BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaSporMilli formayla jübile maçı istiyorum----

Milli formayla jübile maçı istiyorum

Milli formayla jübile maçı istiyorum
03 Ağustos 2013 - 10:37 www.finansgundem.com

Brezilya asıllı Türk oyuncu Mehmet Aurelio, en büyük heyecanı A Milli Takım formasını giydiğinde yaşadığını söylüyor

Trabzonspor, Fenerbahçe ile Beşiktaş’ta uzun yıllar futbol oynayan Brezilya asıllı Türk oyuncu Mehmet Aurelio, en büyük heyecanı A Milli Takım formasını giydiğinde yaşadığını söylüyor. Antrenörlük diploması aldığını ve teknik direktörlük yapmayı planladığını belirten başarılı orta saha, Ay-Yıldızlı ekibe 10 dakika da olsa sahada kalacağı bir maçla veda etmeyi istiyor.
Trabzonspor, 2001 yılında Marco Aurelio Brito Dos Prazeres isimli 24 yaşındaki Brezilyalı futbolcuyu transfer ettiğinde, hiç kimsenin aklından bu yetenekli oyuncunun bir gün Türk Milli Takımı’nda forma giyeceği geçmiyordu. 9 senelik Türkiye kariyerinde Trabzonspor’un ardından Fenerbahçe ile Beşiktaş’ta görev yapan başarılı orta saha, Mehmet Aurelio adını alarak Ay-Yıldızlı ekibin ilk yabancısı olma onurunu yaşadı. Milli Takım’da 38 maçta 6 gole imza attı. Yeşil sahalara sessiz sedasız veda ettikten sonra ise ülkesine yerleşti. Fırsat buldukça İstanbul’a gelen Aurelio ile Zaman gazetesine konuştu.
Neden Mehmet ismini tercih ettin?
Mehmet Yozgatlı, Fenerbahçe’de takım arkadaşımdı. Onun ismi hep aklımdaydı. Brezilyalılarca telaffuzu da kolaydı. Türkiye’de en çok kullanılan isimlerden biri olduğunu da biliyordum. Onun için tercih ettim.
İlk Milli Takım teklifi nasıl gelmişti?
Türk vatandaşı olmamı ilk önce Fenerbahçe istedi. Ben de kabul ettim. O dönem Milli Takım’ın bana ilgisi olduğunu bilmiyordum. Vatandaşlığa geçtikten sonra Oğuz Çetin aradı. Fatih hocanın da olduğu bir toplantıya çağırdı. Orada Milli Takım’da oynamam için teklifte bulundular. Kabul ettim. Büyük bir onurdu.
Şaşırdın mı davete?
Çok büyük sürpriz oldu. Ama çok mutlu oldum. Her futbolcu için Milli Takım’da oynamak bir hayal. Türk Milli Takımı’nda oynamak da şerefti. Fatih hocanın beni beğenmesi, benim için daha fazla onur oldu.
İlk yabancı milli oyuncumuzsun. Bunun baskısını hissettin mi?
Baskı hissetmedim. Futboluma güveniyordum. Takım arkadaşlarım çok iyi karşıladı. Böylece futbolumu rahat ortaya koyabildim. O yüzden sırtımda bir yük gibi hissetmedim. Milli Takım’da olması gereken saygıyı da gösterdim. Benim için özellikle Fatih hocanın, yardımcılarının ve futbolcuların desteği çok önemliydi. Çağrıldığımda hedef 2008 Avrupa Kupası’na katılmaktı. 2008’e gittik. Çok da başarılı olduk.
Lüksemburg maçının soyunma odasında bir heyecan var mıydı sende?
Hayatımda heyecanımın doruk noktasına çıktığı iki maç oldu. Birisi Lüksemburg’a, diğeri Brezilya’ya karşı oynadığımız maçtı. Kendi ülkemin takımına karşı oynuyordum.
38 maçta unutamadığın sadece bu iki karşılaşma mıydı? İlk golü de Macaristan’a atmıştın.
O maçlarda heyecanım zirveye çıkmıştı. Ama unutamadığım maç derseniz Avrupa Şampiyonası’nda 3-2 kazandığımız Çek Cumhuriyeti karşılaşmasıydı.
Şu an bir pişmanlığın var mı?
Kesinlikle pişman değilim. Çok mutluyum. Türkiye’de yaşamak benim için ayrı bir mutluluk kaynağı. Her bulduğum fırsatta Türkiye’ye geliyorum. Burası benim için bir vatan.
Kendini buraya ait hissediyor musun?
Tabii ki buralı değilim. Başka bir ülkede doğdum. Türk halkı bana sahip çıktı. Türkiye’yi temsil etme şansı buldum. Destek daha da arttı. Bu yüzden buradaki insanlarla beraber olmak arzusundayım. Fırsat olursa burada yaşamak benim için bir mutluluk sebebi olacaktır.
Milli formayı giymene karşı çıkanlar oldu mu?
Televizyonda aleyhte bazı şeyler söyleyenleri duydum. Ama genelde herkes destekledi.
Milli forma altında jübile maçı ister miydin?
O tarz bir şey olmadı. İçimde o bir ukde kaldı. Son kez Milli Takım formasını giymek isterim. 10 dakika da olsa. Rüştü için yaptılar mesela. Bana da böyle bir şey yaparlarsa onur duyarım.
2014, TÜRKİYE İÇİN ZOR

