Metrobüsle gelen iş sahası
Tüm durakları ve üstgeçitleri alışveriş merkezine döndü
Hergün binlerce insanın kullandığı metrobüsün neredeyse tüm durakları ve üstgeçitleri kaçak alışveriş merkezine döndü. Midyeciden saatçiye kadar işporta tezgâhının açıldığı bu alanlar akşam ve sabah saatlerinde yoğunlaşıyor.
Hürriyet'in haberine göre, İstanbul’un trafiğinde saatlerini geçiren vatandaşlar için yapılan metrobüs hattı trafiğe ne kadar çözüm oldu bilinmez. Ancak yüzlerce insan için ekmek kapısı olduğu kesin. Anadolu yakasında Ünalan durağından, Avrupa yakasında Beylikdüzü durağına kadar midyeciden saattçiye kadar metrobüs duraklarında tam bir ‘AVM’ havası oluşuyor. Her gün binlerce insanın kullandığı metrobüslerde Afrikalılar saat satarken, Suriyeliler ise ya dilencilik yapıyor ya da sakız
veya su satıyor.
YAZIN SU, KIŞIN FINDIK
AVM’ye dönen duraklarda özellikle akşam saatlerinde tezgahlarını kurmaya başlayan işportacılar, gecenin ilerleyen saatlerine kadar satış yapmaya çalışıyor. Kimi iflas etmiş elde kalan ürünlerini satıyor, kimi ek iş yapıyor, kiminin ise bütün geçim kaynağı metrobüs duraklarında açtıkları işporta tezgahı. Gündüz motor kurye olarak çalışan bir kişi, akşam olduğunda tezgahını alıp durağa koşuyor. Midye satıyor. Fotoğrafını çekmek için izin istediğimizde ise şu cevabı veriyor: “Zabıtalarla başımız dertte. Beni çekme tezgahı çeksen yeter. Daha iki gün önce zabıta tezgaha el koydu. Patronun da görmesi benim için iyi olmaz.”
Hergün 16 saate yakın çalıştığını söyleyen midyeci şöyle devam ediyor: “Midyecilikten biraz daha fazla kazanıyorum. Gündüz ise sigortam yatsın diye çalışıyorum. Bazı günler midyeden 50 lira kazandığım bile oluyor. Gündüz yaptığım işten ise asgari ücret alıyorum.” Sadece midyeci olmuyor üst geçitlerde ya da metrobüs çevresinde. Oyuncakçıda var, mendil ve kalem satan da. Bazıları elde kalan tişörtlerini çıkarmaya bakıyor. En çok satılan ise fındık ve su. Su satan işportacı yazın su, kışın ise fındık ya da gofret sattığını söylüyor. Anadolu yakasında bir metrobüs durağında mendil satan kadın ise en çok dikkat çekenler arasında. Sorularımıza cevap vermek istemiyor kısa da olsa şunları anlatıyor: “Mendil, kalem, çakmak satıyorum. Yaklaşık 1 yıldır bu işi yapıyorum.” Fotoğrafını çekmemiz için o da izin vermiyor. “Sakın fotoğrafımı çekme zabıtayla aramı bozma” diyor.
2 saatlik zabıta molası
İşportacıların ve dilencilerin en büyük korkusu ise zabıtalar. Metrobüslerdeki güvenlik görevlileri vatandaşların şikâyeti üzerine zabıtaların baskınlar düzenleyerek hem işportacıları hem de dilencileri topladığını ifade ediyor. 2 saat sonra yerlerini tekrar alan ‘metrobüs çalışanları’nın yaptıkları işlerden kazandıkları para ise değişiyor.
Çıplak ayakla bozukluk yarışı
Türkiye’nin dört bir yanına yayılan Suriyeliler için de metrobüs durakları yeni iş alanları oldu. Çoluk çocuk, metrobüs üstgeçitlerinde köşebaşlarını tutan Suriyeliler, özellikle işe gidiş ve iş çıkış saatlerinde iyiden iyiye kalabalıklaşıyor. Ağırlıklı olarak dilencilik yapan Suriyelilerin bazıları göstermelik sakız da satıyor. Metrobüsü kullanan vatandaşlar duruma o kadar alışmış ki gelip geçerken bebekleriyle oturan Suriyelileri farketmiyor bile. Fark edilmeyenler insanların peşinden gidiyor. Çocuklar çıplak ayaklarıyla ‘bozukluk’ alabilmek için birbirleriyle yarışıyor. Bu sırada devreye güvenlik görevlileri giriyor. Eğer metrobüsü sık kullananlardansanız arkada güvenlik görevlisi, önlerinde ise koşan çıplak ayaklı çocukları görmek sizi çok da şaşırtmaz.