Monaco Prensi ‘dikine’ oynayarak kazanacak

Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi’nde Monaco’yu 2-1 yenerek tarihi bir başarıya imza atması sadece Türkiye’de değil tüm dünyada büyük ses getirdi. Maçı hem benim gibi stadyumda izleyenler hem de televizyondan takip edenlerin ortak fikri karşılaşmanın bir Şampiyonlar Ligi müsabakasından çok hazırlık maçı havasında olduğu. Nasıl olmasın? Monaco 2 kilometrekare yüzölçümü ile Vatikan’dan sonra dünyanın en küçük ülkesi. Toplam nüfusu 35 bin. Bunun sadece 6 bini ‘gerçek’ Monacolu. Geri kalanı zengin yabancılar. Maçın oynandığı II. Louis Stadyumu’nun kapasitesi 18 bin. Yani toplam nüfusun yarısı. Dolayısıyla stadın dolması için her iki kişiden birinin maça gitmesi gerekli. 

YAPAY ADA YAPIYOR

Monacolular’ın futbola ilgisi düşük ama paraya ilgisi yüksek. Kişibaşına milli gelirin 180 bin dolar olduğu ülkede fakir yok. Yüzölçümü 2 kilometrekare (Güngören ilçesinin dörtte biri) olunca emlak fiyatları uçmuş. Monaco’da 1 metrekarenin fiyatı 40 bin dolar civarında. İnşaat yapacak alan olmayınca Prens II. Albert çareyi kentsel dönüşümde bulmuş. Prens bir yandan eski binaları yakıp yerine yükseklerini dikerken diğer yandan denizi doldurup ada yapıyor.

Formula 1 yarışı ile ülke reklamı

Monaco’DAKİ Formula 1 yarışları normalde trafiğe açık olan caddelerde yapılıyor. Yarışlar Cannes Film Festivali’nin hemen ardından yapılıyor. Amaç Cannes’a gelen dünyaca ünlü isimlerin Monaco’ya davet edilip yarışları izlemeleri. 

Parayla Fransa’ya topraklarını sattı

1860’DA Fransa’ya katılıp zenginleşen Nice, Monacolular’ın da kafasını karıştırmış. “Biz de Fransa’ya katılalım” söylemleri artmış. Yapılan referandumdan ‘Fransa’ kararı çıkınca Monaco Prensi toprakların üçte ikisini satıp Monte Carlo’yu kurmuş. 

Çatı katı 250 milyon euro

Monaco’daki Tour Odeon adlı 49 katlı rezidansın en üstteki iki katı 250 milyon euro. Buraya geçtiğimiz yıllarda Çinli bir milyarder talip olmuş. Ancak evi almak için bir şart öne sürmüş: En üst kata helikopter pisti. Prens bu teklifi kabul etmeyince Çinli milyarder de evi almaktan vazgeçmiş. (Ufuk Korcan/Akşam)