Milli Takım’ın şu anki halini nasıl görüyorsun?
2014 Dünya Kupası Brezilya’da. Türkiye’nin Brezilya’ya gelmesini çok istiyorum. Ama bu çok zor gözüküyor.
Türkiye’nin şike meselesi gündemden düşmüyor. Sen böyle şeylerle karşılaştın mı? Şüphelendiğin maçlar oldu mu?
Böyle bir şey yaşamadım. Tanık olduğum bir şey de yok. Beşiktaş formasını giyerken İstanbul Belediye ile oynadığımız kupa maçı ile ilgili daha sonraları böyle şeyler duyduk. Ama doğru mu yanlış mı bilemiyorum. Böyle bir şey varsa bunun da karşılıksız kalmaması lazım. Futbolun sahada oynanması gerekir. Sahada herkes ne varsa ortaya koyup karşılığını almalı. Saha dışı etkenlerin futbola müdahalesi olmamalı.
Ramazan’da davulcudan korkmuştum!
Trabzon’a dair bir anın var mı?
İlk geldiğimiz yıl gecenin saat üç, üç buçuğunda filan bir baktık dışarıda davul çalıyor. O gürültüyle kalktık eşimle. Korktuk, panik olduk. Sonra sorduk, Ramazan ayından bahsettiler bize. İnsanların gece kalkıp yemek yemesi gerekiyor diye. Sonra alıştık ama o ilk geceyi unutmuyorum.
Oruç ile ilgili ne düşünüyorsun?
Bence çok önemli. Allah için yapılan bir ibadet. Görüyorum insanlar bu fedakârlığı yapıyor. Çok değerli bir ibadet.
İslam dini hakkında bir şeyler öğrendin mi?
Bazı şeyler öğrendim. Dilden dolayı her şeyi tam anlamam mümkün değil ama bir bilgim var. Ama çok derinlemesine değil.
Camileri görme fırsatın oldu mu?
Trabzon’dayken Hasan Üçüncü beni camiye davet etmişti. Müslümanlar nasıl ibadet yapıyor bir görmemi istemişti. Gittim, Müslümanların ibadet şeklini gördüm.
Türkiye’de yaşadığın komik bir anın var mı?
Arda çok komikti. Servet türkü söylerdi ve kendini iyi söylüyor zannederdi (gülüyor).
Bundan sonraki kariyerin için düşüncelerin?
Antrenörlük diplomam var. Yardımcı hoca gibi başlayıp, teknik direktör olmak istiyorum.
Trabzon’u çok seviyordum ama anlaşamadık
2001’de Trabzon’a gelişin nasıl bir deneyimdi?
Yeni bir yere geliyorduk. Sadece 2 ay tercümanımız oldu. Ama işler yolunda gitti. Samet Aybaba ile Türkiye Kupası kazandık. Büyük bir takıma gelmiştim. Kaliteli oyuncular vardı. Fatih Tekke, Gökdeniz gibi. İyi bir iki yıl geçirdim. Orada da mutluydum ama devamı hususunda bir anlaşmaya varamadık.
Seni kim transfer etti?
Bonservisim Olaria takımındaydı. Çok büyük bir takım değildi. Ama gelmeden önceki son iki yılımda Flamengo’da kiralık oynuyordum. Özkan Sümer beni izledi, sonra da transferim gerçekleşti.
Trabzon taraftarı çok üzülmüştü Fenerbahçe’ye gittiğin için. Sende bir burukluk oldu mu?
Profesyonel futbolda bu var. Çok seviyordum Trabzon’u ve taraftarı ama profesyonel anlamda bir anlaşmaya varamayınca mecburen alternatiflere bakmak zorunda kalıyorsunuz.
Transfer olurken kriterin neydi?
