Moda endüstrisinde biyo-deri devrimi

Küresel moda endüstrisinin büyüklüğü 3 trilyon doları aştı. Ancak ne pahasına biliyor musunuz? Günümüzde moda sektörü dünyayı en çok kirleten beş sektörden biri.

Neredeyse petrokimya sektörü kadar büyük karbon ayakizine sahip. Hızlı değişen trendler ve giderek fiyatların düşmesi insanları daha çok tüketmeye itiyor. Yapılan araştırmalar ortalama bir tüketicinin 2000 yılına kıyasla yüzde 60 daha fazla giysi aldığını ancak her bir giyim eşyasını yüzde 50 daha az kullandığını ortaya koyuyor. Bu da giyim ve tekstilde inovatif ürün araştırmalarına duyulan ihtiyacı artırıyor.

Bu gereksinim biyofabrikasyon dönemi başlattı. Bunun en önemli örneklerinden biri ise Modern Meadow. Modanın yarattığı büyük karbon ayakizini küçültmeye yardımcı olmayı hedefleyen Brooklyn merkezli şirket laboratuvar ortamında deri üretimi gerçekleştiriyor. Şirket geçtiğimiz günlerde, yarattığı Zoa markasının Avrupa'da ilk tanıtımını Lineapelle94 evsahipliğinde gerçekleştirdi. Modernn Meadow'un Başkan Yardımcı Susan Schofer, birkaç yıl içinde endüstriyel ölçekte üretime geçileceğini söyledi.

Canlı hayvandan doku örneği alınarak üretiliyor

Devrim niteliğinde bir ürün olarak görülen Zoa, canlı hayvan kullanmadan üretiliyor. Peki bu deri nasıl üretiliyor? İmalatı yapan işletme genetiği değiştirilmiş hayvan hücrelerinden kolajen proteini topluyor.

Kolajen lifi hem dayanıklı, güçlü hem de kolayca şekil verilebilir bir madde. Yani canlı bir hayvandan bir doku örneği alınıyor ve deri hücreleri bir çeşit petri kabına konuluyor ve burada çoğalmaları sağlanıyor. Fast Company dergisine göre, bilim insanları aynı zamanda hayvan derisindeki kolajen miktarını maksimize ediyorlar. Böylelikle gerçek deriyle tıpa tıp aynı olan yapay deri elde ediliyor.

Sektörün karbon ayakizinin azalması açısından önemli

Sektör uzmanlarına göre Modern Meadow tarafından gerçekleştiren yapay deri üretimi birçok açıdan önemli. Çünkü hem hayvanların derisi için öldürülmesinin önüne geçiyor hem de çevre kirliliğinde giyim sektörünün yarattığı etkilerin azaltılmasına yardımcı oluyor. Laboratuvarda geliştirilen derinin yüzeyi normal hayan derisinden daha pürüzsüz olduğu için, üreticilerin normalde deri üzerindeki tüyleri ya da potlukları gidermek için kullandıkları zararlı kimyasalların kullanımı azaltılmış oluyor.

Wired dergisinde yayınlanmış bir makaleye, yapay deri üretmek için kullanılan yöntem için geleneksel deri üretim çiftlikleriyle karşılaştırıldığında yüzde 99 daha az toprak parçası yetiyor. Böylece geleneksel yöntemin aksine aşırı su ve enerji tüketim masrafı olmuyor. Böylelikle, geleneksel deri ve hayvan çiftlikleriyle bağlantılı sera gazı salımları azalıyor.

Küresel pazarın büyüklüğü 120 milyar doları aşacak

Küresel deri ürünleri pazarında güçlü taleple büyüme devam ediyor. Lucintel tarafından yapılan araştırmaya göre sektörün bu yıl 91.2 milyar dolar gelir elde etmesi bekleniyor. gelecek beş yılda sektörün yılda ortalama yüzde 3.4 büyüme göstereceği ve 2022 yılında sektörün büyüklüğünün 121.6 milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor. Deri ürün satışlarında bakıldığında Asya Pasifik'in en büyük pazar olduğu görülüyor. Yapılan araştırmalar Asya Pasifik ile Hindistan, Çin ve Dubai'nin yakın gelecekte en çok deri talebi yaratacak pazarlar olduğunu ortaya koyuyor. En büyük üreticiler Çin, Hindistan, Brezilya ve ABD. Deri tabaklama sektöründe ise en büyük oyunlar arasında Türkiye, İspanya, Rusya, Meksika, İtalya, Pakistan gibi ülkeler bulunuyor. Türkiye'de deri ve deri mamulleri sektörünün ihracatı 2015 rakamlarıyla 1,31 milyar dolar seviyesinde.