Metaverse’te hakimiyet savaşları başladı

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Son dönemde popülerliği giderek artan metaverse’e yönelik yeni sorular gündemde. Metaverse nasıl işleyecek ve kimin kontrolünde olacak? The Sandbox, FLUF World gibi kripto şirketleri bu sorunun cevabının, dijitalin geleceğini belirleyeceğini düşünüyor. Metaverse şirketlerin sahipliğinde mi olacak, ya da insanların kendi kimliklerinin anahtarlarını elinde tuttuğu bir alana mu dönüşecek? Kullanıcılar kendi verilerinin ve varlıklarının sahipliğini taşıyabilecek mi ve uygulamalar ile platformlarda bunları tam yetkiyle kullanabilecekler mi?

Tüm bu soruların ardında ise tek bir kilit soru var: Şirketlerden ziyade vatandaşlar tarafından yönetilen bir metaverse zenginleşir mi, daha eşitlikçi ve daha değerli mi olur? Kurumsal metaverse alanının tartışmasız lideri Facebook (Meta) CEO’su Mark Zuckerberg, Meta’nın metaverse’ü hayata geçirmek için gerekli temel teknolojilerin perde arkasındaki isim olacağını açıkladı. Donanımdan, metaverse içerisinde yer alacak uygulamalara ve dijital kimlik sistemlerine, tüm teknolojilerin geliştirileceğinin altını çizdi.

Forbes’un haberine göre Non Fungible Labs Kurucuları Brooke Howard-Smith ve Alex Smeele ile FLUF World’ün ardındaki ekip ise çok daha farklı bir metaverse manifestosu açıkladı. Açıklamada açık ve kapsayıcı bir metaverse vizyonu aktarılırken, kullanıcıların güç sahibi olmasının altı çizildi.

Geçtiğimiz hafta gerçekleşen SXSW konferansında katılımcılar blockchain teknolojisi ve blockchain temelli araçlarla veri ve kimlik kontrolünün kurumlardan kişilere verilmesi, kişilerin doğrudan dijital varlık sahipliği, ekonomik değerlerin aracısız doğrudan aktarılması gibi konularda tartışmalar yürüttü. Kamusal blockchain teknolojisiyle bu özellikler kurumlar tarafından değil, kullanıcılar tarafından kontrol edilen bir metaverse’ü hayata geçirebilir. Bu açık kaynaklı temel aynı zamanda inovasyon ve yaratıcılığın kamusal güç tarafından tetiklendiği güçlü ve yeni bir dönem başlatabilir.

Kamusal blockchain teknolojisi yalnızca açık kaynaklı olmakla kalmıyor, aynı zamanda yaratıcıları ve inovatörleri doğrudan ürettikleri değer nedeniyle ödüllendiriyor.

Kripto toplulukları ise bu açık kaynaklı sistemin ve ödüllendirme modelinin metaverse’ü çok daha zengin, sağlıklı ve değerli bir hale getirebileceğine inanıyor. Metaverse alanına şirketlerin hakim olması halinde ise kurumsal vizyon ve iş modellerinin sınırlayıcı etki yaratacağı düşünülüyor. finansgundem.com'un derlemesine göre FLUF World de tam olarak böyle bir vizyonla ve açık kaynaklı bir çerçeveyle hayata geçti. 2021 yılının ağustos ayında Non Fungible Labs 10 bin NFT tavşan avatarından oluşan bir koleksiyon yayınladı.

“FLUF” adı verilen tavşan avatarlar Ethereum blockchain’i üzerinde yer alıyor ve bu nedenle de uygulamalardan bağımsız hareket edebiliyor. Projenin yaratıcıları koleksiyonun etrafında bir komünite oluşturmaya çalıştı ve NFT sahiplerinin FLUF’ların ticari haklarına sahip olmasına imkan tanıdı. Bu uygulama NFT sahiplerini komünitenin başarısıyla doğrudan ilişkili konuma yerleştiriyor. Bu yaklaşımdan ise metaverse’ün ilk yıldızı doğru. The Hume Collective isimli bir plak şirketi “angelbaby” adındaki NFT’lerine 3 boyutlu bir animasyon hazırladı ve FLUF Village’da dijital bir performans gerçekleşti.

Buna karşın açık kaynaklı bir model de bazı sorunları beraberinde getiriyor. Bunlar arasında merkeziyetsiz dijital alanda yönetimin nasıl olacağı sorusu da yer alıyor. Ancak aynı zamanda kullanıcılara ve topluluklara daha şeffaf ve katılımcı bir alan sağlıyor. Yalnızca birkaç büyük kurumsal şirket ve hissedarın hakimiyeti yerine gerçek anlamda açık bir metaverse, kullanıcılara sistemdeki sorunlara doğrudan çözüm üretme fırsatı sunabilir. Bu uygulama aynı zamanda gelecekte yeni iş modellerinin tasarlanmasına da katkı sağlayabilir.

Banka fintek rekabetini faiz oranları belirleyecek

Ünlü açığa satışçının yeni hedefi Coinbase

Blockchain teknolojisiyle hızla para transferi