Aslında Galatasaray ve Beşiktaş da teklifte bulunmuştu. Ama Fenerbahçe teklifi daha cazipti. Taraftarı da muhteşemdi.
En güzel yıllarımı F.Bahçe’de yaşadım
Fenerbahçe dönemin nasıldı?
Futbolumun en iyi yıllarıydı. 5 senede 3 şampiyonluk yaşadık. Hayatımda oranın önemli bir yeri var. Taraftarla daha iyi ilişkimiz oldu.
Unutamadığın sezon hangisiydi?
100. yılı unutamam. Çok büyük bir baskı hissediyorduk. O yıl taraftarımıza şampiyonluğu hediye etmeliydik ve bunu başardık.
Birlikte oynadığın futbolculardan hangileri iz bıraktı?
Luciano ile çok yakın arkadaş olduk. Alex çok önemli oyuncuydu. Bir de Anelka. Çok üst seviyede bir oyuncuydu. Beşiktaş’ta Quaresma ve Fernandes üst düzey oyunculardı. Türk oyunculardan ise Tuncay Şanlı’yı unutamam. Arda ile beraber Milli Takım’da oynadık. O da çok klas bir isimdi.
Aziz Yıldırım nasıl bir başkandı? Soyunma odasına girer miydi? Size sert çıktığı oldu mu?
Başkanı herkes tanıyor aslında. Nasıl olduğunu herkes biliyor. Ekstra bir şey söylemeye gerek yok. Fenerbahçe’de güzel şeyler yaşadım. Güzel hatıraları konuşmak daha çok isterim. İnsanlarla ilgili de güzel şeyler anlatmak isterim. Başkanın kişiliği ile ilgili söyleyecek çok şey yok.
F.Bahçe’den niye ayrıldın, sonra pişmanlık duydun mu?
İspanya’da oynamak çocukluktan beri hedefimdi. Aslında kalmak da istiyordum. Ama üst üste toplantılar oldu. Bir türlü istenilen noktaya gelinemedi. Böyle olunca da hayalimi gerçekleştirmek için İspanya’ya, Real Betis’e gittim. Pişmanlık diyemem ama bugün olsa belki bir kere daha düşünürdüm ayrılmayı. Benim için önemli olan aileydi. Onlar burada çok mutluydu. İspanya’da mutlu olamadılar. Şehir güzeldi ama alışamadılar. Onun için Türkiye’den bir imkan çıkınca düşünmeden tekrar döndük.
Alex’in gidişini kimse anlayamadı
Alex’in ayrılması hakkında ne düşünüyorsun?
Tabii ki çok üzüldüm. Alex çok şey yaptı Fenerbahçe için. Onun böyle ayrılmasını hâlâ hiç kimse anlayamıyor.
2003-04 sezonunda Cem Papila’nın yönettiği Fenerbahçe-Trabzonspor maçı çok tartışılmıştı...
Fenerbahçe’deydim ve 3-2 kazandığımız maçtı. Hakem kararları tartışmalıydı. Biz de gördük onu ama o an bunları her hakem hata yapar gibi düşünüyorsunuz. Yani yanlış kararlar verebilir, yanlış faul verebilir. Bizzat bunu kasıtlı yapmıştır, işin içinde başka bir iş var demek zor yani.
Beşiktaş’lı Ricardinho ile neden kavga etmiştin?
Bir yanlış anlaşılma denebilir. O zaman saha içinde bir şeyler söyledi. Aile ile ilgili bir şeylerdi. O stresle tepki verdim.
Beşiktaş’ta eski performansını sergileyemedin.
Yaşım bir noktaya gelmişti. Ondan önce ciddi bir ameliyat geçirdim. O sakatlık futbolumun kalitesini düşürdü.
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)