Mobius hangi piyasayı önerdi?

Mobius, gelişmekte olan ekonomilerdeki yatırımcılar için, yakın zamanda görülen satışların endişe verici olabileceğini, bu yüzden gelişmekte olan ekonomiler içinde riskli varlıklardan bir miktar çıkış görülebileceğini anlattı.

"Fakat uzun vadeli yatırımcıların çoğu gelişmekte olan ekonomilerdeki varlıklardan çıkmadan önce iyi düşünmeleri gerektiğinin farkında..." diyen Mobius, gelişmekte olan ekonomilerde iyileşmenin çok hızlı gelişebileceğini ve çıkış yapanların gelişmekte olan piyasalar toparlanınca yeniden girmesinin zor olabileceği uyarısını yaptı.

"GELİŞMEKTE OLAN EKONOMİLERDE FİYATLAR CAZİP"

Gelişmekte olan ekonomilere ilişkin kaygıların son dönemde artmış olmasına karşın Singapur merkezli Templeton'un gelişmekte olan ekonomilerdeki ekonomik büyüme potansiyeli ve yatırım fırsatlarına inandığının belirten Mobius, "Templeton'da biz genellikle insanların karamsar olduğu dönemlerde satın alımlar yaparak başarılı olduk. Bu kolay bir şey değil. Geçen birkaç içerisinde gelişmekte olan ekonomilere ilişkin olarak karamsarlık hakim oldu. Fakat oynaklık dönemleri bizim gelişmekte olan piyasaların potansiyeline olan inancımızı değiştirmedi" diye konuştu.

 Düşüşlerin abartılı ve rasyonel olmayan yatırımcı paniğinden kaynaklandığını düşündüklerini, son dönemde gelişmekte olan ekonomilerden çıkışları portfolyolarını genişletmek için fırsat zamanı olarak gördüklerini dile getiren Mobius, "Gelişmekte olan piyasalara ilişkin fiyatların son derece çekici olduğunu düşünüyoruz" dedi.

 Son dönemde gelişmekte olan ekonomilerden sermaye çıkışlarının neden gerçekleştiğine de değinen Mobius, "Ödemeler dengesi daha zayıf olan gelişmekte olan Türkiye, Endonezya, Güney Afrika gibi ülkelerden özellikle tahvil alımının azaltılmasına yönelik haberlerin abartılmasından dolayı bir miktar sermaye çıkışı yaşandı. Aslında sistem içerisindeki sermaye azalmadı. Sadece yatırımcı paniği yaşandı" dedi.

Mark Mobius şöyle devam etti:

"ABD tahvil alımında azaltmaya giderken ne Avrupa ne de Japonya bu yolu takip etti. Her ikisi de para basmaya devam etmesi sebebiyle halen piyasada yüksek miktarda likidite mevcut. Gelişmekte olan ekonomiler için bence uzun dönem yatırımcılar için büyük bir değişim geçirmedi. Gelişmekte olan ekonomiler genel olarak gelişmiş ekonomilerden en az üç kat daha hızlı ekonomik büyüme gösterdiği müddetçe uzun dönem yatırımcı için durumun değişeceğini düşünmüyorum. Gelişmekte olan ekonomiler, gelişmiş ekonomilere kıyasla daha yüksek döviz rezervine sahip durumda... Ayrıca halen gelişmekte olan ekonomilerin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya oranla borçları gelişmiş ekonomilerden daha az. Gelişmiş ekonomiler arasında farklar olsa da temel veriler gelişmekte olan ekonomilerin görünümünü olumlu yönde destekliyor."

"GELİŞMEKTE OLAN EKONOMİLERDE GERİ DÖNÜŞ GÖREBİLİRİZ"

Türkiye'nin de içerisinde bulunduğu gelişmekte olan ekonomilere ilişkin karamsarlığın geçici bir durum olduğunu vurgulayan Mobius, "Uzun vadeli gelişmeler çerçevesinde 2014 yılı içerisinde gelişmekte olan ekonomilerin güçlü ekonomik büyüme potansiyelini yeniden kazanabileceğine inanıyoruz" dedi.

 Mobius bu yıl içerisinde Endonezya, Güney Afrika, Tayland, Hindistan, Türkiye, Brezilya ve Nijerya'nın seçin dönemi yaşayacağını belirterek, "Gelişmekte olan ekonomiler, güçlü ekonomik büyüme potansiyeli, güçlü kamu ve tüketim finansmanı, zengin kaynaklar ve olumlu demografik özelliklerin faydasını gördü. Gelişmekte olan ekonomilerde (olumlu anlamda) geri dönüş görebiliriz" ifadelerine yer verdi.

 Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin'in büyümesinin yavaşlamasıyla hisselerinin son günlerde düşüş yaşadığına dikkati çeken Mobius, Çin ekonomisine ilişkin kaygıların da abartıldığını söyledi.

 Mobius, "Çin'i hali hazırda eleştirenler ekonominin büyümesinin yavaşladığı fikrine sarılmış durumda... Halbuki halihazırda Çin ekonomisi son derece hızlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Eğer bu yıl Çin ekonomisi yüzde 7 büyümeyi yakalayabilirse, bu büyüklükte bir ekonominin bu şekilde büyüyebilmesi inanılmaz olacaktır. ABD, Japonya ve diğer gelişmiş ekonomiler bu büyüme oranının çok uzağındalar. Çin ekonomisi büyüdükçe ve dönüştükçe, çift rakamlı büyümeleri bekleyemeyiz. Çin'in GSYH artışı çok yüksek. Daha iç tüketime dayalı bir ekonomi modeli oluşturulması için Çin reform yapmaya devam ediyor" şeklinde konuştu.