyümesi için gerekli koşullar bulunuyor. Yatırım ve emeklilik fonlarının milli gelire oranı düşük olmakla birlikte performans odaklı piyasa dinamiklerinin yerinde olması şartıyla, düşen faizler ve artan ekonomik istikrar yatırımcı güvenini doğal olarak geliştirecek” diye konuştu.
Kredi notundaki artışın bugüne kadar onu göz ardı etmiş kişilerin nezdinde bile Türkiye'yi merceğe oturttuğunu söyleyen Coombs, Türkiye'nin son krizden çıkış konusunda gurur duyması gerektiğini ve doğru politikalarla yönetildiğini kaydetti.
"Not artışından sonra yabancı tarafta daha çok tahvil tarafına giriş oldu"
Ashmore Grubu'nun Türkiye iştiraki Ashmore Portföy Üst Yöneticisi (CEO) Didem Gordon ise bundan sonra hem emeklilik fonlarının, hem de yatırım fonlarının Türkiye'de ciddi bir ivme kazanarak büyümesini beklediklerini söyledi.
Not artışından sonra yabancı tarafta daha çok tahvil tarafına giriş olduğu bilgisini veren Gordon, not artışı sonra da girişlerin devam ettiğini dile getirdi. Gordon, uzun vadeli fonların Türkiye'ye ilgisinin arttığını ifade etti.
Kurumsal yatırım fonlarını yönetecek
Ashmore’un dünya çapında 14 lokasyonda faaliyet yürüttüğünü ve 21 yılda 77.7 milyar ABD Doları büyüklüğe ulaşan fonları yönettiğini belirten Ashmore Portföy CEO'su Didem Gordon ise “Ashmore’un küresel bazda faaliyet göstermesi ve gelişmekte olan piyasalarda uzmanlaşmasından doğrudan faydalanıyoruz. Amacımız, Türkiye’de bağımsız portföy yöneticisi olarak halihazırdaki güçlü konumumuzu kurumsal yatırımcıların fonlarını yöneterek daha da geliştirmek. Türk sermaye piyasalarımıza portföy yönetimindeki küresel bilgi birikimimiz ve yerel derin tecrübemizi birleştirerek değer yaratmayı umuyoruz” dedi. 
Gordon ayrıca, “Türk fon yönetimi endüstrisi yeni Sermaye Piyasası Kanunu ve takip eden düzenlemeler ile önemli bir değişim süreci içinde. Türk Sermaye Piyasalarındaki gelişmelerden yararlanıp en iyi uygulamalarla yatırımcılara değer yaratarak faaliyetlerimizin büyümesini hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)